AKP ve Erdoğan'ın Kürtlerle savaşında 5 yanlış hesap - Zana Azadi

AKP ve Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kürt halkına karşı başlattığı topyekun savaş üzerine yürütülen tartışmalar devam ediyor. Bu tartışmalarda can alıcı sorular sorulmuyor.

AKP ve Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kürt halkına karşı başlattığı topyekun savaş üzerine yürütülen tartışmalar devam ediyor. Bu tartışmalarda can alıcı sorular sorulmuyor.

Neden aşağıdaki sorulara cevap aranmıyor?

AKP ve Erdoğan, başlattıkları bu savaşta neyi amaçladılar?

Kendisini Saray'ın haşmetli sultanı olarak gören Erdoğan ile onun AKP’si hangi hesaplarla Kürtlere savaş açtılar?

Bu hesapları doğru mu çıktı, yoksa yanıldılar mı?

İşte o beş yanlış hesap ve sonuçları...

Beş yanlış hesap ve sonuçlarını tek tek inceleyelim:

1- Erdoğan ve AKP yönetimi, AKP’nin gazeteci, yazar ve çizerleri ile AKP’ye yakın bazı liberal aydınların sıkça dillendirdiği bir argüman vardı: 'PKK-KCK’nin öncülük ettiği Kürtler, Rojava ve Başurê (Güney) Kürdistan’da çok şiddetli bir savaş içindeler. Rojhilat Kürdistanı'nda YRK gerillaları ile İran ordusu arasında yer yer çatışmalar var. Üç parça Kürdistan’da savaş olduğu için PKK, Bakurê Kurdîstan’da yeni bir savaşı göze alamaz. Eğer AKP devleti Bakur ve Başurê Kurdistan’da HPG ve YJA STAR gerillalarına karşı kapsamlı bir hava harekatı ve kara savaşı başlatırsa, gerilla direnemez.'

Saray Gladyosu’na bağlı çetelerin Adana, Mersin, Amed ve Pirsus’ta yaptığı katliamlarda da, Kürtleri katlederek sindirme öngörüsü hakimdi. Böyle düşünenlerin hepsinin yanlış hesap yaptıkları ortada. Erdoğan, 17 Mart’ta Balıkkesir’de yaptığı açıklama ile “Kürt Sorunu yok, taraf maraf yok, muhatap da yok” diyerek Kürtlere karşı başlattığı topyekun savaşta tasavvur edemediği düzeyde bir direnişle karşılaştı.

2- AKP ve yandaşları 2012’deki HPG-YJA STAR gerillalarının yürüttükleri direnişi çarpıtarak, şu yanılgıya kapıldılar: '2012’de Devrimci Halk Savaşı’nı başlattıklarını ilan ettiler ama halk buna katılım göstermedi. Eğer biz PKK’ye karşı topyekun bir savaş başlatırsak, Kürt halkı gerillanın başlatabileceği bir direnişe destek veremez. Dolayısıyla biz gerillayı büyük bir yenilgiye uğratırız.'

AKP ve yandaşları böyle düşünerek, Kürtlere karşı topyekun bir savaş başlattıklarında çok farklı bir cephe ile karşılaştılar. Bu cephe şehir şehir ilan edilen öz yönetimler ve AKP ordusu ile polisinin bu öz yönetimlere saldırmasına paralel Kürt halkının başlattığı sivil direniştir. Bu direnişler, öz yönetimlerini ilan eden Kürt halkının kendi öz gücüyle başlattığı direnişlerdir. Gerilla şimdiye kadar bu direnişlere katılmış değil. Gever, Gimgim, Farqîn, Silopî, Cizîr, Licê vb. yerlerde olanlar budur. AKP, gerilla ile hiç bir alakası olmayan yeni bir sivil halk direnişi ile karşı karşıya kaldı. Buna karşı ordu ve polisi devreye soktu. Helikopter, tankı ve topuyla yaptığı tüm sivil katliamlara rağmen şehir şehir öz yönetim ilanları genişliyor. Şehir şehir, ilçe ilçe ve köy köy yeni direnişler başlıyor. 

3- AKP'nin içine girdiği üçüncü yanlış hesap şuydu: 'HPG-YJA STAR gerillalarından savaş tecrübesi ve yeteneği güçlü olanlar Kerkûk, Mexmûr ve Şengal gibi alanlarda savaşıyorlar. Bakurê Kürdistan’da kalan gerilla ise savaş tecrübesi olmayan yeni savaşçılardan oluşuyor. Eğer biz hem Başur hem de Bakur’da yeni bir cephe açarsak bu tecrübesiz savaşçılar etkin bir direniş gösteremezler.'

