Hakkâri, Siirt, Urfa, Batman, Hatay, Adana ve Bingöl'de 10 Aralık İnsan Hakları Haftası etkinlikleri düzenlendi. İHD Hakkâri Şube Başkanı İsmail Akbulut, Yüksekova OHAL'i aratmayacak bir yöntemle gösterilere müdahale edildiğini söyledi. 

İHD Hakkari Şubesi, İnsan Hakları Haftası nedeniyle Hakkari Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında konuşan İHD Hakkari Şube Başkanı İsmail Akbulut, son zamanlarda insan hakları ihlallerindeki artış ve ceza evlerindeki hak ihlallerinin artışından endişe duyduklarını belirtti.

Devletler tarafından uygulanan politikaların insan hakları değerlerinde yarattığı aşınmaya karşı insanlığın onur mücadelesinin devam ettiğini dile getiren Akbulut, "Dünyada ve Türkiye'de tüm baskılara karşın sokaklara çıkan, örgütlenen, yaşam alanlarını korumaya çalışan insanlar direnmeye, başka bir yaşam mümkün demeye çalışırken, otoriter rejimler polis şiddetiyle dünyanın her yanında bu direnci kontrol etmeye ve bastırmaya çalışıyorlar" dedi.

Türkiye'de Kürt sorununun çözümünde yeni bir sürecin başlandığına dikkat çeken Akbulut, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile devlet arasındaki görüşmelere değinerek, "Barışçıl çözümde yeni bir sürece girildi. Denilebilir ki, bugüne kadar barışa en yakın olduğumuz bir zaman dilimi içerisindeyiz. KCK Lideri Abdullah Öcalan ile devlet görevlileri arasında başlayan diyalog üzerine KCK'nin 8'inci ateşkesi ilan etmesi Türkiye'de Şubat ayından beri silahlı çatışmaların durmasını ve bir çatışmasızlık halinin oluşmasını sağladı" diye belirtti. 

Yüksekova'daki olaylara da dikkat çeken Akbulut "Özellikle Yüksekova ilçemizde son dönemde yaşanan toplumsal olaylarda güvenlik güçleri OHAL'i aratmayacak bir yöntemle göstericilere müdahale etmiş, Mehmet Reşit İşbilir ve Veysel İşbilir adlı sivil vatandaşlar öldürülmüş ve Bêmal Topçu isimli vatandaşın ise beyin ölümü gerçekleşmiştir. Barış süreciyle oluşan olumlu hava birilerini rahatsız etmiş olacak ki, Yüksekova ilçemizde süreçle bağdaşmayan yaklaşım ve siyasetin kendisini hakim kılmaya yönelik yaklaşımlarına tanık olmaktayız" dedi.

Yaşanan olaylara ilişkin faillerin bir an önce yargı önüne çıkarılması gerektiğini belirten Akbulut şunları söyledi: "Yaşanan ölümlerin faillerinin ortaya çıkarılması, yaşamını yitiren vatandaşların ailelerinin acılarını bir nebze de olsun dindirecektir. Bu konuda hükümet konuya hassasiyet ile yaklaşmalıdır. Hükümet her açıklamasında sürecin halen devam ettiğini belirtmektedir. Ancak süreç samimi bir şekilde devam ediyorsa, olayla ilgili bir soruşturma başlatıp olayla ilgili kusuru bulunan kişileri ve öldürülen vatandaşların faillerini yargı önüne çıkarmak zorundadır" dedi.

İHD Siirt Şubesi, "İnsan Hakları Haftası" etkinliklerinin startını düzenlediği açıklama ile verdi. Şube binası önünde yapılan açıklamaya kitlenin yanısıra İHD, BDP, HDP'li yöneticiler, belediye başkanları ve STK temsilcileri katıldı. "Barış Bir İnsan Hakkıdır 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası" pankartının taşındığı etkinlikte açıklamayı yapan İHD Siirt Şube Başkanı Vetha Aydın, İnsan Hakları Haftası'na gözaltı ve katliamlar nedeniyle buruk girdiklerini söyledi. "Çözüm süreci"nin halklarda umuda vesile olduğunu söyleyen Aydın, "Ancak Rojava'ya yönelik Türkiye'nin tutumu ve oradaki çeteci kökten dinci grupları desteklemesi Türkiye'de devam eden barış sürecini zora sokmuştur" dedi. 

