Alman gazeteciler, siyasetçiler ve vakıf temsilcilerinden oluşan bir heyet, Türkiye’deki tutuklu gazetecilerin 10 Eylül’de başlayacak davasına gözlemci olarak katılmak üzere Ýstanbul’a geliyor. Heyet üyeleri, “basının özgür olmadıðı yerde hiçbir demokratik deðer ayakta kalamaz” diyerek, gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi.

Heyette uluslararası hukuk uzmanı ve eski milletvekili Prof. Dr. Norman Paech, DIE LINKE Hessen meclis grubu başkanı Willi van Ooyen, Neues Deutschland gazetesi genel yayın yönetmeni Jürgen Reents, ver.di sendikası Alman Gazeteciler Birliði (dju) federal yönetim kurulu üyesi Joachim Legatis, Hessen Rosa Luxemburg Vakfı yöneticisi Murat Çakır, insan hakları aktivisti Wolfgang Kanz ile gazeteciler Edgar Auth, Dinah Riese, Benjamin Hiller ve dju-Münih yönetim kurulu üyesi Michael Backmund yer alıyorlar.

9 – 12 Eylül 2012 tarihlerinde Ýstanbul’da kalacak olan heyet, duruşmaya gözlemci olarak katılmanın yanısıra sendikacılar, gazeteciler, insan hakları aktivistleri, parti temsilcileri ve milletvekilleri ile de görüşmeler yapacak.

Heyet üyeleri, Ýstanbul’a gelişleriyle ilgili olarak şu açıklamayı yaptılar:

Türkiye’deki basın ve fikir özgürlüðü alanlarındaki olumsuz gelişmeleri büyük bir kaygıyla izliyoruz. Özgür basın ve gazetecilerin işlerini engelsiz yapabilmeleri, yani yurttaşların bilgiye engelsiz ve sansürsüz ulaşabilmeleri, demokrasilerin temel direðini oluşturmaktadır. Özgür ve engelsiz basının olmadıðı yerde demokratik hukuk devletinin hiç bir deðeri ayakta kalamaz. Medya alanında çalışan ve medya ile ilgili olan insanlar olarak, sosyal ve demokratik hukuk devletinin deðerlerini savunmak ve geliştirmek için özel nedenlerimiz bulunmaktadır. Kendi ülkemizde ve uluslararası alanda haksızlıða karşı sesimizi yükseltmeyi, bir yurttaşlık görevi olarak görmekteyiz. Bu görevimizin verdiði sorumlulukla, tutuklu gazetecilere karşı başlatılan davayı izlemek üzere Türkiye’ye geliyoruz.

Yaklaşık 100 gazetecinin tutuklu olması, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin deklare ettiði ülkeyi demokratikleştirme amaçlarına tamamiyle ters düşmektedir. Kendisini anayasal temelde demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olarak tanımlayan bir Türkiye, özgür basını engellemesiyle, inandırıcılıðını yitirir.

Türkiye’nin karşı karşıya kaldıðı sorunlar, ülkedeki meydan okumalara verilecek tek doðru yanıtın en geniş demokratikleşme ve insan hakları ile basın ve fikir özgürlüðünün güvence altına alınması olduðunu göstermektedir. Mesleklerinin gereklerini yerine getirmek isteyen gazeteciler, demokratik hukuk devletinin temel ilkelerine ters düşen suçlamalarla tutuklu tutuldukları müddetce, Türkiye’de işleyen bir demokrasiden bahsetmek olanaksız olacaktır.

Siyasî sorumluların bunu anlayabileceklerine olan inancımızı yitirmek istemiyoruz. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine, ülkede basın ve fikir özgürlüðünü güvence altına alma çaðrısı yapıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine, tutuklu gazetecilerin hepsini serbest bıraktırma çaðrısını yapıyoruz. Bu çaðrımızın temelinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin yargısını hiçe saymak deðil, tutuklamalara ve davaya neden olan devlet iddianamesine karşı itirazımız yatmaktadır.

Tutuklu meslekdaşlarımız ve aileleri ile dayanışma içerisindeyiz. Onların durumunu gözlemlemeye devam edecek ve Alman ve Avrupa kamuoyunu bilgilendirerek, haklarına kavuşmaları için uðraşlarımızı sürdüreceðiz.”

