Almanya, fişlediði Kürt mülteci Han'ı sınır dışı etmek istiyor

Almanya, fişlediði Kürt mülteci Han'ı sınır dışı etmek istiyor

Bavyera Eyaleti Ýstihbarat Teşkilatı'nın hiç bir delil olmadan "PKK sorumlusu" ilan ettiði Kürt mülteci Ýlhami Han, Türkiye'ye sınır dışı tehlikesiyle karşı karşıya. Ýstihbaratın iddiası yüzünden her gün poliste imza vermek zorunda bırakılan sara hastası Han'ın Türkiye'ye teslim edilmesini engellemek için göçmen kuruluşları ile siyasetçiler kampanya başlattı.

Geçtiðimiz günlerde Bavyera Eyaleti Ýdare Mahkemesi, 32 yasındaki Kürt siyasi sıðınmacı Ýlhami Han'ı Türkiye'de takip, tutuklama, işkence ve ölüm tehlikesi beklediði halde yine de Türkiye'ye sınır edilmesine karar verdi. 2005 yılında Almanya'ya siyasi sıðınma başvurusu yapan Ýlhami Han için Türk Dışişleri Bakanlıðı Ýlhami Han' karşı PKK üyeliðinden soruşturmaların kapandıðını iddia ederken, Alman istihbaratına göre ise o "PKK sorumlusu".

Ýlhami için Bavyera Eyaleti Ýstihbarat Teşkilatı, herhangi bir delil sunmadan "PKK sorumlusu" ilan ettiði Han ise her gün Münih'te karakola gidip imza atmak zorunda bırakıldı. Alman makamlarının Han'ın Türkiye'de tutuklama ve işkence görme ihtimalinin yüksek olma ihtimalini bilmelerine raðmen sınırdışıda ısrar etmeleri dikkat çekiyor.

YARIN 'ÝLHAMÝ HAN BURADA KALSIN' MÝTÝNGÝ VAR

Ýlhami Han için alınan sınır dışı kararının durdurulması için Bayvera Eyaleti'ndeki göçmen ve mülteci kuruluşları kampanya başlattı. Alman ve Türk istihbarat teşkilatlarının çok yönlü bilgi paylaştıklarını hatırlatılan kampanyada Bavyera'daki makamların duyarsızlıðına dikkat çekildi. Ýlhami Han'ın yaşadıðı savaş travması ve sara hastalıðından kaynaklı tedavi gördüðü kampanya destekleyicilerinin çaðrısı şöyle:

"Ýlhami Han gibi siyasetçiler üzerinden Alman hükümeti uyarıcı bir örnek yaratmak istiyor. Amaç ise mültecileri siyasi faaliyet yürütmemeleri için yürüten korkutmak. Bunun için ırkçı özel yasalar çıkartan bir iktidar ile karşı karşıyayız. Ýlhami Han`nın son şansı Bavyera Ýdare Mahkemesi önünde temyiz hakkı verilmesidir ve sinir dışı edilmesine karşı yaratılacak kamuoyudur."

Çok sayıda kurum ve politikacının destek verdiði kampanya çerçevesinde yarın saat 12.30'da Odeonsplatz'da bulunan Münih Ýçişleri Bakanlıðı önünde "Ýlhami Han burada kalksın" isimli bir miting düzenlenecek. Kampanyanın öncülüðünü ise şu kuruluş ve siyasetçiler yapıyor:

Almanya Kürt Dernekleri Federasyonu (YEKKOM), Münih Mezopotamya Külter Derneði, Münih Kürt Kültür Derneði, Münih Kürdistan Merkezi Derneði, Bayern Kürt Cemaati, Rojin-Kürt Kültür Okulu Derneði, Kürt Mülteciler Derneði, Münih Kürdistan Öðrenciler Birliði, Karawane München, DÝDF, Münih ver.di Sendikası Gençlik Kolu, Münih Sol Parti, Patrick Humke (Sol Parti Aşaðı Saksonya Yöneticisi), Marion Padua (Nürnberg Belediye Meclis Üyesi) ve Civar Akad (Göttingen Meclis Üyesi).

HAN: BUNDAN SOHRA NE OLACAÐINI BÝLMÝYORUM

Sara hastası olan ve felç geçirme tehlikesi yaşayan Ýlhami Han ise "Deðerli arkadaşlarım ve dostlarıma" başlıklı bir mektup yayınladı. Hem Kürdistan'da yaşadıklarını ve hem de Alman makamlarının kıskacı altında yaşadıklarını anlatan Han'ın çaðrısı şöyle:

"Son olarak sınır dışı edilmem için verilen karara itiraz edip mahkeme yolunu açtım. Mahkemede sınır dışı edilmem kararı çıktı. Sınır dışı edilmemde her hangi bir sakıncanın olmadıðı yönünde karar verildi. Buna karşı itiraz hakkı bile tanımamışlar. Şayet teslim edilirsem, 2008 Bulgaristan'da Türkiye'ye teslim edilen beraber kaldıðım ve onun dosyasında sıkça ismimin geçtiði bir arkadaşımın yargılanması var. Şuan müebbetle yargılanıyor. Aynı şekilde yargılanacaðım büyük bir ihtimaldir.

Avrupa'ya gelen her onurlu bir Kürdün yaptıðı gibi bende üzerime düşen görevlerimi yerine getirmeye çalışırken iki buçuk yıl önce yargılanarak her gün imzaya tabi tutuldum. En son sınır dışı kararıyla karşı karşıya kalmış durumundayım. Bu konuda bana tanınan sürenin bitimine neredeyse bir hafta kaldı.

Benim durumum nereye varacak artık kestiremiyorum. Bugünler içinde yada sonrasında ne olacak açıkçası ben de bilemiyorum. Şayet kötü bir durum olursa elbette deðerlerimize layık bir direniş ve duruş sahibi olacaðım, hepinizi saygıyla selamlıyorum."