Amed'i ranta çevirecek dört projeye Kent Konseyi'nden tepki
Amed'i ranta çevirecek dört projeye Kent Konseyi'nden tepki
Amed'i ranta çevirecek dört projeye Kent Konseyi'nden tepki
AKP'nin Dicle Vadisi’nde HES yapılması, vadinin konut rezerv alanı ilan edilmesi, Kent Orman alanının konut rezerv alanı ilan edilmesi ve şehir stadına konut ve işyeri yapılması projelerini olağanüstü gündemle tartışan Diyarbakır Kent Konseyi, Ankara’nın projelerine “dur” dedi.
Sümerpark Resepsiyon Salonu'nda Diyarbakır Yerel Gündem 21 Kent Konseyi, AKP'nin “Dicle Vadisi’nde HES yapılması”, “konut rezerv alanı ilan edilmesi”, “Kent Ormanı’nı yerinin konut rezerv alanı ilan edilmesi”, “şehir içindeki stadyumun konut ve işyeri yapılması” kararlarına karşı olağanüstü toplandı. Kent Konseyi'nin dinamiklerini oluşturan kamu kurumları ile sivil toplum örgütü temsilcilerinin katıldığı toplantıda Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Murat Alökmen çalışmalar ve bakanlık nezdinde yaptıkları girişimlerle ilgili bilgi verdi.
İlk açış konuşmasını yapan Diyarbakır Yerel Gündem 21 Kent Konseyi Genel Sekreteri Metin Kılavuz, 21 yüzyılda dünyada artık sorunların merkezden çözülemediğini belirterek, kentin geleceğine dair planlamalarla, yerelden kalıcı ve sürdürülebilir çözümlere ulaşıldığının altını çizdi. 2004 yılında Diyarbakır Milli Emlak Müdürlüğü'nün Talaytepe-Mastfroştepe arasındaki 10 bin dönümlük alanın imara açılma kararına karşı Diyarbakır halkının “Kent Ormanı ciğerindir. Ciğer yok edilemez” diyerek karşı durduğunu anımsattı. O alanın bugün yine imara açılmak istendiğine dikkat çeken Kılavuz, toplantının gündemlerini anlattı.
'PROJELER UNESCO SÜRECİNİ BİTİRİR'
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de “İyi ki kentin geleceğine sahip çıkan bir dinamik olan Kent Konseyi var” diye konuşmasına başladı. 15 yıllık zaman dilimi içerisinde Amed’in yerelden bir hamle gerçekleştirdiğini ifade eden Baydemir, Amed surlarının UNESCO Kültürel Miras Listesine yerleştirmek için Türkiye ve dünyada farkındalık yaratmak için kentsel ev ödevlerini sağlıklı biçimde yerine getirmeyi başardıklarını anlattı. Amed surlarının, Dicle Vadisi ve sivil mimari örnekleriyle birlikte UNESCO yolculuğunun resmen başladığını ifade eden Baydemir, söz konusu alanın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından “kentsel konut rezerv alanı” ilan edildiğini, bu durumun UNESCO için yapılan çabaları boşa çıkartacağını aktardı. “Eğer HES'ler ve Dicle Vadisi yapı rezerv alanı ilan edilirse diyarbakır Surlarının UNESCO yolculuğu başlamadan ortadan kalkacaktır” diyen Baydemir, nihai dosyanın Ocak 2014’te UNESCO'ya teslim edileceğini açıkladı.
Ayrıca Talaytepe'deki alanda ormanlaştırma çalışmalarını sürdürdüklerini aktaran Baydemir, “Orası Kent Ormanı olmalıdır. Ancak bizim ormanlaştırma yaptığımız alanın 3 katı alan konut rezerv alanı ilan edildi” diye konuştu.
'GEREKİRSE DAVA AÇARIZ'
İnsanlığı enerjiye götüren yegane yolun HES'ler olmadığına dikkat çeken Baydemir, hızla HES'lerden uzaklaşmak gerektiğini vurguladı. Suyu değerlendirmenin temel hak olduğunu söyleyen Baydemir, “Dicle'nin doğduğu yerden Basra Körfezi'ne kadar üzerinde yaşayan halkların sudan faydalandığı unutulmamalı” dedi.
Çevrenin tahribatının faturasının bundan sonraki nesillere çıkartılacağını ifade eden Baydemir, ÇED raporlarının politik baskıyla hazırlandığını belirterek, “Yanlış politikaların sürdürücüsü olmamalı” dedi. “Diyarbakır için yatırım ve kalkınma perspektifi nereden gelirse gelsin yanında oluruz” diyen Baydemir, “Ancak taş üstüne taş koyarken kente faydası olmalı. Kentin harap olmasına asla razı olamayız” dedi. Gelecek nesillere emanet edilmesi gereken değerlerin yok edilmesine karşı bir duruş sergilediklerini söyleyen Baydemir, “Diyarbakır'a rağmen Diyarbakır'a hayırlı proje yapılamaz. O nedenle kente kulak vermek lazım. Burada yapacağımız tartışmalarla ortak akılla bir sonuca ulaşacağımıza inanıyorum” diye konuştu.
Baydemir, toplantının değerlendirme bölümünde Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve ilgili bakanlıklara mektup göndereceklerini, itiraz ederek gerekirse dava açacaklarını söyledi. Daha sonra Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Murat Alökmen, Kent Konseyi’ne yapılmak istenen çalışmalar ve girişimleri hakkında bilgi verdi.
Alökmen, Amed Surları ve Dicle Vadisi’nin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmesi için taslak dosya hazırlandığını bunun UNESCO merkezine iletildiğini, 2014’ün başında da asıl dosyanın sunulacağını söyledi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın UNESCO’ya sunulan kültürel ve doğal alanı “yapı rezerv alanı” ilan ettiğini anlatan Alökmen, bu konuda hem merkezi hükümetin Amed’teki il müdürlükleri, hem valilik, hem de Bakanlığın ilgili genel müdürlükleri ile görüşmeler yaptıklarını belirtti.
