Aileler, mezar bombalayan ve cenaze sürükleyen AKP'yi lanetledi

Aileler, devletten katledilen ve kaybedilen yakınlarının hesabını sordu. Katledilenlerin hikayelerinin anlatıldığı eylemlerde, AKP'nin mezarlıkları bombalaması, cenazeleri sürüklemesi lanetlendi. Eylemlerde, oy kullanma çağrısı da yapıldı.

Aileler, devletten katledilen ve kaybedilen yakınlarının hesabını sordu. Katledilenlerin hikayelerinin anlatıldığı eylemlerde, AKP'nin mezarlıkları bombalaması, cenazeleri sürüklemesi lanetlendi. Eylemlerde, oy kullanma çağrısı da yapıldı.

AMED

İHD ve kayıp yakınlarının "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 351’incisi Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde düzenlendi. Eyleme İHD Amed Şubesi yönetici ve üyeleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, kayıp yakınları ile insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 1994 yılında Amed'in Kadıköyü’ne baskın düzenleyen askerler tarafından işkence edilerek katledilen köy muhtarı Bedri Tan’ın faillerinin ortaya çıkarılarak cezalandırılması istendi.

'DEVLET ARŞİVLERİ AÇILSIN'

Eylemde konuşan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Amed Şubesi Başkanı Raci Bilici, devletin kayıp olayları ve işlenen cinayetlerle yüzleşmesi gerektiğini söyledi. Bilici, bu yüzleşme sağlanmadıkça toplumsal ve kalıcı bir barışın sağlanamayacağını belirtirken, yüzleşme için de devlet arşivlerinin açılmasını istedi. Bilici, faillerin ortaya çıkarılması ve yargılanması gerektiğine işaret etti.

'HERKES OY KULLANIP İRADESİNİ YANSITSIN'

Yarın yapılacak olan erken genel seçime de değinen Bilici, herkesi oy kullanmaya ve iradesini sandığa yansıtmaya davet etti. 24 Temmuz’dan bu yana ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığının altını çizen Bilici, "Herkesin bu ülkede eşitliğe, adalete ve özgürlüğe ihtiyacı olduğunu, oluşacak yeni hükümetin bir çözüm hükümeti olduğunu düşünerek oy kullanıp katkı sunması gerekir. Umarız seçimler, güvenlikli bir ortamda gerçekleşir" diye konuştu.  

BEDRİ TAN'IN HİKAYESİ

İHD Amed Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Abdullah Zeytun, 1994 yılında Amed'in Kadıköyü’ne baskın düzenleyen askerler tarafından işkence edilerek katledilen köy muhtarı Bedri Tan’ın hikayesini paylaştı. Tan’ın ağabeyinin beyanlarını aktaran Zeytun, Diyarbakır Merkez Jandarma komutanlığı’na bağlı askerlerin köye ve Tan’ın evine düzenledikleri baskında, askerlerin Tan’ı aile üyelerinden ayrı bir odaya alarak işkence ettiklerini söyledi. Ailenin beyanlarına göre gözaltına alınan Tan’ın bir süre sonra zırhlı araca bindirilerek gözaltına alındığını, gözaltına alındığı sırada ölmüş olabileceği ihtimalini dile getirdi. Ailenin uzun süren aramalarına rağmen hiçbir sonuç alınmadığını, son olarak ise Tan’ın cesedinin Hani Merkez Jandarma Komutanlığı tarafından aileye verildiğini söyledi.  Dava açılmaması konusunda ailenin tehdit edildiğini ifade eden Zeytun, Hani Cumhuriyet Savcılığının ölüm tutunağına ‘iç çatışmada öldürüldü’ şeklinde tarif ettiğini ve ailenin konu hakkında ifadesinin ise alınmadığını belirtti.

ŞIRNAK

Dayikên Şemiyê, katledilen ya da kaybedilen yakınlarının akıbetlerinin araştırılması ve faillerin bulunup yargılanması için 355'inci haftada Şırnak'ın Cizre ilçesinde bir araya geldi. Kayıp yakınları, 1 Kasım Dünya Kobanê Günü nedeniyle ellerinde karanfillerle Sanat Sokağı'na geldi. Cizre'de 9 günlük sıkıyönetim döneminde katledilenlerin ailelerinin de hazır bulunduğu eylemde, katledilen çocukların fotoğraflarını ise çocuk arkadaşları taşıdı. 

'HİÇBİR SAVAŞTA AKP GİBİ ÖLÜLERİ SÜRÜKLEMEDİLER!'

