AKP'nin uluslararası medya ve bankaları susturma planı

İsveç'te yayımlanan Arbetet Global gazetesi, AKP hükümetinin hoşuna gitmeyen haberler yapan Bloomberg haber ajansının susturulması için gizli bir plan yapıldığını gösteren belgeleri yayımladı.

AKP hükümeti, kendisine yönelik eleştirel sesleri susturmak için Nazi Almanya'sında kullanılan yöntemleri uygulayıp medya kuruluşlarını kapatır, gazeteci ve yazarları cezaevine doldururken, uluslararası medyaya ve bankalara da ayar vermek için de farklı yöntemlere başvuruyor.

İsveç'te yayımlanan Arbetet Global gazetesi, AKP hükümetinin hoşuna gitmeyen haberler yapan Bloomberg haber ajansının susturulması için gizli bir plan yapıldığını gösteren belgeleri yayımladı. Belgeler bundan iki hafta önce Wikileaks tarafından kamuoyuna açıklanmıştı.

Global Arbetet'te yayımlanan elektronik mektup 31 Mayıs 2015 tarihinde Turkcell Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Bostan tarafından Recep Tayyip Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak'a gönderilmiş.

Mektupta imzası bulunan Bostan, 5 Ağustos 2013 tarihinde hükümetin denetimindeki Sermaye Piyası Kurulu (SPK) tarafından Turkcell'in Yönetim Kurulu üyeliğine getirilmiş.

Bostan, Bloomberg ve iki bankanın ( Merrill Lynch ve Deutsche Bank) Türkiye ekonomisi hakkında yaptıkları olumsuz haber ve analizlerin engellenmesi için bir dizi önlemin alınmasını öneriyor.

SPK BASKI YAPSIN, ÇALIŞANLAR İŞTEN ATILSIN

Bostan'ın alınmasını istediği önlemler arasında banka ve Bloomberg çalışanlarının bazılarının işten atılması, SPK devreye sokularak baskı yapılması ve bu kuruluşlardan alınan hizmetlerin asgari düzeye indirilmesi de yer alıyor.

Önerileri kabul görmüş olmalı ki Bostan, 26 Şubat 2016 günü Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na, geçtiğimiz ayın başlarında da Türkiye Varlık Fonu Yönetimi A.Ş. Genel Müdürlüğüne ve Yönetim Kurulu Başkanlığına atandı.

Bostan, Merrill Lynch'un Türkiye Başekonomisti Türker Hamzaoğlu ve satış ekibinin Türkiye aleyhinde yürütülen kampanyanın en önemli aktörleri haline geldiğini, Deutsche Bank'ın satış ekibinin siyasi maksatlarla müşterilerini yanlış yönlendirdiğini iddia ettikten sonra yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor:

YANLARINA KAR KALMAYACAĞI GÖSTERİLSİN

“Söz konusu yabancı kurumların kamu kuruluşları ile ilişkileri gözden geçirilip, stratejik bir şekilde negatif algı oluşturan kurum çalışanları ayıklanmadığı sürece kamudan iş kazanımlarının minimum düzeye çekilmesi sağlanmalıdır.

SPK'nin içinde bir birim oluşturularak bu negatif algıyı oluşturan kişiler üzerinde denetleyici bir rol oynanması sağlanmalıdır. Bu kişilere yaptıkları siyasal propagandaların yanlarına kalmayacağı net bir şekilde gösterilmelidir.”

Bloomberg'nin son dönemlerde Reuters'ın da önüne geçerek tüm banka, aracı kuruluş ve kamu kuruluşlarına finansal haber ve veri sağlayıcı haline geldiği değerlendirmesini yapan Bostan, “Bloomberg'nin Türkiye baş editörü Benjamin Harvey tamamen siyasi bir oyuncu gibi hükümet aleyhinde bir tutum sergilemektedir. Maalesef kaleme aldığı haberlerde de bu tutum net bir şeklide göze çarpmaktadır” diyor.

BENJAMİN HARVEY'İN DEĞİŞTİRİLMESİ İSTENSİN

Bostan, Bloomberg'nin bir yıllık aboneliğinin 60 bin TL olduğunu, BDDK, TCMB, Hazine, Borsa İstanbul ve kamu finansal kurumunun her yıl şirkete milyonlarca lira ödediğini hatırlattıktan sonra alınması gereken önlemleri, “Kısa vadede denetleyici kamu kurumlara ve kamu kuruluşlarından kullanımlarını minimum düzeye çekmeleri istenmeli ve ayrıca şirketin New York merkezindeki yetkili kişileriyle temasa geçilerek Türkiye'deki bu yanlı tutumun devam ettiği sürece Bloomberg ile ilişkilerin (vergisel, veri alımı ve hükümet temsilcilerinin mülakatları vb.) minimum düzeye çekileceği belirtilmelidir. Ayrıca Benjamin Harvey'in en kısa zamanda objektif bir editörjel tutum sergileyen bir baş editörle değiştirilmesi istenmelidir” diyerek sıralıyor.

Arbetet Global'ın iddialarla ilgili görüşlerini öğrenmek için başvurduğu Bloomberg'in New York'taki üst düzeyde bir yetkilisi, mektup hakkında şimdilik yorum yapmayacağını ancak Harvey'in Türkiye'deki çalışmaları iyi yöneten harika bir gazeteci olduğunu söylüyor.

GAZETECİLERE YÖNELİK CADI AVI TÜRKİYE'Yİ DÜNYANIN EN BÜYÜK HAPİSHANESİ HALİNE GETİRDİ

Sınır Tanımayan Gazeteciler, AKP hükümetinin uluslararası medyayı susturma girişimlerine tepki gösterdi. Örgütün İsveç Seksiyonu Başkanı Jonathan Lundqvist, “Gazetecilere yönelik cadı avı Türkiye'yi gazeteciler için en büyük hapishane haline getirdi. Sadece mesleklerini yaptıkları iççin 100'den fazla gazeteci cezaevinde” açıklamasını yaptı.

Arbetat Global'daki makalede yüzlerce gazetecinin Cumhurbaşkanına ‘hakaret etme’ ve ‘Terörü destekleme’ suçlamasıyla yargı karşına çıkarıldığını hatırlatılıyor.