Alman Parlamenter Lühmann: Öcalan'sız sorun çözülemez!
Alman Parlamenter Lühmann, Kürt Halk Önderi Öcalan'sız Kürt sorununun çözülemeyeceğine işaret etti.
Alman Parlamenter Lühmann, Kürt Halk Önderi Öcalan'sız Kürt sorununun çözülemeyeceğine işaret etti.
Alman Parlamenter Lühmann, Kürt Halk Önderi Öcalan'sız Kürt sorununun çözülemeyeceğine işaret etti. AKP ve Erdoğan'ın Kürtlere dönük tutumunun kabul edilemeyeceğine işaret ederek, "Erdoğan'ın DAİŞ ile çalıştığına inanıyorum" diyen Lühmann, Êzidilerin sorunlarına da dikkat çekti.
Ortadoğa’da yaşanan kaoik ortamdan kaynaklı Türkiye’ye yerleşen mültecilerin durumunu yerinde inceleme yapmak için gelen Sosyal Demokrat Parti Alman Parlamenteri Kiristen Lühmann, ANF’nin sorularını yanıtladı.
'ÇADIRLAR SAĞLIKLI DEĞİL'
Êzidi Kürtleri ziyaret etmek amacıyla Batman’a geldiniz…
Evet, Şengal Katliamı'ndan sonra Batman’a yerleşen ve Batman Belediyesi'nin kendi imkanları ile kurduğu çadır kentte binlerce Êzidi inancına mensup olan Kürt yaşamaktadır. Almanya'nın Celle kentinde 10 bini aşkın Êzidi yaşamakta ve bu Êzidiler de buradaki savaş mağduru Şengalliler ile dayanışma içerisindeydi. Fakat bazı kurum ve vakıfların yardımı ile binlerce insanın temel ihtiyaçlarını karşılamak mümkün değil. Şimdi kış geliyor ve Êzidilerin kaldığı çadırlar sağlıklı bir yaşam standartlarının altında. Mesela belediye bünyesindeki doktor ve psikologlar var. Ancak bu yeterli değil. Çocuklar savaş sonrası büyük bir travma yaşadı. Bu konuda da yeterli psikolojik destek alamıyorlar.
Kürdistan’ın diğer parçalarından göç eden Kürtler mülteci konumunda. Bu durumdan en çok şikayetçi olan Êzidi Kürtler, ısrarla Avrupa’ya gitmek istiyor, siz de onları dinlediniz… Buradaki mülteci sorununa nasıl bir çözüm aranıyor?
Başta şunu belirtmek istiyorum; Erdoğan bu konuda ne düşünüyor bilemiyorum ancak Kürtlerin içinde bulunduğu durum hiç de iç açıcı değil. Ben de bunun için Kürdistan’a geldim ve burada yaşananları Almanya Parlamentosu'na sunacağım. Çünkü Almanya Kürtlerin içinde bulunduğu durumu görmeli. Burada Erdoğan sisteminin yaşattığı durumu yerinde incelemem gerekiyordu. Ayrıca Êzidi Kürtler için devletlerarası yardım yapıldığında da kendilerinin hiçbir şekilde yararlanmadığını, son bir yıl içerisinde bariz bir şekilde görebildik. Bu nedenle Almanya’dan elden verebileceğimiz para ile Êzidilerin kendi yaşamlarını kolaylaştırmaya çalışacağız. Almanya'nın direkt parayı Batman’a verme gibi bir durumu söz konusu olmaz, başta Ankara’ya parayı verir, onlar kendi sistemlerine göre dağılımını yaparlar. Biz de bu sorunu nasıl ortadan kaldırabiliriz noktasında üzerinde çalışmalar yürütüyoruz. Şu an çok utanıyorum. Çünkü Êzidi Kürtlerin yaşadıkları durumu yerinde izlediğimde insanlık adına utanç verici bir olay ile karşıladıklarını görebildim. Kürtlerle barış masasına oturan Erdoğan, şimdi tekrar savaş politikasını devreye sokmuştur. Bunun biraz da Şengal’e yönelik katliam saldırısı ile başladığını da söyleyebiliriz. Kürtler, inkar ile birlikte DAİŞ saldırıları ile karşı karşıya kalıyorlar.
'ÖLÜMDEN TÜRKİYE SORUMLU'
Bildiğiniz gibi denizde boğulan Kobanêli Alan Kurdi ile mülteci sorunu gündeme geldi. Türkiye Avrupa’yı suçluyor; bu sorun nasıl çözülecek?
Alan Kurdi’nin ailesine Kanada vize oturum hakkı vermişti ama Türkiye vize vermediği için deniz yolunu seçmek zorunda kaldılar. Eğer o çocuk sularda boğulduysa bunun sorumlusu da Türkiye’dir. Bugün Türkiye üzerinden Avrupa’ya göç etmek isteyen mülteciler, aslında illa Avrupa’da yaşayalım da demiyorlar. Ancak bu insanların Şengal’e, Kobanê’ye dönebilmeleri için yıkılan kentleri onarılmalı ve günle kalabilecek bir ortam sağlanmalıdır. Bu halk artık kendi topraklarında özgürce yaşamak istiyor ve bu da onların en doğal haklarıdır. Kürtler eğer bugün Avrupa’ya gelmek istiyorsa buradaki yaşam koşullarından memnun olmadıkları için böyle bir talepte bulunduklarını da biliyoruz.
