Yıllarca gerillaya karşı her tür kirli savaş yöntemlerini kullanan Türk ordusu, 1998 yılında Beytüşşebap’ta esir düşen Ronahi kod adlı PKK gerillası Andrea Wolf’u yargısız infaz etmiş ve olay uluslararası mahkemelere intikal etmişti. O dönem alanda gerilla komutanı ve olayın tanıðı olan Şerif Fırat, “Mahkemeye tüm bildiklerimi anlatmaya hazırım” dedi.

Konuyla ilgili olarak ANF’ye konuşan gerilla komutanı Şerif Fırat, Ronahi’nin Alman asıllı bir gerilla olduðunu belirterek, “O, enternasyonalist düşünceyle PKK saflarına katılmıştı. Böyle bir görev ve sorumluluk yüklenmiş ve gerillaya da bu anlayışla katılmıştı. Duygu ve düşüncesiyle gerçek bir PKK gerillası olmak istiyordu. Bu da arkadaşların ona büyük saygı duymasına yol açıyordu” dedi.

“MAHKEMEDE KONUŞURUM”

Ronahi’nin yargısız infaz edilmesine üç kişinin tanık olduðunu ve bunlardan birinin de kendisi olduðunu belirten Fırat, “Eðer gün gelir de Türk ordusunun işlediði insanlık suçları adalet divanında yargılanırsa, ben de bu olayın tanıðıyım. Mahkemeye bu olayla ilgili ne biliyorsam söylemeye, tanık olarak ifade vermeye hazırım. Bana bu şans tanınırsa adalet divanıyla tüm bildiklerimi paylaşabilirim” diye konuştu.



1998 yılının çok çetin ve aðır bir yıl olduðunu ifade eden Fırat, Türk ordusunun en çok sonuç almak istediði alanın Beytüşşebap olduðunu belirterek, “Beytüşşebap alanında çok yoðun bir askeri hareketlilik gelişti ve ciddi, aðır çatışmalar yaşandı. Tüm arkadaşlar hemen her yerde çatışmalara girdiler. Heval Ronahi de bu çatışmalarda yer aldı” dedi. Fırat, şunları anlattı:

“Onların çatışmaya girdikleri yer Van’a baðlı Keleş köyü civarıydı. Çatışma sabah erken saatlerden akşama kadar sürdü. O çatışmada birçok arkadaş şehit düştü. Ronahi arkadaş da esir düştü. Kendim de çatışma yerine çok yakındım. Düşmanın telsiz muhaberesini takip ediyorduk. Esareti düşman gücü içinde tartışma konusu olmuştu, ‘Onu getirelim mi, infaz mı edeli’ diye tartışıyorlardı. Bu durum ve tartışmalar 10 dakika kadar sürdü. Daha sonra askerlere emir geldi. Hangi komutandan geldi bilmiyorum. Ama telsizden duyduðum, komutanın, ‘daha önceki gibi olmasın!’ talimatıydı. Daha önce de Eva Yunke adlı başka bir Alman arkadaş da askerlere esir düşmüştü. Onu kastederek, ‘daha önceki gibi başımıza bela olmasın’ diyordu komutan. Başlarına bu ‘bela’yı almamak için Ronahi’yi infaz ettiler. Ancak düşman ‘onu çatışmada ölü ele geçirdik’ şeklinde kamuoyuna yansıttı. Bu tamamen yalandır! Çatışmada vurulmadı, esir düştü ve yargısız infaz edildi.

Çok yakından olaya tanık olan üç gerilla olduðunu belirten Fırat, “Bunlardan ikisi Xûrşîd ile Şahin’di. Ýkisi de daha sonra başka çatışmalarda şehit düştüler. Bir de Batı Kürdistan’lı Zeynep arkadaş vardı. O da bu olayın yakın tanıðıdır. O çatışmada Ronahi’ye çok yakındı. Halen yaşıyor. Ona ulaşabilirseniz mutlaka olayı daha detaylı anlatacaktır” dedi.

ANF NEWS AGENCY