Ankara'da 9 Ekim komplosu protesto edildi

Ankara'da 9 Ekim komplosu protesto edildi

PKK Lideri Öcalan’a yönelik uluslararası 9 Ekim komplosunun 14. yıldönümünde başta Kürt illeri olmak üzere Türkiye genelinde yapılan eylemlerle komplo protesto edildi. Ankara’da gerçekleştirilen oturma eyleminde konuşan Tuhad-Fed Ankara Temsilcisi Havva Özcan, Öcalan üzerinde bir yılı aşkın süredir devam eden aðır tecridin kaldırılmasını istedi. Cezaevlerindeki tutsakların talepleri karşılanıncaya kadar Kürt halkının bu taleplerin arkasında duracaðını belirten Özcan son olarak, Türkiye halklarına bu talepler karşısında duyarlı olmaları çaðrısında bulundu.

Tuhad-Fed Ankara Temsilciliði, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası 9 Ekim 1998 komplosunun 14. yıldönümünde komployu protesto etmek ve cezaevlerinde başlatılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla BDP Tuzluçayır ilçe binasında oturma eylemine başladı.

BDP Ankara Ýl Eş Başkanları Meral Yumuk Vuranok ve Ahmed Aday, BDP Mamak Ýlçe Başkanı Daimi Göre, BDP Altındað Ýlçe Başkanı Gazi Aksoy, BDP Çankaya Ýlçe Başkanı Mükremin Barut, BDP PM üyesi Hüseyin Gevher, Barış Anneleri adına Münibe Koç, Doðu Ýlleri Derneði Kültürel Yardımlaşma ve Dayanışma Derneði adına Mevlüt Aslan da Tuhad-Fed’in oturma eylemine katılarak destek verdi.

“Süresiz-dönüşümsüz açlık grevi direnişçilerini selamlıyoruz”, “Sayın Abdullah Öcalan’a özgürlük, tecride son” yazılı pankartların asıldıðı eylemde Tuhad-Fed Ankara Temsilcisi Havva Özcan açıklamada bulundu. 9 Ekim 1998’de Türkiye’nin Suriye hükümetini tehditleri ve uluslararası güçlerin baskıları sonucu Suriye’den ayrılmak zorunda kalan Öcalan’ın uluslararası güçlerin gerçekleştirdiði operasyonla Türkiye’ye teslim edildiðini hatırlatan Özcan, 9 Ekim’in tarihsel önemine dikkat çekti.

“Kürt özgürlük hareketinin ve onun onurlu önderliðinin yarattıðı bu paradigima Ortadoðu’daki sömürgeci ve emperyalist güç odaklarını yeni ittifaklar yaratmaya zorlamıştır” diyen Özcan, böylece özellikle ABD, Ýngiliz ve Rus emperyalist güçlerin Ortadoðu’daki hegomonik yapısının sarsıldıðını ifade etti.

Abdullah Öcalan liderliðinde yaratılan Kürt özgürlük hareketinin 21. Yüzyıla damgasını vurduðunu söyleyen Özcan, “Kürt özgürlük hareketinin bu muazzam direnişi Kürt trajedisinin sonunu ve özgürlük demokratik bir Kürt hareketini yaratmıştır. Yaratılan özgür demokratik Kürt örgütlülüðü komplocu yapıları yeni kararlar almaya sevk etmiştir. Bu komplocu yapıların temel amacı, Kürt özgürlük hareketini marjinalize etmeyi, liderliðini de esaret altına almaktı. Bu planın sonucu Kürt özgürlük mücadelesinin liderliði 9 Ekim 1998’de Ortadoðu’dan çıkarılmıştır. Avrupa devletlerinin kendi hukuklarını hiçe sayarak ABD, Ýngiliz ve Rus emperyal güçlerin anlaşmaları sonucu özgürlük hareketinin liderliði TC faşist devletlerine teslim edilmiştir” diye konuştu.

Öcalan’ı mahkum eden Türk devleti ve onun mahkemelerinin amacının özgürlük hareketini çürütmek olduðunun altını çizen Özcan, ancak Öcalan’ın devletin bu direnişini boşa çıkardıðına vurgu yaparak şöyle konuştu: “Öcalan yeni bir paradigma geliştirerek 30 yıldır süren savaşın barışa evrilmesi için devletin adeta ezberini bozmuştur. Sayın Öcalan’ın bu yeni paradigması sonucu hem özgürlük hareketi hem de legal siyasi parti büyük kazanımlar elde etmiştir. Kürtlerde muazzam bir heyecan yaratmıştır. Bu muazzam diriliş ve devletin önderliðe karşı yaklaşımını deðiştirmemiştir. Sayın Öcalan’ı tecrit içinde tecride tabi tutmuştur.”

Öcalan üzerinde bir yılı aşkın süredir devam eden aðır tecride işaret eden Özcan, Kürt halkının Öcalan’ın güvenlik ve saðlık durumu hakkında bilgi sahibi olmadıðının altını çizdi. “Biz Kürtler devletin bu çürütme yaklaşımını kabul etmiyoruz” diyen Özcan, bu nedenle cezaevlerinde tutuklu bulunan PKK ve PJAK’lı tutsakların süresiz ve dönüşümsüz girdikleri açlık grevleri ile bedenlerini ölüme yatırdıklarını belirtti.

Cezaevlerindeki tutsakların talepleri karşılanıncaya kadar Kürt halkının bu taleplerin arkasında duracaðını belirten Özcan son olarak, Türkiye halklarına bu talepler karşısında duyarlı olmaları çaðrısında bulundu ve talepleri şöyle dile getirdi: “Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit sonlanmalı ve özgürlüðüne kavuşmalıdır. Kürt dile ve kültürü üzerindeki asimilasyoncu uygulamalar son verilmelidir.”

Oturma eylemi yarın sabah 08.30’a kadar devam edecek.