İHD Urfa Şubesi, Topçu Meydanı'ndan Ahmet Bahçıvan İş Merkezi'ne kadar yürüyüş düzenlendi. BDP, KESK Urfa Şubeler Platformu ve MAZLUM-DER'in de destek verdiği yürüyüşte "Herkesin adil yargılanma hakkı vardır" ve "İnsan hakları evrenseldir" yazılı lolipoplar taşındı. "Savaşa hayır barış hemen şimdi" sloganı ve alkışlar eşliğinde tamamlanan yürüyüşün ardından açıklamayı İHD yöneticisi Faruk Yaygın yaptı.

Türkiye'nin taraf olduğu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin gereklerini yerine getirmediğini dile getiren Yaygın, "Türkiye üzerine düşeni yapmalıdır. Polis işlediği cinayetlerin hesabını vermelidir. Gözaltı ve tutuklamalara derhal son verilmeli, içerde tutulan 10 bini aşkın tutsak serbest bırakılmalıdır. Kadına karşı uygulanan şiddet ile etkin mücadele edilmeli, kolluk ve yargı yasaları uygulamalıdır" diye konuştu. 

İHD Batman Şubesi, 10 Aralık vesilesiyle Gülistan Caddesi'nde kitlesel açıklama yaptı. Açıklamaya İHD yanı sıra BDP, HDP, KURDÎ-DER, MEYA-DER yöneticileri ile Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri ve STK temsilcileri ile kitle katıldı. Burada açıklamayı yapan İHD Batman Şube Başkanı Osman Künteş, Türkiye ve bölge illerinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekerek, Türkiye'nin her yıl olduğu gibi 2013 yılında da insan hakları karnesinin "sıfır" olduğunu dile getirdi.

İnsan haklarının tüm insanların eşit derecede sahip olması gereken temel hak ve özgürlükler olduğunu söyleyen Künteş, "Dil, din, ırk ve cinsiyet farklılığı ayırt etmeksizin herkesin yararlanması gereken haklardır" dedi. Türkiye'de son 30 yıllık çatışmalı süreçte 50 binin üzerinde insanın yaşamını yitirdiğini hatırlatan Künteş, "17 bin failli cinayet işlenmiş. Binlerce kayıp vakası yaşanmış ve 4 bini aşkın köy yakılmış ya da boşaltılmıştır. Roboski, Maraş, Sivas, Çorum, Taksim ve Gezi Parkı katliamlarında yaşamını yitiren onlarca canın katilleri halen yargılanmamıştır. Türkiye'de halen işkence, baskı, şiddet, kötü muamele ve onur kırıcı davranışlar gibi hak ihlalleri devam ediyor" şeklinde konuştu. 

Bingöl'de 10 Aralık dolayısı ile İHD Bingöl Şube binasında basın toplantısı düzenlendi. İHD Bingöl Şube Başkanı Mehmet Can İnce, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından başlatılan sürecin AKP'nin "samimiyetsizliği" nedeniyle arzulanan aşamaya gelmediğine dikkat çekti. Bunun hem insan hakları savunucularını hem de Kürt halkını kaygılandırdığını dile getiren İnce, Türkiye'de 2013 yılı içerisinde başta yaşam hakkı ihlali olmak üzere birçok ihlalin de yaşandığını hatırlatarak, bu konuda verdikleri mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerini kaydetti. 

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Adana Şubesi, adliyenin arka kapısında basın açıklaması yaptı. Açıklamada, avukatlar "Savunmayı savunuyoruz" pankartı açtı. Burada açıklama yapan ÇHD Adana Şube Başkanı Sefa Aydoğan, tutuklu yargılanan avukatların durumuna dikkat çekerek, "İnsan hakları günü dolayısıyla, haksız olarak tutuklu bulunan ve aralarında ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ve İstanbul Şube Başkanı Taylan Tanay'ın bulunduğu tutuklu avukatların derhal salınmasını talep ediyoruz" dedi.

İHD İskenderun Şubesi, Boyacılar Parkı'nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya, İHD'li yöneticilerin yanı sıra HDP ve KESK yöneticileri de katıldı. İHD İskenderun Şube Başkanı Sadullah Çağlar, 12 Eylül darbesinden sonra İHD yöneticilerinin sürekli baskı ve kuşatma altında çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek, "Günümüzde hala insan hakları ihlalleri yaşanmaktadır. Coğrafyamızın bir bölgesi olan Mezopotamya'da Kürtlere karşı adı konmamış bir savaş yaşanmaktadır. Roboski'de yaşanan katliam bunun bir acı örneğidir" dedi.