Aktaş: Açlık grevlerini sonuna kadar destekleyeceğiz

Tecride karşı tüm cezaevlerinde başlayan açlık grevlerine ilişkin konuşan TUAD-DER sözcüsü Ebedin Aktaş, “Bizler bu eylemin sonuna kadar savunucusu ve destekçisi olacağız” dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in başlattığı açlık grevi 136’üncü gününde. 16 Aralık'ta da cezaevlerinde başlayan eylem 1 Mart itibariyle Türkiye'deki tüm cezaevlerine yayıldı. Açlık grevlerinin başlaması ile de zaten var olan cezaevlerindeki hak ihlalleri de bu dönem de ayyuka çıkmış durumda.

‘AÇLIK GREVLERİNİ İZLEME PLATFORMUNU OLUŞTURDUK’

Çukurova’da kendilerine bağlı olan 16 cezaevi olduğunu söyleyen Aktaş, açlık grevleri başladığından bu yana birçok çalışma yaptıklarını söyledi. Eylemlerin başlaması ile kurum içinde oluşturdukları bir Açlık Grevlerini Takip Platformu sayesinde eylemcilere ilişkin sürekli bilgi akışının sağlandığını kaydeden Aktaş, “Bu platform içerisinde avukatlar, doktorlar ve bölge temsilcileri yer alıyor” dedi.

Her bölge kendisine bağlı olan cezaevleri hakkında çalışma yaparken, Çukurova bölgesinde yaşananları anlatan Aktaş şunları söyledi: “Biz bu platform sayesinde açlık grevlerini medyada görünür kılmak ve çeşitli bağlantılar ile cezaevleri ve kurumlar arasında bir köprü oluşturmak için oluşturduk. Bu açlık grevlerini en zararsız şekilde başarıyı ulaştırmak ve tutsakların bu haklı taleplerini kazanımla sonlandırmak olacak.”

Açlık grevlerinin cezaevlerinde 3 aylık süreyi de geçtiğine dikkat çeken Aktaş, ilk iki aylık kısımda tutsakların çok fazla hak ihlaline maruz kaldığını söyledi.

“Hak ihlallerinde bizim de milletvekillerinin de yardımları doğrultusunda girişimleri sonucunda biraz da olsa azalmış durumda” diyen tutsakların başlattıkları eylemin haklı ve meşru bir eylem olduğunu dile getirdi.

Sonuna kadar bu eylemin savunucusu ve destekleyicisi olacaklarını da vurgulayan Aktaş, “Siz de biliyorsunuz ki Leyla Güven’in başlatmış olduğu bu eylem daha sonra Nazır Yavuz'un da devam etmesi ile daha çok yayıldı ve cezaevlerine yayıldı. Bu açlık grevlerinin tek ve haklı nedeni anayasada yer alan, kendilerine verilen haklarının uygulanmasına yöneliktir. Yapılan uygulamalar ve tecrit gösteriyor ki devlet kendi kanunlarına aykırı davranmaktadır. Kişiye özel yasa olmadığına göre herkese eşit bir şekilde yasaların geçerli olmasını istiyoruz ve Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin bir an önce kaldırılması gerekir.

‘SONUNA KADAR DESTEKLİYORUZ’

Bizler de bu açlık grevinin onurlu bir duruş ve mücadele olduğunu görüyoruz. Sonuna kadar yoldaşlarımızın yanında olduğumuzu söylüyoruz. Tutsakların da belirttikleri gibi sonuç ne olursa olsun neye mal olursa olsun bu eylemi sonucu ulaştırmadan zafere ulaştırmadan geri dönüş olmayacağı da ortadadır.”

Derneklerine ailelerden yana yapılan başvurulardan anladıkları kadarı ile ailelerin yakınlarının cezaevlerinde sürdürdüğü bu eylemin destekçisi olduğunu kaydeden Aktaş, “Aileler kendileri üzerine düşen görev ve misyon neyse yapmaya hazır olduklarını da her daim ifade ediyorlar. Birçok aile, ‘Gerekirse bizler de açlık grevine başlayalım, bedenimizi açlığa yatıralım’ şeklinde önerilerde de bulunuyorlar. Aileler, ‘Bizler çocuklarımızın tırnağını bile zarar gelsin istemeyiz. Onların başına kötü bir şey gelmeden bir an önce bir şeyler yapmak gerekiyor’ diyor. Bu konuda sorumluluğu olan herkesin kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini istiyor aileler. Bir an önce bu açlık grevlerinin zaferle sonuçlanması ne istiyorlar” dedi.

‘CEZAEVLERİ EYLEMCİLERİ TALEPLERİNDEN DOLAYI CEZALANDIRIYOR’

Açlık grevinde birkaç hasta tutsağın da bulunduğunu ifade eden Aktaş şunları dile getirdi: “Ailesi Mersin'de olan Süleyman Benzer isminde bir arkadaşımız da var. Hasta tutsak olduğu halde açlık grevine girmek konusunda ısrarcı oluşundan dolayı talebi kabul edildi ve şu an açlık grevinde kendisi.  Bileğinden itibaren bir eli olmayan bu arkadaşımızın, açlık grevinde olduğu için cezaevi yetkilileri tarafından tekli hücreye atıldığını öğrendik. Bunun yanı sıra birçok sağlık problemi de yaşayan Süleyman arkadaş hiçbir şekilde cezaevi tarafından tedavi edilmediğini söylüyor. Biz bunların yapılan eyleme ilişkin cezaevleri tarafından bir cezalandırma yöntemi olarak algılıyoruz.”

‘BAKANLIKTAN SEÇİM BAHANESİ İLE RET’

“Bizler Çukurova TUAD-DER olarak gerekli tüm girişimlerde bulunduk ve tüm kurumları duyarlı olmaları adına gerekli girişimlerde bulunuyor” diyen Aktaş şunları dile getirdi: “Bu açlık grevleri ile ilgili birçok kurum ile görüşmeler yaptık. En son İçişleri Bakanlığı ile bir görüşme talebinde bulunduk fakat talebimiz defalarca reddedildi. En son Ankara'ya gittik ama herhangi bir yetkili ile görüşemedik. Seçim gerekçesiyle bizimle görüşmeyeceklerini ve bu nedenle talebimizi reddettiklerini söylediler. İçişleri Bakanlığı dışında İnsan Hakları Derneği ve sağlık kuruluşları ve birçok STK ile yaptığımız görüşmelerde olumlu dönüşler almış olduk fakat devletten yana hiçbir olumlu adım atılmış durumda değil. Bu konu ile ilgili aynı zamanda raporlar hazırladık ve CHP çeşitli siyasi kuruluşlara da verdik raporumuzu ama henüz hiç birinden bir dönüş alabilmiş değiliz.”