Bakanlığın “ilan edilen yapı rezerv alanında yapı değil rekreasyon alanı yapılacağı” yönünde kendilerine bilgi verdiklerini aktaran Alökmen, “İyi niyetli de olsa alınan bu karar UNESCO dosyasını riske koyacağını” ifade etti. Alökmen, yapı rezerv alanı ilan edilen bölgenin jeolojik açıdan, imar planı açısından ve Dicle Vadisi’ndeki bitki ile hayvan çeşitliliği açısından sakıncalı olduğunu belirtti.
Aynı şekilde Dicle Nehri üzerinde 3 HES projesi ile ilgili olarak da bilgi veren Alökmen, 2009’da HES yapılması yönünde kendilerinden görüş sorulduğunu olumsuz yanıt verdiklerini belirtti. Yapılması planlanan 3 HES Projesi’nden ikincisi olan Dicle II’nin Hevsel Bahçelerini ve Ongözlü Köprü’yü olumsuz etkilediğini aktaran Alökmen, bunun da UNESCO sürecini bitireceğini söyledi.
Alökmen Kent Parkı alanının da “konut rezerv alanı” ilan edildiğini, bunun kentin yeşil alanına büyük bir darbe olduğunu söyledi. Kentin imar planını yaparken Dicle Bulvarı, Fırat Bulvarı, Musa Anter Caddesi gibi kenti baştan başa uzanan caddeleri bir rüzgar koridoru olarak planladıklarını anlatan Alökmen, hakim rüzgar yönündeki Kent Ormanı’nın yapılaşmaya açılması durumunda bunun kent yaşamı için çok olumsuz sonuçlar doğuracağını söyledi. Belediye olarak bir başka kamu kurumundan para ile 30 hektar alan satın aldıklarını ve yeşil alan yaptıklarının altını çizen Alökmen, 120 hektarlık alanın ağaçlandırma çalışmalarının da sürdürdüklerini söyledi.
Alökmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kent içinde bulunan 50 dönümlük stad alanının da emsal 2.5 ile konut ve ticaret alanı ilan edildiği bilgisini verdi. Bunun trafiği yoğun olan Yenişehir bölgesinin trafik yükünü 1.5 kat attıracağını belirten Alökmen, bir soru üzerine “Uygulama projesi olmadığı için ne yapılacağını bilmiyoruz ama AVM, rezidans gibi pek çok konut ve ticari alan yapılabilir” diye konuştu.
Daha sonra DSİ 10. Bölge Müdür Yardımcısı Hasan Kılıç, Dicle Nehri üzerinde yapılacak 3 HES projesi hakkında bilgi verdi. Önce DSİ’nin görev ve işlevini anlatan Kılıç, Türkiye’nin akar suyunun üçte birinin Dicle ve Fırat’ta olduğunu söyledi. Dicle’nin yılda 20 milyar metreküplük suyunun üzerinde bugüne kadar 7 büyük HES yapıldığını, bundan sonra da küçük ölçekli 57 HES yapılacağını belirten Kılıç, barajlar sayesinde kışın taşkın suların kontrol altına alındığını, yazın da suyun aktığını öne sürdü.
6446 sayılı yasa ile nehirlerin dışında dere ve kollarından da enerji alınmasına imkan tanındığını ifade eden Kılıç, bu kapsamda Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’na (EPDK) başvuranların projelerini hazırladığını Eser İnşaat Firması’nın da Dicle Nehri üzerinde 3 adet HES projesi yapmak istediğini söyledi. Henüz ÇED raporları bulunmayan bu projeleri DSİ olarak onaylamadıklarını, ÇED raporundan sonra uygun görülmesi durumunda “su kullanım hakkı” ile ilgili izin sözleşmesinin imzalanabileceğini bildiren Kılıç, DSİ olarak söz konusu HES’lerin olumsuz yönleri ile ilgili yazı yazdıklarını anlattı. Kılıç, “ÇED raporu olmazsa su kullanım hakkını imzalamayız” dedi.
Daha sonra Kent Konseyi’nin bileşenleri hem yapı rezerv alanı hem de HES’lerle ilgili ağır eleştiriler yaptı. Kent dinamikleri, Dicle Nehri üzerinde yapılacak olan 3 HES’in Dicle Vadisi’ndeki bitki ve hayvan çeşitliliğini öldüreceğini, can suyunun kalmayacağını belirtti. DSİ 10. Bölge Müdür Yardımcısı Hasan Kılıç eleştirilere yanıt verirken, “Can suyu vermemek deliliktir. Projeler yapılırken bunlar düşünülmektedir” dedi. Mezopotamya Ekoloji Hareketi de bir açıklama yaparak eylem yapacaklarını bildirdi.
Kent Konseyi Genel Sekreteri Metin Kılavuz, Dicle Vadisi ile Kent Orman alanının konut rezerv alanı ilan edilmesi, stad yerinin konut ve ticari alana açılması ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün davet ettiklerini ama gelmediğini belirterek eleştirdi.
Tartışmalardan sonra Kent Konseyi bileşenleri oy birliği ile Dicle Vadisi’nde HES yapılması projesine, Dicle Vadisi’nin konut rezerv alanı ilan edilmesini, Kent Ormanı’nın konut rezerv alanı ilan edilmesini ve stad yerinin konut ve ticari alan ilan edilmesi kararlarına karşı “ dur” dedi. Kent Konseyi bileşenleri projelerin durdurulması konusunda eylem ve çalışma yapmak üzere Yürütme Kurulu’na yetki verdi.