AKP'nin gizli toplantısının 3. Bölümünde ise nasıl bir özel savaş yürüttüklerini ve yürütecekleri bölümler var. Oremar (Dağlıca) eylemi, Iğdır'daki çatışmayı, HDP binalarına yapılan organize saldırıları, medyada yer alan çatışma haberlerinin nasıl bir algı operasyonu olduğunu, sivil toplum örgütleri adı altında AKP'nin hangi özel savaş kurumlarını hayata geçirdiğini de rahatlıkla görebiliyoruz. 

Nokta dergisi, AKP kurmaylarının toplantı tutanaklarını yayınlamaya devam ediyor. Toplantı tutanaklarının 3. bölümünde yine itiraf niteliğinde konuşmalar var. 3. Bölümde, ismi verilmeyen üst düzey AKP'li yöneticilerin çarpıcı konuşmaları yer alıyor. 

HDP'YE SALDIRILARI AKP'LİLER ALKIŞLAMIŞ, OPERASYONLAR BAŞARISIZ

Örneğin "teröre karşı mitingleri" nasıl organize ettiklerini, HDP binalarına yapılan saldırıları taban olarak nasıl alkışladıklarını itiraf ediyor AKP'liler:

"Iğdır'da üç parti temsilcisi ortak bir açıklama yapabilir. Bu şekilde siyasete bu 'sarayın savaşı' değil vatanın müdafası olgusunu kabul ettirmiş oluruz. Medyada da ortak açıklama yaptırabiliriz. Ticaret odaları ve sendikalar da açıklama yapabilir, toplu yürüyüşler düzenlenebilir. Kadınlar ön safta olmak kaydıyla sivil insiyatifler PKK'ya karşı sesini yükseltebilir. Operasyonlardaki koordinasyon sıkıntısını düzeltmeliyiz. Operasyon tek bir merkezden yönetilmeli. Bu mesele ancak Genelkurmay'dan çözülebilir."

Ayrıca toplantı tutanaklarında AKP'nin, ordunun PKK'ye karşı savaştaki başarısızlığı da itiraf ediliyor. 

Örneğin toplantı tutanaklarında AKP'lilerin şu tespitleri yapıyor:

"KCK'nın silahlı bütün yapılarının artık uluslararası bir meşruiyeti var. Bu durumdan çıkamıyoruz. 2012'ye dönmemiz gerekecek ki dönemeyiz. Masaya dönmemiz de, var olan aktörlerle yol almamızda bu saatten sonra mümkün değil."

'HDP VE PKK TÜRKİYE TOPLUMUNUN VE SİYASETİNİN ÖNEMLİ BİR PARÇASI HALİNE GELDİ'

AKP'nin kurmayları HDP'nin ve PKK'nin Türkiyelileştiğini ve Türkiye toplumunun büyük desteğini aldığını toplantı tutanaklarındaki şu cümleler ile itiraf ediyor:

"PKK artık kendisini Türkiye siyasetinin bir parçası olarak görüyor. Eskiden demokratikleşme gibi bir gündemleri yoktu. Sadece Kürtlerin kazanımları ile ilgileniyorlardı. HDP ile birlikte bu değişti. Şimdi PKK, AK Parti karşıtı cephenin en önemli aktörlerinden birisi haline geldi. HDP'nin oyları düşmüyor aksine bölgede daha da artırdıklarına şahit oluyoruz. HDP oyları plebisite doğru gidiyor. AK Parti'nin bölgede bir vekil çıkardığı yerler de tehlikede. Bu yüzden ağababaları ile oturmalıyız. Bu boyutu çözmeden kısır döngüye hapsoluyoruz. Çadırları basamayan devlet dünyaya meydan okuyor."

'BAŞARISIZLIĞI GİZLEMEK PSİKOLOJİK HARP DAİRESİ HAREKETE GEÇMELİ'

PKK'ye karşı özel savaş politikalarında da başarısız olduğunu itiraf eden AKP'liler; yeni algı operasyonları için de düğmeye basılmasını istiyor.

AKP medyasında yer alan PKK ile ilgili haberlerin hepsi Psikolojik Harp Dairesinden organize edildiği şu cümlelerle itiraf ediliyor:

"Biz psikolojik harp konusunda çok etkisiz kalıyoruz. 17 Aralık'ta ayakkabı kutusu ve para sayma makinesi olmasaydı bu kadar akıllarda kalmazdı. PKK hem Dağlıca hem de Iğdır konusunda hemen data, fotoğraf ve video paylaşıyor. Bizim terörle mücadeleyi afişe etmemiz gerekiyor. Bir sürü şey söylüyoruz ama delili yok. Psikolojik harp unsurlarını uygulayalım."

'AYIPTIR 24 SAAT CENAZESİNE ULAŞAMAYAN DEVLET, OPERASYONLAR SONUÇSUZ!'

Cumhurbaşkanı, Başbakan, Hükümet yetkilileleri, Genelkurmay ve medyanın askeri operasyonlar konusundaki yalan haberlerin de inandırıcılığını yitirdiğinin farkına varan AKP'liler şöyle diyor;

"PKK'nın Kandil'de hepi topu dört tane kampı var. 100 kere yok etmişizdir son bir ayda. Ayıptır! 24 saat cenazesine ulaşamayan bir devletten bahsediyoruz. Kaç ilde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ne oldu? Sonuç ne? PKK'ya karşı yapılan operasyonların kamu diplomasisine başlıyoruz. Fotoğraf ve video yayınlayacağız. Asker bu konuda da direnç gösteriyor çünkü sonuç alamıyor. Operasyonlar konusunda da bir yere varabiliyorsak yapalım. Amaç tabii ki de tamamen bitirmek değil ama yol alalım peyderpey ilerleyelim."

AKP'nin bütün kurmayları toplanıp süreci değerlendirirken PKK ve Kürt direnişi karşısında nasıl başarısız kaldıklarını da rahatlıkla itiraf ediyorlar. Ancak basın karşısına çıkınca da özel savaş gereği başka şekilde konuşuyorlar.