Aktaş: Eski yer isimleri açığa çıkarılmalı
Aktaş: Eski yer isimleri açığa çıkarılmalı
Aktaş: Eski yer isimleri açığa çıkarılmalı
BDP Van Milletvekili Kemal Aktaş, cumhuriyetin kuruluşundan bu yana çeşitli gerekçelerle adları değiştirilen, tabii coğrafyalar ile yerleşim yerlerinin önceki isimlerinin sağlıklı bir şekilde ortaya çıkarılması için meclis araştırması açılmasını istedi. Aktaş önerisini BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan aracılığıyla iletti.
Tutuklu Van Milletvekili Kemal Aktaş, yer adlarının bir toplumun sosyal ve kültürel yapısı ile bulundukları, kullandıkları mekanın tarihi geçmişi ve coğrafi özellikleri hakkında önemli ipuçları taşıdığını belirtti. Yer adlarının insanlığın ve uygarlığın izlerini taşıdığını vurgulayan Aktaş ”Toplumların coğrafi mekanla bütünleşmesinin göstergesidirler. Bu yönüyle bir yerin adının değiştirilmesi koca bir tarihi mirasın yok edilerek asimilasyona tabi tutulmasını ifade eder” dedi.
Yer isimlerini değiştirme tuhaflığının İttihat ve Tekkari Cemiyeti’nin güçlü olduğu 1913-1918 yılları arasında başladığına da dikkat çeken Aktaş, gerekçe olarak ise isimlerin Türkçeye aykırı olmasının gösterildiğini belirtti.
1925’te Artvin’de il genel meclisinin kararıyla Gürcüce olan yerleşim yerlerinin adlarının büyük oranda değiştirildiğini hatırlatan Aktaş şöyle dedi: ”Ardından 1940 yılında İçişleri Bakanlığı’nın hazırladığı 8589 sayılı genelge ile ad değiştirme faaliyetleri devlet politikası olarak resmileşmiştir. 1949 yılında 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ile yer adlarının değiştirilmesi işlemleri yasal bir dayanağa kavuşturulmuş, 1957 yılında da ‘Ad Değiştirme İhtisas Kurulu’ kurulmuştur. Kurulun bileşimine bakıldığında bilimsel kaygılardan çok siyasal kaygılarla oluşturulduğu gözlenmektedir. Bu kurulun hızını alamayarak ‘tarihi değeri olan yer adlarını’ da değiştirmeye başlamasından dolayı 1978 yılında çalışmaları durdurulmuştur.”
Kurulun kurulduğu 1957’den 1978’e kadar, 75 bin yerleşim yerinin adının incelediği ve 28 bin dolayında isimin değiştirildiğini de vurgulayan BDP Van Milletvekili Kemal Aktaş ”Tabii yer adlarından da 2000 yer adını değiştirmiştir. 1983 yılında tekrar kurulun çalışmasına izin verilerek 280 tane yerleşim yerinin adının daha değiştirilmesi sağlanmıştır” dedi.
Türkiye’deki toplam köylerin yüzde 35’inin 12 bin köye tekabül ediyor, bu kurulca değiştirildiğini vurgulayan Aktaş, isim değiştirme işlemi sırasında en çok Türkçe olmayan ya da olmadığı düşünülen yerlerin adının değiştirildiğini de kaydetti.
“Bu kapsamda bazı Türkçe isimlerde Türkçe olmadığı gerekçesiyle değiştirilmiştir. Örneğin Kırkkilise adı Kırklareli, Bozok adı Yozgat olarak değiştirilmiştir. Kısmen aynı adlı yerleşim yerleri karışıklığa mahal vermemek adına değiştirilmiş olmakla beraber, ağırlıklı olarak Kürt, Gürcü, Tatar, Çerkez, Laz, Arap, Ermeni dillerinde adlandırılmış yer isimleri değiştirilmiştir” diyen Aktaş, ayrıca içinde kızıl, çan, kilise, muhacir gibi kelimeler içeren yer adlarının da değiştirildiğini belirtti.
Etnik olarak, Kürtlerin, Lazların, Gürcülerin, Çerkezlerin, Arapların, Alevilerin, Ermenilerin, diğer etnik ve dini toplulukların yaşadığı yerleşim yerlerinin adlarının değiştirilerek, Türkçeleştirmeye öncelik ve önem verildiğini de kaydetti.
Yerleşim yerlerinin adlarının değiştirilmesi sürecine paralel olarak, ismi geçen farklı dillere, inançlara ve kültürlere mensup toplulukların da yaşamın her anında katı bir asimilasyona tabi tutulduğunu hatırlatan Aktaş, “Anadolu’nun ve Mezopotamya’nın önemli zenginlikleri olan farklılıklar ulus devlet ideolojisine kurban edilerek; kendi öz kimlikleri ve kültürlerinden arındırılmaya çalışılmıştır. Bu politik yaklaşım neticesinde bin yıldır bir arada yaşayan Anadolu ve Mezopotamya halkları önemli trajediler yaşamak zorunda kalmışlardır” dedi.
Aktaş, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşandan bu yana çeşitli gerekçelerle adı değiştirilen tabii coğrafyalar ile yerleşim yerlerinin önceki isimlerinin sağlıklı bir şekilde ortaya çıkması ve eski yer adlarının iadesi sürecinde yeni karışıklıklara mahal verilmemesi için meclis araştırması önerdi.