1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Ankara'da alanlara çıkan yüzlerce kişi, barış özlemlerini bir kez daha haykırdı. Ankara Tabip Odası Sekreteri Atalay, 30 yılı aşkın süredir on binlerce insanın yaşamını yitirdiði Kürt sorununda girilen yeni evrenin kaygılarını her gün arttırdıðını ifade etti. “Kürt halkı acılarını anlatabiliyor. Ancak Türk halkı anlatamıyor, çünkü savaşın farkında deðil” diyen Barış Annesi Fatma Temel ise, Türk emekçilerine, savaşa karşı beraber hayır deme çaðrısında bulundu.

1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle "Kürt sorununda demokratik çözüm ve müzakere" Ýstanbul, Diyarbakır, Van ve Adana'daki merkezi mitinglerin yanı sıra, birçok ilde yürüyüşler, şölenler düzenlendi. Ankara’da ise Toros Sokak’ta bir arayan gelen Emek ve Demokrasi Güçleri, buradan Kolej Meydanı’na yürüyerek miting gerçekleştirdi.

Kürtçe, Arapça ve Türkçe olmak üzere “Em ne li welatê xwe, ne jî li cihanê şer naxwazim/ Ne içerde ne de dışarıda savaş istemiyoruz” yazılı ana pankartının açıldıðı eylemde Halkların Demokratik Kongresi (HDK) bileşenleri, “Çatışma deðil müzakere, ölüm deðil çözüm” yazılı pankart açtı. Tutuklu sendikacıların fotoðrafları ve barış talepli dövizler taşındı.

Sık sık “Bijî aşitî”, “Ölüm deðil çözüm istiyoruz”, “Susma haykır, savaşa hayır”, “Yaşasın halkların kardeşliði” sloganlarının atıldıðı mitingde, dinletilen müzikler ve ıslıklarla barışa duyulan özlem bir kez daha dile getirildi. Savaşa karşı barış isteði çıðlıklarla haykırıldı.

Kolej Meydanı’nda barış ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşunun ardından Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri adına Ankara Tabip Odası Sekreteri Selçuk Atalay açıklamada bulundu.

Almanya’nın Polonya’yı işgal etmesi ile başlayan paylaşım savaşlarının kirli tarihinin bugün aynı vahşeti ile devam ettiðini söyleyen Atalay, Ortadoðu’da yaşanan savaşa dikkat çekti.

Suriye’nin kaderinin Suriye halklarının elinden alınmaya çalışıldıðı bu süreçte AKP Hükümeti’nin, Suriye’ye karşı yürütülen operasyonların merkezinde yer aldıðını ve bunu halka anlatması gerektiðini belirten Atalay, “Türkiye’yi emperyalist müdahalelerin maşası deðil, barışın ve kardeşliðin savunucusu ve mücadelecisi haline getirmek hepimizin görevidir” dedi.

‘KÜRT SORUNUNDA GELÝNEN NOKTA KAYGI VERÝCݒ

Atalay, 30 yılı aşkın süredir on binlerce insanın yaşamını yitirdiði Kürt sorununda girilen yeni evrenin kaygılarını her gün arttırdıðını vurgulayarak, “Ülkemizde yıllardır devam ettirilen otoriter, baskıcı, tekleştirici, anti-demokratik devlet anlayışı bugün AKP’nin sivil otoritesi eşliðinde Kürt halkının özgürlük alanının gittikçe daraltılmasına neden olmaktadır. Kürtlerin demokratik hak taleplerini yok sayan AKP, askeri ve siyasi operasyonlarla çatışma zeminlerini güçlendirmekte, barış umutlarını her geçen gün biraz daha tüketmektedir. Ölümler barış umudunu tüketmekte, halkların kalbinde onarılmaz yaraları derinleştirmektedir” diye konuştu.

AKP Hükümeti’nin Kürt halkının temel taleplerini karşılayarak toplumsal barışı kurmak yerine çatışma ve şiddeti esas kılan bir yaklaşım içerisinde olduðunu ifade eden Atalay, Kürtlere karşı yapılan baskıların barışa karşı yapılan baskılar olduðunun altını çizdi.

“Toplumsal yaşamın içerisinde halkların arasında kurulamayan barış hiçbir yerde kurulamaz” diyen Atalay, AKP Hükümeti’ne şöyle seslendi: “Bu çıðlık, özgürlük ve adalet isteyenlerin çıðlıðıdır. Artık yeter! ‘Demokrasi’ adı altında dayatılan baskı düzenini deðil, demokratik hak ve özgürlüklerimizi istiyoruz. Artık ifade vermek istemiyoruz. Bizler, barış içinde bir dünya ve Türkiye mümkündür diyoruz. Artık kimsenin ölmediði, bombalardan ve silahlardan temizlenmiş bir ülke, dünya istiyoruz.”

BARIŞ ANNESÝ: TÜRK HALKI SAVAŞIN FARKINDA DEÐÝL

Atalay’ın açıklamasının ardından Barış Annesi Fatma Temel söz alarak kısa bir konuşma yaptı. Barış Annesi Temel yaptıðı Kürtçe konuşmada, 20 günlük asker yeðenini Hakkari’de yitirdiklerini ve yeðeninin ölümüne ilişkin devletin kendilerini kandırdıðını anlattı. Asker ölümlerinin ardından basında çıkan haberlere de tepki gösteren Temel, “Yeðenim öldü medyada ‘aile PKK’ya karşı’ dedi. Aile PKK nedir bilmiyor ki karşı olsun. Biz savaşı yeðenimle öðrendik” diye özetledi.

Barış Annesi Temel şöyle devam etti: “Kürt halkı acılarını anlatabiliyor. Ancak Türk halkı anlatamıyor, çünkü savaşın farkında deðil, Türk halkı örgütsüz. Birileri onların acıları üzerinden siyaset yapıyor, kendi politikalarına alet ediyor o acıları.”

Akan kanın durması ve anaların gözyaşının dinmesini isteyen Temel son olarak, Türk emekçi halkına, “Bu savaşa beraber hayır diyelim” diye seslendi.

Miting, Bandista’nın ezgileri ile sona erdi.