Almanya ‘Ayata yasasını’ raftan indirdi!

Alman hükümeti, ülkede yaşayan yabancıların siyaset yapmasını kısıtlayan yasayı yeniden gündemine aldı.

2012 yılında Kürt siyasetçi Muzzafer Ayata'ya uygulandığı için "Ayata yasası" olarak bilinen ve tepkilere neden olan 47. maddenin engellere takılmadan uygulanması için yeni bir çalışma başlatıldığı öğrenildi.

Türk devletinin cezaevlerinde 20 yıl hapis yattıktan sonra siyasi mülteci olarak Almanya'ya gelen Muzaffer Ayata, Ağustos 2006'da gözaltına alınıp tutuklanmıştı. Alman Ceza Kanunu'nun 129. maddesi temelinde Nisan 2008'de 'Suç örgütünde yöneticilik' iddiasıyla 3 yıl 6 ay hapse mahkum edilen Ayata, tahliye edildikten sonra birçok engelle karşılaşmıştı.

2012 yılının Şubat ayında ise Stuttgart Stuttgart Yabancılar Dairesi "Göç Yasası"nın 47. maddesine dayanarak düşünce özgürlüğüne darbe niteliğini taşıyan bir karar almıştı. Alman makamları Ayata'nın makale yazmasını, konferanslarda konuşmasını, Kürtlerin düzenlediği etkinliklere katılmasını yasaklanmıştı.

47. MADDE RAFLARDAN YENİDEN İNİYOR!

O günü kadar çok az hayata geçirilen bu maddenin bir Kürt siyasetçiye uygulanması kamuoyu ve Alman siyasetçilerin tepkisine neden olmuştu. Ağustos 2012'de ise Stuttgart İdare Mahkemesi Yabancılar Dairesi'ne itiraz ederek yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Mahkeme, Ayata’ya verilen siyaset yasağının “hukuka uygunluğu konusunda ciddi şüpheler“ bulunduğunu ve iddiaların maddi temelden yoksun olduğu bildirmişti.

Yıllar sonra Angela Merkel'in başbakanlığındaki Hıristiyan demokratlar/Sosyal demokratlar hükümeti, 47. maddeyi yeniden gündemine aldı. İçişleri Bakanlığının kamuoyunda "Muzzafer Ayata yasası" olarak bilinen maddenin mahkemelerin itirazına takılmadan sorunsuz şekilde hayata geçirilmesi için çalışma başlattığı öğrenildi.

Geçtiğimiz Haziran ayında Dresden'de gerçekleşen eyaletlerin içişleri bakanlarının katıldığı toplantıda bakanlar, hükümetten 47. madenin önündeki yasal engelleri kaldırmasını talep etmişti. İlk olarak "Der Tagesspiegel" gazetesinin gündeme getirdiği 47. madde üzerindeki çalışma Federal İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülüyor.

"ERDOĞAN'IN RUHU BERLİN'E GELMİŞ OLACAK"

Maddenin yeniden gözden geçirmeye başlayan bakanlık, yasanın daha hızlı ve geniş bir yelpazede uygulanmasını istiyor. Böylelikle birçok ülkede yaşayan birçok yabancı kökenli siyasetçinin mağdur olacağı ihtimali üzerinde duruluyor. Maddeye ve İçişleri Bakanlığı'nın çalışmasına ilişkin ANF'ye konuşan Sol Parti millevetkili Ulla Jelpke hükümete sert tepki gösterdi.

Yasanın uygulanması halinde Türk hükümetinin Kürt siyasetçilere yaptığı baskılardan farkının olmayacağını dikkat çeken Jelpke "Şayet Alman hükümeti "dış çıkarları" için kendi ülkesine gelen yabancı siyasetçilere siyaset yapma yasağı getirirse, baskıcı ülkelerden hiç farkı kalmaz. Bu durum buraya sığınan yabancılara karşı bu ülkelerle işbirliği anlamına geliyor" diye konuştu.

47. maddenin kabul edilmez olduğunu belirten Jelpke çalışmadan dolayı Thomas de Maizière'ye de tepki gösterdi. Maddenin pratik hale getirilmesi ardından birçok kişinin mağdur olacağına dikkat çeken Jelpke "Bu yüzden mahkemelerin kararını beklemeden maddenin hazırlanmasını engellemeliyiz" dedi.

47. MADDE NEDİR?

Federal Almanya’da yaşayan yabancıların ikametleri, çalışmaları ve uyumlarına ilişkin kanunlar olarak bilinen "Göç yasası"nın maddelerinden birisi de "Siyasi faaliyetin sınırlandırılması ve yasaklanmasını öngören 47. madde. Halihazırda bu maddede şu ifadeler yer alıyor:

"Yabancılar, genel hukuki düzenlemeler çerçevesinde siyasi faaliyette bulunabilirler. Bir yabancının siyasi faaliyeti; bu faaliyetin

1. Almanya Federal Cumhuriyeti’nde siyasi irade oluşumunu veya Almanlar ile yabancıların veya Federal Almanya’da yaşayan değişik yabancı grupların barış içinde birlikte yaşamalarına, kamu güvenliği ve düzenine veya Almanya Federal Cumhuriyeti’nin diğer önemli çıkarlarına halel getirmesi veya bunları tehlikeye düşürmesi,

2. Almanya Federal Cumhuriyeti’nin dış siyasi çıkarlarına veya devletler hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerine aykırı olabilmesi,

3. Almanya Federal Cumhuriyeti”nin hukuk düzenini, özellikle şiddet kullanmak suretiyle ihlal etmesi veya

4. Federal Almanya dışında kurulmuş olup amaç ve yöntemleri itibariyle, insan onuruna saygılı bir devlet düzeninin temel ilkeleriyle bağdaşmayan partileri, sair örgütleri, kuruluşları veya çabaları teşvik edici mahiyette olması hallerinde sınırlandırılabilir veya yasaklanabilir.

(2) Bir yabancının siyasi faaliyeti; bu faaliyetin

1. Almanya Federal Cumhuriyeti’nin özgürlükçü demokratik temel düzenini veya güvenliğini tehlikeye düşürmesi veya Devletler Hukuku’nun yazılı temel kaidelerine aykırı olması,

2. Siyasi, dinî veya sair çıkarların gerçekleştirilmesinin bir aracı olarak şiddet kullanılmasını alenen desteklemesi, tasvip etmesi veya bunun meydana gelmesini amaçlaması veya buna müsait olması veya

3. Federal Almanya’da şahıslara veya mallara ya da Federal Almanya dışında Almanlara veya Alman kuruluşlarına karşı saldırı düzenleyen, saldırıyı tasvip eden veya bunlarla tehdit eden Federal Almanya içindeki veya dışındaki örgütleri, siyasi hareketleri veya grupları desteklemesi hallerinde yasaklanır."

Konu ile ilgili haberler:

https://anfturkce.net/guncel/mevzu-kuertler-ise-almanya-tuerk-devletini-aratmiyor-92841

https://anfturkce.net/avrupa/alman-mahkemesi-muhlis-kaya-ya-3-yil-3-ay-ceza-verdi-93333