AKP-DAIŞ ilişkileri mahkeme kayıtlarında

Ankara ve Suruç katliamının failleri aylar önce polis tarafından bilinmesine rağmen, yakalanmaları için herhangi bir şey yapılmaması bir yana, haklarında açılan davalarda ise 'Kovuşturmaya yer yok' denilerek serbest bırakıldılar.

Ankara ve Suruç katliamının failleri aylar önce polis tarafından bilinmesine rağmen, yakalanmaları için herhangi bir şey yapılmaması bir yana, haklarında açılan davalarda ise 'Kovuşturmaya yer yok' denilerek serbest bırakıldılar. Katliama davetiye çıkaran bu tutumla AKP-DAİŞ ortaklığı bir kez daha kanıtlandı

Rojava ve özelde Kobanê'ye saldırılar sırasında görüntü ve belgelerle ayyuka çıkan AKP-DAİŞ ortaklığı, bir kez daha belgelendi. Ankara ve Suruç'taki katliam ile Amed'de HDP mitingine bombalı saldırıyı düzenleyen Adıyamanlı DAIŞ çetesinin lideri Mustafa Dokumacı'nın, El Kaide soruşturması kapsamında telefonlarının dinlendiği belirlendi.

El Kaide Davası iddianamede yer verilen telefon görüşmelerinde Dokumacılar grubu lideri Mustafa Dokumacı, savaştıklarını, geri çekilmek zorunda kaldıklarını, karşı taraftan 45 kişinin öldüğünü belirterek, "Allah'a hamdolsun" diyor. 

AMED, ANKARA VE SURUÇ KATLİAMLARINI YAPANLARIN TELEFON KAYITLARI MAHKEME BELGELERİNDE

Görüşme kayıtlari ise  29 Ekim 2013, 3 Kasım 2013, 4 Kasım 203 tarihlerine ait. Telefon kayıtlarından Devletin adım adım DAIŞ'lileri izlediği, Rojava ve Suriye'ye girip katliam yapmalarına özel izin verildiği anlaşılıyor.

Ayrıca telefon kayıtlarında silah, cephane, 45 kişinin katlettiği belirtilmesine rağmen, bu konularla ilgili yargı harekete geçirilmiyor. 

29 Ekim 2013 tarihli kayıtlarda DAIŞ çeteleri arasında şu diyalog geçiyor;

x: Sizin orda durumunuz nedir, nasıl?

Dokumacı: Yo iyi hiçbir problem yok

3 Kasım 2013'te ise Rojava ya  da Suriye'ye giriş için 15 kişilik grubun bütün teçhizatı ile hazırlanması gerektiği belirtiliyor:

x: Kardeş arabayla gelip bizim çantalarımızı götürebilir misin kardeş

Dokumacı: Buraya mı?

x: He he biz gidiyoruz şeye, hem de hepimiz yani, güç kalmıyor burda...

Dokumacı: Hee bizden

x: Hepimiz savaşa gidiyoruz

Dokumacı: Hepimiz mi?

x: Hee ben... Aradım söyledim ki, biz gitmek istiyoruz savaşa

Dokumacı: Hee

x: O dedi tüm güçler gitsin diyor, 15 kişi hazırlanın şimdi araba gönderecem, gelsin sizi alsın, biz oraya gitsek, çantalarımız burda kalmasın diye, siz gelin arabaları şey edin, bizim çantalarımızı villaya götürün kardeş

Dokumacı: Siz oradan hepiniz gidiyorsunuz yani

x: He herkes gidiyor, İbrahim amca falan herkes
 
3 Kasım 2013'te de benzen şekilde bir görüşmede ise şunlar konuşuluyor:

Dokumacı: Üç kişisiniz değil mi?

x: Evet

Dokumacı: Hemen hazırlanın aşağıya inin, bir de o siperin üzerinde Yahya'nın şeyleri var gece görüşle, bu mermi çantası var

x: Evet

Dokumacı: Onları alın aşağıya inin çabuk ha
 
4 Kasım 2013'te ise bir çatışmayı detaylı bir şekilde anlatıyor:

Dokumacı: Adamlar çevremizi sardı, hilalle vurdular, geri çekilmek zorunda kaldık

x: Esir var mı bizden hiç

Dokumacı: Valla geçen gün iki gün önce 45 tane falan vardı

x: 45 tane

Dokumacı: He Allah'a hamdolsun

x: Ona rağmen dayanıyorlar yani

Dokumacı: Yav bildiğin gibi değil yav, sübhanallah, çok şey geliyorlar yav, acayip geliyorlar. Yani bir gece 45 tane veriyorlar, sabah gene geliyor... 

PENTAGON: TÜRK DEVLETİ DAIŞ HEDEFLERİNİ HİÇ VURMADI

Öte yandan DAIŞ'e karşı uluslararası koalisyon içinde yer almasına rağmen 3 bin bomba ile Kürt gerillarına yüzlerce uçakla saldırı gerçekleştiren AKP'nin 24 Temmuz'dan bu yana DAIŞ'i hiç vurmadığı ortaya çıktı.

Hürriye'ten Tolga Tanış'ın "Türkiye IŞİD'i neden vurmuyor" başlıklı yazısında ABD'li kaynaklara dayandırarak verdiği yazıda şu bilgiler veriliyor: Pentagon'da iki ayrı kaynakla konuştum. İlk yetkili, "Başlarda harekâtlara katıldılar, ama sonra uzun süre katılmadılar" dedi. Yani Eylül boyunca Türkiye kaynaklarını PKK'yla mücadeleye ayırırken IŞİD'i vurmayı denemedi bile. İkinci yetkili de konunun tamamen politik boyutuna eğilip, "Türklerin öncelikleri PKK" dedi. Yani Türkiye hem 10 Ekim Ankara saldırısına giden süreçte IŞİD'e odaklanmayarak kaynaklarını yanlış kullandı. Hem de IŞİD'i vurma konusunda başarısızlık sergiledi." Türk Hükümeti, DAIŞ'i neden vurmadığını kamuoyuna, dünyaya açıklamak zorunda.