'ERDOĞAN'IN DAİŞ İLE ÇALIŞTIĞINA İNANIYORUM'
Herkesi katleden bir DAİŞ gerçekliği var, Türkiye’de büyük bir çevre AKP’nin DAİŞ’e destek verdiğini söylüyor. Bu konuda Avrupa'nın değerlendirmesi ne yönde?
Ben DAİŞ ile Erdoğan'ın birlikte çalıştığına inanıyorum. Ancak somut olarak bunu deklare edemiyoruz. Bunu söylemek için halen eksik birtakım deliller söz konusudur. Mesela Diyarbakır’da DAİŞ hücresi dedikleri yere yapılan baskında iki Türk polisi de yaşamını yitirdi. Bunun yanında 21 canlı bomba intiharcısı DAİŞ üyelerinin isimleri kendilerinde var fakat bunlar neden tutuklanmıyor? Bunlar güya Türkiye yasalarına göre eylem yapamadan tutuklayamıyorlar. Çok gülünç bir durum, sen HDP’li yönetici ve başkanlarının ifade özgürlüğü kapsamında sarf ettikleri sözlerinden dolayı evlerine basın düzenleyip cezaevine koyuyorsun. Sen Kürtleri fikirlerinden dolayı 'terörist' ilan ediyorsun, ama insanların içinde kendilerini patlatanları ise tutuklamıyorsun ve ‘hukuk’ gerekçesini öne sürüyorsun. Buna kimse inanmaz ve ben de bu duruma anlam veremiyorum.
'ÖCALAN KAOS VE KATLİAMIN ÖNÜNE GEÇTİ'
Ortadoğu’da yaşanan kaotik ortamı demokratik sisteme dönüştürmeye çalışan Kürtler var. Demokrasi ve özgürlüklerin yaşamsallaşması için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduğu tezi nasıl ele alıyorsunuz?
Kürtlerin Ortadoğu’da gerçekten durumu çok zordur. Zulüm ve katliam ile karşı karşıya bırakıldılar. Kürtler sadece diğer tüm yurttaşlar gibi insanca yaşamak için mücadele ediyorlar. Ortadoğu coğrafyasına dönük en mantıklı çözümleme yapan Öcalan, aslında olası kaos ve katliamların önüne geçmeyi başardı. Öcalan, ulus devlet sistemini reddederek, tüm halkların ortak bir coğrafyada yaşamasını talep etti ve silahların devre dışı kalmasını istedi. Tek seçenek Öcalan’ın ortaya koyduğu öneridir. Ben bu önerisini de çok değerli görüyorum. Öcalan’ın başlattığı barış sürecinde Kürtler için AKP ve Erdoğan tek bir adım dahi atmadığını biliyoruz. Erdoğan, Kürtler ile kardeşçe yaşamasını seçmeliydi ama aksi bir karar aldı. Ama tüm yaşanan bu olumsuzluklara rağmen Kürtler, tüm halklarla kardeşçe yaşayabilecek gelişmeler olacak.
Peki, 'Rojava’da kurulan kantonlara müdahale ederiz' diyen Cumhurbaşkanı'nın sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Rojava’nın durumu çok zor. Çünkü şu an Ruslar da Suriye’ye girdi. Onlar da kendi sistemini oluşturmak istiyor. Ancak oradaki halkın verebileceği kararlar çerçevesinde yeni bir sistem ancak oluşabilir. Orada yaşayan halkın taleplerine ne Almanya ne de Türkiye müdahale edebilir. Türkiye’de yapılacak seçimden kaynaklı Erdoğan’ın kafası tam karışmış ve onun için ağzına geleni söylüyor. Şimdi Rojava’da hayata geçirilen sistem onu ne ilgilendirebilir ki? Rojava kantonları Erdoğan’a kalmamış; onun işi değildir. Demokratik Suriye’nin inşası için zaten Avusturya’da sürekli toplantılar gerçekleşiyor ve çok olumlu şeylerin olacağı da bilinmekte. Onun için şunu belirtmemde fayda var; Rojava’ya öyle Türkiye’nin müdahale etme gibi bir durum söz konusu olamaz.
'ÖCALAN'SIZ ÇÖZÜM MÜMKÜN DEĞİL'
Mülteciler, işsizlik, savaş ve demokratikleşme... Bunların Öcalan’sız çözülmesi mümkün müdür?
Öcalan, Kürt sorununun çözümü için silahları devre dışı bıraktı, aynı uygulamayı bir dönem Arafat da uyguladı. Ancak bunu Türk devleti reddetti. Fakat bu artık bilinen bir durumdur. Öcalan’sız bu sorun çözülemez. Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesinde aktif rol oynayabilecek tek lider Öcalan’dır. Çünkü Kürt halkının nezdinde büyük bir rolü bulunuyor. Başta Türkiye Öcalan’ı yakalayıp idam etmek istedi, ancak Avrupa ülkeleri buna izin vermedi. Şimdi Türkiye'nin, demokratik normlarda bu sorunun çözülmesi için Öcalan’ın müzakere koşullarının yaratması gerekiyor.