Eylemde konuşan İHD Cizre Temsilcisi Abdulkerim Pusat, ülkede ağır bir savaş olduğunu ve her gün ölümlerin yaşandığını söyledi. İktidarın bu savaşı durdurabilmek için hiçbir girişimde bulunmadığını belirten Pusat, "Bu iktidar, tarihe mezarlık bombalayan bir iktidar olarak tarihe geçecek. Hiçbir dünya savaşında AKP iktidarın yaşattıkları yaşanmış değil. Hiçbir savaşta ölüler sürüklenmedi. Ahlakın dip yaptığı bir dönemdeyiz. Bir an önce savaşın son bulmasını istiyoruz. Bu seçimin barışa vesile olmasını diliyoruz" dedi.

ERŞEK VE ÖZALP'IN HİKAYELERİ

MEYA-DER yöneticisi Veysi Durgut ise, 1994 yılında Şırnak'ın İdil ilçesinde çobanlık yaparken kaybedilen Nurettin Erşek ve Mehmet Emin Özalp'ın hikayesini anlattı. Erşek'in koruculuk dayatmasına karşı Cizre'den İdil'in Hendek köyüne taşındığını ve Hendek köyünün de yakılması sonucu İdil'e taşındığını belirten Durgut, "Erşek, 25 Eylül 1994 yılında Fîlê (Bereketli) köyü yakınlarında koyunlarının bazılarını kaybedince Mehmet Emin Özalp isimli bir diğer çobanla birlikte Filê (Bereketli) köyüne gitti. Köye gitmeden önce Hespıst köyü muhtarı her iki çobana, Filê köyünün Hizbullahçıların köyü olduğunu ve dışarıdan giden herkesi öldürdüklerini söyledi ancak, Erşek ve Özalp 'Bize bir şey olmaz' diyerek köye gitti ve kendilerinden bir daha haber alınamadı" dedi. Görgü tanıklarının köyün girişinde bulunan 2 korucunun Özalp ve Erşek'i zorla köyün içerisine doğru götürdüğü gördüklerini belirten Durgut, "Erşek ve Özalp'ın eşleri, her ikisinin üzerinde fazladan para bulunduğunu ve bu yüzden Hizbullahçılar tarafından katledilmiş olabileceğini düşünüyor" dedi. 
Durgut, Erşek ve Özalp'ın akıbetinin öğrenilmesi için açılan soruşturmaların halen devam ettiğini söyledi.

BATMAN

İHD Batman Şubesi ve kayıp yakınları, kayıpların bulunması talebiyle Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde 351'inci haftada bir araya geldi. Kayıp yakınları adına konuşan İHD Aktivisti Songül Altun, yıllardır ülkede iktidara gelen her hükümetin, devletin yok etme sistemine dahil olduğunu belirterek, "Canım ülkeyi, açık cezaevine dönüştürdükleri yetmediği gibi, 'Canlı bomba laboratuarına' çevirdiler" dedi. 

Altun, devlet yetkililerinin bugüne kadar kayıplara ilişkin sorumluluk alamadığını belirtirken, "Bu ülkeyi siz yönetiyorsanız, öldürüp de failini bulmadığınız her canın katili sizsiniz" diye seslendi.

YÜKSEKOVA

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde İHD ve kayıp yakınları, eylemlerinin 82'nci haftasında Sanat Sokağı'nda bir araya geldi. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme, DTK Eş Başkanı Selma Irmak da katıldı. 

Bu haftaki eylemde, 1996 yılında ilçede katledilen zihinsel engelli Şefket Karamanın'ın hikayesi anlatıldı. Saygı duruşu ardından Karamanın'ın hikayesini İHD Temsilcisi Tayip Canan anlattı. Kaymakamlık önünden geçerken polislerce çağrılan Karamanın'ın panikleyerek kaçması üzerine askerlerce açılan ateş sonucu yaşamını yitiren Canan, ailenin faillerin yakalanması için yaptığı tüm başvuruların ise sonuçsuz kaldığını belirtti. 

Irmak ise kayıpların hesabı soruluncaya dek Kürt halkının mücadelesinin süreceğini söyledi. 

SANDIĞA ÇAĞRI

Yarın yapılacak seçime de dikkat çeken Irmak, seçimin Kürt halkının direnişinin bir parçası olduğunu belirtti. Irmak, katliamların hesabını sormak için herkesi yarın sandık başına çağırdı.