Afrinliler: Saldırılar direnişimizi kıramayacak

Afrinliler: Saldırılar direnişimizi kıramayacak

Afrin’de dün gece saat 21.30 sıralarında bir patlama meydana geldi. Bu tür saldırılarla sivillerin göçe zorlanmak istendiğini belirten Afrinliler, “bu saldırılar bizi zayıflatmayacak, güçlendirecek” mesajı verdi.

Afrin’nin ana caddelerinden biri üzerinde bulunan Toplumsal Alan Merkezi önünde dün gece saat 21:30 sularında bir patlama meydana geldi. Patlamada yolun karşı tarafından geçen Arife Ali adındaki bir anne ile Yasmin (16), Huda (13) ve 25 yaşlarındaki oğlu Muhammed Agit yaşamını yitirdi.

Afrin Asayiş Yetkilileri, patlamanın parça tesirli bomba ile yapıldığını tespit ettiklerini belirtti. Bombanın hedefinin Toplumsal Alan Merkezi olduğuna dikkat çeken Asayiş Yetkilileri, “Sivil bir kuruluş olan Toplumsal Alan Merkezi ne askeri, ne iç güvenlikle uğraşıyor. Merkezin hedeflenmesi, saldırıyı gerçekleştirenlerin toplumu hedef aldığını açık bir şekilde ortaya çıkarıyor. Zaten patlama sonucu caddede geçmekten olan dört sivil insanımız yaşamını yitirdi” dedi.

PATLAMANIN ZAMANLAMASI DİKKAT ÇEKİCİ

Saldırının, Kürtlere yönelik göçertme politikalarının devreye konulduğu bir dönemde gerçekleşmesi ise dikkat çekici.

Bir hafta önce, Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi ile Batı Kürdistan Halk Meclisinin düzenlediği ortak toplantı sonucunda alınan karara göre, Kürt Yüksek Konseyi adına bugün saldırıları protesto amacıyla bir yürüyüş düzenlenecekti. Patlama bu yürüyüşten bir gün öncesine denk geldi.  Bu da, Kürtlerin çetelere ve ÖSO’ya karşı aldığı ortak tavrın önemini ortaya koyuyor.

PATLAMADA AİLESİNİ KAYBEDEN AGİT: SALDIRI ÖZ YÖNETİM SİSTEMİNE

Afrinliler ise dün gece yapılan saldırıya öfkeli. Afrinliler, bombalı saldırıyı “Kürt işbirlikçilerin” yaptığını düşünüyor.

Saldırıda eşini, iki kızı ve bir oğlunu yitiren İbrahim Agit, saldırı ile Kürtlerin oluşturduğu öz yönetim sisteminin hedeflendiğini belirtti. “Bunlar insanlıktan nasiplerini almamışlar. Afrin’de halkımız devleti topraklarından çıkarmış, öz sistemini kurmuş” dedi.

“Burada başka hangi güç var? Göstersinler” diyen Baba Agit, halkın oluşturduğu kurumlarla yaşadıklarını, kendilerini savunduklarını da sözlerine ekledi. Saldırıların Kürt halkının öz yönetimine olduğunu da vurgulayan Agit, ”Amaçları halkta korku ve panik yaratarak topraklarından göç ettirmektir” ifadesini kullandı.

Saldırının Rojava devrimine dönük planın bir parçası olduğunu belirten Agit şöyle devam etti: “Topraklarımızı ve ülkemizi boşaltmamız için bu saldırıları gerçekleştiriyorlar. Bu da bir süredir uygulanan bir plan. Evlerimizi, malımızı, mülkümüzü, topraklarımızı talan etmek için bu tür saldırıları yapıyorlar.”

Bazı grupların amaçlarının rejime karşı savaş olduğunu söylediklerini de hatırlatan Agit, “Peki rejim bizim topraklarımızda var mı? Hayır, onlar da olmadığını çok iyi biliyor. Rejimin Şam’da olduğunu bizden çok daha iyi biliyorlar. Rejimi hedeflemedikleri, özgür bölgelerimize yaptıkları saldırılarla açığa çıkıyor. Terörist gruplar bölgemize girmek istiyorlar. Bunun için de sivilleri öldürüyorlar. Kızımın elinde silah mı vardı. Hayır. Bir yerden misafirlikten geliyordu” dedi.

Bu yapılanların insanlık dışı olduğunu söyleyen İsmet Abo, saldırıya uğrayan yerin Kürtlerin kurumu olduğunu söyledi. Sivil insanların kurumuna yönelik bir saldırı düzenlendiğini vurgulayan Abo, “Kürtlerin özgürlüğünü istemeyenlerin saldırısıdır bu. Birçok güç bize karşı birleşmiş, içinde hain olanlar da var. Bu olay hainlerin eliyle yapılmıştır. Onları lanetliyorum ve diyorum ki bu saldırılar bizi zayıflatmayacak, güçlendirecek. Terörist saldırıyı kınıyorum” şeklinde konuştu.