Saraydaki ile AKP’liler böyle düşünerek başlattıkları topyekun savaşta tecrübesiz ve yeni dedikleri gerillalar karşısında per perişan olmuş durumdalar.

Kürdistan gerillasının AKP’nin bu topyekun savaşına karşı başlattığı direniş halen misilleme düzeyinde de olsa önceki direnişleri katbekat aşmıştır. Gerillaların vuruş tarzı çok sonuç alıcı ve sarsıcı gözüküyor. Sivillere yönelik tek bir eylem yok. Çok ağır fedai eylemleri oluyor. Bazid ve Westan (Gevaş) ile Tatwan’da olduğu gibi bazı karakollar yerle yeksan oldular. 'Ummadığın taş baş yarar' halk deyimini hatırlatıyor. 'Tecrübesiz', 'yeni' dedikleri gerillalarının AKP’nin başına getirdiği böyle bir durum oldu.

4- AKP’nin Kürtlere karşı savaşı başlatmasının diğer nedeni ise, anket bağımlısı olan Erdoğan'ın HDP’nin oyları ile ilgili yaptığı yanlış hesaptı. Şöyle düşünüyordu. 'Eğer topyekun savaşı başlatırsam, bu savaşı başlatanın PKK ve HDP’liler olduğunun propagandasını yaparak, HDP’ye olan ilgiyi azaltırım. Dolayısıyla 1 Kasım’da yapmayı planladığım seçimde AKP’nin oyları artar, HDP’ninkiler düşer. AKP yeniden tek başına iktidar olacak çoğunluğu yakalar. Ben de böylece başkan olurum.'

Saraydaki haşmetli böyle düşündü ama durum tersine döndü. Halk savaşı başlatanın AKP olduğunu biliyor. Bu nedenle AKP’den ziyade HDP’ye olan rağbet ve ilgi daha da yüksekliyor. İşte iki anket sonucu.

Avrasya Komuoyu Araştırmaları Merkezi (AKAM)

HDP: 14.83

AKP: 39.74

CHP:28.48

MHP:12.58

Metropol Araştırma Şirketi.

HDP: 14.7

AKP: 41.7

CHP: 25.5

MHP: 15.7

Bu her iki şirketin anket sonuçlarına göre AKP yine tek başına iktidar olamıyor. AKAM’ın sonuçlarına göre AKP’nin oyları daha da düşmüş. HDP’nin oyları ise her iki ankete göre yüzde 2 düzeyinde artmış. Özcesi AKP ve Erdoğan'ın 4. hesabı da yanlış çıkıyor.

5- AKP ve Erdoğan’ın 5. yanlış hesabı ise topyekun savaşı başlattıklarında ölecek asker ve polis cenazeleri üzerinden propaganda yaparak, HDP ve Kürtleri savaşı başlatan ve savaş suçlusu olarak göstermekti. Asker ve polis cenazelerinde propaganda yapma bir tarafa, asker ve polis aileleri AKP’li Yalçın Akdoğan, Mehmet Müezzinoğlu gibileri cenaze törenlerinden kovuyorlar. Taner Yıldız ve Erdoğan gibilerine ise 'Çocuklarınız niye çürük alıyor, askerlik yapmıyor; bedelli askerlik yapıyorlar' tepkisini veriyorlar. Şirnex’teki eylemde ölen Yüzbaşı Ali Alkan’ın yarbay kardeşi Mehmet Alkan ise tarihi bir tepki vererek, “Hep çözüm, çözüm diyordunuz, ne oldu da şimdi kıyamete kadar savaş diyorsunuz” sorusunu yöneltiyor. Bu Türk ordusunda bir ilk oluyor.

Halk ise savaşı başlatanın Erdoğan ile AKP olduğunu bildiği için cenaze törenlerinde “Katil AKP” ve “Katil Erdoğan” sloganlarını atıyor. 

Öz itibarıyla topyekun savaşın hal-i ahvali böyle.

AKP ve Erdoğan, 5 yanlış hesapla Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da oluyor...

1 Kasım’da herkes bu hakikati görecek. Başta Kürt halkı olmak üzere Kürdistan, Anadolu ve Trakya’da yaşayan halklar Anya’nın da Konya’nın da ne olduğunu topyekun savaşı başlatanlara gösterecek.