Ağırlaştırılmış müebbet hapis verilen ve yaklaşık 23 yıldır tutsak olan ağır hasta Hayati Kaytan’ın sağlık durumu giderek kötüleşiyor. Kaytan için yapılan başvurulara ise cevap verilmiyor.

Sol ayak ve el parmaklarında kar yanması sonucu kopmalar yaşadığını ve bu nedenle hareket kabiliyetinin büyük oranda kısıtlandığını ifade eden Hayati Kaytan’ın avukatı Alişan Şahin, müvekkilinin sağlık sorunlarına ilişkin cezaevi idaresiyle defalarca görüştüklerini, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne başvuruda bulunulduğunu ancak bu başvurularla ilgilenilmediğini belirtti.

‘İDARE BİLEREK TEDAVİSİNİ ENGELLİYOR’

Alişan Şahin şunları aktardı: “Yaptığımız başvuruda, müvekkilin masraflarını kendi imkanlarıyla karşılayarak, Türkiye’de doku nakli operasyonunu yapabilen hastanelerden birine yatırılması gerektiğini belirttik. Bunun için de Antalya veya İzmir’deki cezaevlerinden birine naklini istedik. Genel Müdürlük, öncelikle Bolu’da doku nakli yapacak hastane olup olmadığının belirlenmesine, bu amaçla da Hayati Kaytan’ın Tıp Fakültesi Hastanesi ve Devlet Hastanesi sağlık kurullarına sevk edilerek bulunduğu yerde tedavisinin yapılıp yapılamayacağına dair rapor alınmasına ve talebin sonra değerlendirilmesine karar verdi.

Kanımca, Bolu Cezaevi müdürü bile isteye Hayati’yi fiziki olarak hastaneye sevk etmeden eski raporu yenilemekle yetindi. Bu yenilenen raporda da doku nakliyle ilgili tek bir ibareye bile yer verilmedi.”

Kaytan’ın tedavisinin bilerek yapılmadığını ve bunun Kaytan’ın sağlığının giderek bozulmasına yol açtığını belirten Şahin, 45 gün önce Bolu Cezaevi’ne yeni atanan savcıyla görüştüklerini, savcının duruma ilgili davrandığını ancak sonrasında herhangi bir gelişme olmadığını da sözlerine ekledi.

Hayati Kaytan’ın AİHM tarafından “umut hakkı” kapsamında ihlal kararı verilen dört tutsaktan biri olduğuna dikkat çeken Alişan Şahin, “AİHM tarafından umut hakkı konusunda ihlal kararı verilen Sayın Öcalan, Gurban ve Boltan ile Kaytan da bu dört hükümlüden biridir. Bahçeli’nin çağrısı ile başlayan yeni dönemde barış görüşmelerinin ete kemiğe bürünmesi için bir an önce başta Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, hasta tutsaklar ve infazları hukuksuz bir şekilde ertelenen müebbet hapis cezası alan tutsakların özgürlüklerinin verilmesi gerekiyor.

Şunu da belirtmek isterim: Hasta tutsakların çoğunluğu, aynı zamanda İdare ve Gözlem Kurulları tarafından infazları ertelenen kişilerden oluşuyor” dedi.