‘QAMIŞLO’DAN BAŞLAYIP SÜREN SALDIRILAR’

Saldırıya hedef olan Toplumsal Alan Merkezi yöneticilerinden Cemal Helil, “Bu tür saldırıları Qamışlo’dan başlattılar. Bu saldırılarla Kürt hedef alınıyor. Özgür ve öz iradesi ile yaşamak isteyen Kürtler hedef alınıyor. Lanetliyorum, Alçakça ve haince bir saldırıdır” dedi.

Toplumsal Alan Merkezi yöneticilerinden Mihemmed Şêxo ise, “Bu saldırıları gerçekleştirenleri biliyoruz” diyerek sözlerine başladı. Kürtlerin öz yönetiminin hedef alındığını da belirten Şêxo, “Toplumsal Alan Merkezi’nin hedeflenmesi, Afrin’i yıkma amaçlıdır” ifadesini kullandı.

Şêxo, hedef alınan kurumun kenti sivil ve halktan insanlarla idare ettiğini de sözlerine ekledi. Toplumsal Alan Merkezi’nin hedeflenmesinin, tüm toplum ve Kürtlerin hedeflenmesi anlamına geldiğini de kaydetti. “Ancak bu tür vahşi saldırılarda bulunanların bilmelerini istediğimiz bir şey var. Ne onlar, ne arkasındaki güçler bizim kendi kendimizi yönetme yolumuzdan vazgeçiremezler” diye devam eden Şêxo, halka hizmetten ödün vermeyeceklerini de belirtti. Halka hizmetin, ülkeye, toprağa ve özgürlüğe hizmet anlamına geldiğini de vurgulayan Şêxo, “Halkımız özgürlüğüne düşkün bir halktır. Ne bizi, ne halkımızı korkutup yolumuzdan vazgeçiremeyeceklerini iyi bilmeleri gerekir” diyerek sözlerini sürdürdü.

‘BU SALDIRILARA KARŞI DİRENECEĞİMİZ BİLİNSİN’

Afrin’de minibüs şoförlüğü yapan Mihemmed Abdo ise saldırıyı “Vahşice halkı kıyma tarzındaki terörist bir saldırı” olarak nitelendirdi. Saldırıyı yapanların tarih tarafından lanetleneceğini de sözlerine ekleyen Abdo, “En güvenilir ve sakin bölge, biz Kürtlerin bölgeleridir. Amaçları güvenlik ve istikrarı bozmaktır. Sivil insanlarımızın canına kastettiler. Afrin ve çevresiyle bu saldırılar karşısında direneceğimizi herkesin bilmesini istiyoruz. Bunu yapanlara karşı cevabımız onlarla karşı direnmekle olur” dedi.

Muhammed Hellak isimli Afrinli de saldırıların bazı gruplar tarafından yapıldığını belirtti. Hellak, ÖSO ile birlikte hareket ettiklerini söyleyen El Parti, Azadi, Azadi, Fuat Aliko’nun Rojava’da istikrarsızlık yaratmaya çalıştıklarını belirterek, “Ambargo ve askeri saldırılara rağmen bize bir şey yapamadılar. Halkımızı özgürlük isteminden vazgeçiremediler. Ama şimdi gelmiş, bu tür saldırılar yapıyorlar. Bu saldırıları yapanlar hainlerdir, Kürt hainleridir. Gidip Türkiye ile birleşerek, ÖSO ile birleşerek gelip bize saldırdılar” dedi.

Hellak Afrin ve köylerindeki göç ettirme politikalarına da işaret etti:  

“Köylerde silah dağıtılıyor, maaş dağıtılıyor, halkımıza göç edin diyorlar. Bize PYD’den, YPG’den uzak durun diyorlar. Bu saldırıların amacı insanları göçertmektir. İnsanların göç etmesi için sınırları açan Türkiye, insani yardımın geçişine izin vermiyor. Bu saldırganlar Güney’den besleniyorlar. Bize Rimelan’ın yarısını vermeseniz istikrarınızı bozarız diye açıkça bizi tehdit ediyorlar. Ama özgürlüğümüzü ve özerkliğimizi koruyacağımızı da çok iyi bilmeliler. Geri adım atmayacağız. Özerkliğimiz için hepimiz savaşmaya hazırız ve zaten direniyoruz” dedi.

Sêmalka Sınır Kapısı’nın bu politikalara bağlı olarak bir kapanıp bir açıldığını ifade eden da Hellak, “Bir gün kapıyı açıp binlerce insanı göçerttiler. Biz onların planının ne olduğunu biliyoruz” diye konuştu.