Almanya'da ilk kez Sol Partili eyalet başbakanı

Almanya'da ilk kez Sol Partili eyalet başbakanı

Almanya'nın Thüringen Eyaleti’nde SPD ve Yeşiller Partisi ile koalisyon hükümeti konusunda anlaşan Sol Parti ülkedeki ilk başbakanını atadı. Bugün eyalet meclisinde yapılan seçimin ikinci turunda çoğunluğu kazanarak başbakan olan Bodo Ramelow "Gerilim yerine uzlaştırıcı politika izleyeceğim" dedi.

Almanya'da Kürt halkının özgürlük mücadelesine verdiği destekle dikkat çeken Sol Parti (Die Linke) için bugün tarihi bir gün. Daha önce eyalet Berlin, Mecklenburg-Vorpommern ve Brandenburg eyaletlerinde hükümet ortağı olan Sol Parti tarihinde ilk kez bir eyalet başbakanını atadı.

Thrüngen eyaletinde 14 Eylül günü yapılan seçimlerde 34 eyalet meclis üyesi kazanan başbakan Merkel'in liderliğindeki CDU birinci parti olmasına rağmen sosyal demokratlar SPD, CDU ile hükümet kurmamaya yanaşmamıştı. Bunun üzerine gözler seçimlerde 28 eyalet meclis parlamenteri çıkartarak ikinci olan Sol Parti'ye çevrilmiş.

12 sandalye kazanan SPD ve 6 meclis üyesi çıkaran Yeşiller Partisi ile geçtiğimiz ay hükümet kurma kararı alan Sol Parti her iki partiyle koalisyon sözleşmesi imzalamıştı. Fakat Sol Partili Bodo Ramelow'un başbakanlığındaki yeni hükümetin meclisten onay alıp almayacağı merak konusuydu. Çünkü söz konusu koalisyonun toplam parlamenter sayısı 46, muhalefette kalan CDU ile sağçı AfD (Almanya İçin Alternatif Partisi)nin ise 45 meclis üyesi bulunuyor.

Bugün eyalet meclisinde yapılan oylamada koalisyon hükümeti ikinci turda hiç bir fire vermeyerek 46 oyla güvenoyu aldı. Ramelow'un başbakanlığına karşı çıkanların sayısı ise muhalefetten bir kişinin çekimser kalmasıyla 43'de kaldı. Böylelikle sadece Thüringen'de değil iki Almanya'nın birleşmesinden bu yana ilk kez Sol Partili bir siyasetçi başbakan seçilmiş oldu.

IRKÇILIKLA MÜCADELE EDECEK

58 yaşındaki Ramelow'un seçilmesi Sol Parti cenahında sevince neden olurken, iktidarda bulunan Hıristiyan demokratların ise öfkesine neden oldu. Zira Thüringen eyaletinde iki Almanya'nın birleştiği 1990 yılından bu yana, yani 24 yıldır CDU iktidarda bulunuyordu.

Ancak federal hükümetin anti-propagandasına rağmen Sol Partili başbakan Ramelow seçildikten sonra yaptığı ilk açıklamada gerilim siyaseti yürütmeyeceğini söyleyerek "Elimden geldiğince uzlaşmacı olacağım" dedi.

Sol Parti'nin başbakanlığındaki koalisyon sözleşmesinde ise aşırı sağ ile mücadele en önemli konulardan biri. 10 kişinin öldürülmesinden sorumlu tutulan Nazi örgütü Nasyonal Sosyalist Yeraltı’nın (NSU) özellikle Thüringen'deki istihbarat örgütü Anayasayı Koruma Teşkilatı ile ilişkilerin ortaya çıkmasıyla yeni hükümet güvenlik birimlerinde sağcı eğilimleri temizlemeyi hedefliyor.

Buna göre eyaletteki istihbarata çalışan muhbirlerinin kullanılmasına sadece eyalet başbakanı karar verecek. Ayrıca yeni hükümetin en önemliliği atağı ise eğitime yönelik olacak. Sol Parti'nin önerisiyle bundan sonra eyaletlerdeki kreşler bundan sonra parasız olacak.