Heyet hakkında bilgiler:

Prof. Dr. Norman Paech, Almanya'nın önde gelen bilim insanlarından ve barış aktivistlerinden. 2001'de ülkesinin Afganistan'a asker göndermesine karar verdiði için dönemin hükümet partisi SPD (Almanya Sosyaldemokrat Partisi)'den istifa edip 2005’de Sol Parti'nin kuruluş çalışmalarına katılan Prof. Paech, 2005-2009 yılları arasında Federal Meclis üyeliði yaptı. Mayıs 2010'da Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisinde yer alan ve Ýsrail'in müdahalesini »Korsanların saldırısı« olarak yorumladıðı için ülkesinde sert eleştirilere maruz kalan Prof. Paech, Almanya'da Kürt sorunu ve Kürt hareketini de yakından tanıyan isimlerin başında geliyor.

Willi van Ooyen, 1947 doðumlu olan van Ooyen 1970li yıllardan bu yana Almanya barış hareketinin önde gelen isimlerinden birisi. 1980lerden itibaren Almanya’da her yıl düzenlenen »Paskalya Barış Yürüyüşlerinin« örgütleyicisi. Ulusal ve uluslararası sosyal forum hareketinin aktivistlerinden ve uluslararası barış hareketlerinin içerisinde aktif yönetici. 27 Ocak 2008’den bu yana DIE LINKE partisinin Hessen Eyalet Parlamentosundaki meclis grubunun eşbaşkanı olarak görev yapıyor.

Jürgen Reents, 1999 yılından bu yana Neues Deutschland gazetesinin genel yayın yönetmeliðini yapmakta. 1949 doðumlu olan Reents 1971’den bu yana gazeteci olarak çalışıyor. 1983 – 1985 yılları arasında, Yeşiller partisinin federal parlamentodaki ilk meclis grubunun üyesiydi. Daha sonra 1991’de Demokratik Sosyalizm Partisi PDS’e geçerek, partinin basın bürosunu yönetti.

Joachim Legatis, 1960 doðumlu. 1994’den bu yana Alsfelder Allgemeine adlı gazetede gazeteci olarak çalışmakta. Siyaset bilimci olan Legatis, uluslararası politikalar uzmanı. Çalıştıðı gazetede aşırı saðcılık aðırlıklı haberler yapıyor. Çeşitli girişimlerin kurucusu olan Legatis, Almanya’nın en büyük sendikalarından olan Hizmetliler Sendikası ver.di bünyesinde çalışan Alman Gazeteciler Birliði (dju) federal yönetim kurulu üyeliði yapmaktadır.

Edgar Auth, 1951 doðumlu olan Auth, Frankfurt Üniversitesi Germanistik ve Siyaset Bilimi dalı mezunu. 32 yıl Almanya’nın önde gelen gazetelerinden Frankfurter Rundschau gazetesinde siyaset redaksiyonunda uluslararası politikalar, özellikle Yakın ve Ortadoðu politikaları üzerine çalıştı. Türkiye’yi, Kuzey Afrika ve Ortadoðu ülkelerini iyi tanıyan bir gazeteci. 2010 yılından bu yana Alman dapd Haber Ajansı için çalışmaktadır.

Murat Çakır, 1960 doðumlu olan Çakır, uzun yıllar Hessen ve Federal Yabancılar Meclisi başkanlıðı ve Türkiyeli Göçmen Dernekleri Federasyonu (GDF) genel başkanlıðı yaptı. Avrupa Antiırkçı Networkü ENAR’ın kurucu üyesi ve genel saymanı olarak görev yapmasının yanısıra, 5 yıl boyunca Hessen Radyo ve Televizyon Üstkurulu (LPR) üyeliði yaptı. WASG ve Sol Parti kurucu üyesi ve parti yönetim kurulu sözcülüðü de yapan Çakır, 2006’dan beri Rosa Luxemburg Vakfı’nda çalışmakta ve 2009’dan bu yana Hessen Rosa Luxemburg Vakfı yöneticiliði yapmaktadır. Özgür Gündem ve Yeni Özgür Politika gazetelerinde köşe yazarlıðı yapan Çakır’ın çeşitli Alman gazeteleri ve dergilerinde makaleleri yayımlanmaktadır.