Adanalılar: Erdoğan ülkeyi batırdı; geleceğimiz için HAYIR!
Adana’da on yıldır iş arayan Samim Amca, Erdoğan'ın ülkeyi batırıp soyduğunu vurgulayarak, "HAYIR" diyor. Kentin Bey Mahallesi'nde görüştüğümüz diğer kişiler de, 'Evet' demelerinin mümkün olmadığını söylüyor.
SEDAT SUR
ADANA
Pazar, 2 Nisan 2017, 08:02
Adana’nın Seyhan ilçesinde Bey Mahallesi'ne gidiyoruz. Bey Mahallesi, iç içe geçmiş eski evleri, kahvehaneleri, dar sokakları ile tam bir gettoyu andırıyor. Bu mahallede bulunan kahvehanelerden birine giriyoruz. Kahvede herkes “Hayır” diyeceğini belirtiyor. Aralarında bir kişi ise “Ben ‘Evet’ diyeceğim” diyor. Nedenini sorduğumuzda ise Samim Amca'nın ironi yaptığını anlıyoruz: "Erdoğan ülkeyi batırdı, soydu. Ben de bunu başardığı için ona 'Evet' diyeceğim!"
ANF kamerasını Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Bey Mahallesi'ndeki bir kahvehanede Samim Akçiçek, Cengiz Sarıgül, İbrahim Üstünkurucu, Seyhan Canlıkal ve Mahmut Özyiğit isimli Adanalıların referandum tartışmasına çeviriyoruz.
‘AKP DÖNEMİNDE ADANA’DA FABRİKA KALMADI’
Samim Akçiçek, tam on yıldır iş aradığını ve bulamadığını söyleyerek söze giriyor. Adana’da ne kadar fabrika varsa AKP döneminde kapatıldığını belirtiyor. Saymaya başlıyor: "AKP döneminde Çukobirlik, Milli Mensucat, Paktaş, Sasa, Bozsa, Sümerbank, Omluksa ve adını hatırlayamadığım 10-12 fabrika kapatıldı. Bu fabrikalarda binlerce insan çalışıyordu, hepsi işsiz kaldı."
Ekonominin en kötü olduğu dönemin AKP dönemi olduğunu söyleyen Akçiçek, AKP döneminde dibe vurduklarını söylüyor. Bu sırada Mahmut Özyiğit isimli kişi, “İnsanlarda para bırakmadılar, insanları kredi kartlarına mahkum ettiler, her insanın şu anda borcu var, bankaya borçlu olmayan insan kalmadı” diyerek, AKP döneminin kendileri için ekonomik felaket olduğunu kaydediyor.
‘BİZİ BATIRDI!'
Samim Amca kaldığı yerden devam ediyor: "Bu kapatılan fabrikaların arsalarını AKP’lilere peşkeş çektiler, oraya AVM ve müze yaptılar. Yahu biz açlıktan ölüyoruz, ne müzesi? O müzenin yerine fabrika yapılsa daha iyi değil midir?"
AKP’nin yalnızca Adana’da değil, tüm ülkede ekonomiyi bitirdiğini belirten Samim Amca, iplik sanayinin AKP ile bitirildiğini, şu anda dışarıdan en kalitesiz kumaşların getirildiğini anlatıyor: "Allah lanet eylesin, Allah lanet eylesin! 10 yıldır iş arıyorum, bulamıyorum, emekli olamıyorum, evime ekmek götüremiyorum."
’AMERİKA'DA BAŞKANLIK MODELİ BAŞKA’
İbrahim Üstünkurucu da "15 yıldır iktidardasınız, ne yaptınız bu halka" diye soruyor. Erdoğan’ın getirmek istediği başkanlık modelinin benzerini uygulayan ülkelerin tamamının demokrasinin olmadığı geri ülkeler olduğunu söyleyen Üstünkurucu, Amerika’daki modelin başka olduğunu, orada hukukun işlediğini belirtiyor.
‘HİLAFETE, HUKUKSUZLUĞA HAYIR'
Cengiz Sarıgül, AKP’nin en önce hukuku bitirdiğini ve başkanlık sistemini de bu hukuksuzluğu kalıcılaştırmak için devreye soktuğunu düşünüyor. Sarıgül, ileri ülkelerde uygulanan başkanlık modelinin tek adam modeli olmadığını ancak Erdoğan’ın getirmek istediği başkanlığın tamamen tek adamlık diktası olduğunu kaydediyor.
İbrahim Üstünkurucu ise şunları ekliyor: "Şimdi Osmanlı’da hukuk var mıydı? Yoktu. Bu adamın derdi Osmanlı’nın sistemini getirmek. Hukuk var mı, yargı var mı Osmanlı’da? Yok. Biz de bu hilafet sistemine, hukuksuzluğa karşıyız."
’ÇADIR HÜKÜMETİ!'
Cengiz Sarıgül, "Bu yaşıma geldim, böyle yalan dolan bir politika görmedim, biz bu hükümet döneminde resmen battık. Bu hükümet 'Çadır hükümeti', başka da bir şey değil. Şimdi bu politikayı kalıcı hale getirmeye çalışıyorlar. Asla kardeşim, kabul etmeyeceğiz” diye devam ediyor.
Mahmut Özyiğit de, “Hayır” demek için çok fazla düşünmeye gerek olmadığını söyleyenlerden. “Neden hayır” sorusu üzerine “Çok basit, geleceğimiz için, demokrasi için ‘Hayır’ demek zorundayız” ifadelerini kullanıyor. Özyiğit, “Evet” diyecek olanlara da “Bu akıldan yoksun olmaktır, yapmayın bunu” şeklinde sesleniyor.
'BU ADALETSİZLİĞİ HAYIR DİYEREK BİTİREBİLİRİZ'
Sohbete sonradan katılan ve işsiz olan Seyhan Canlıkal isimli genç ise bu hükümet ve iktidarın hiçbir sorunu çözemeyeceğini, hele ki tüm yetkileri kendilerinde toplamalarının ülke için felaket olacağını belirtiyor. Mutlaka “Hayır” demeleri gerektiğini kaydeden Canlıkal, toplumda orta sınıfın yok olduğunu, geniş bir yoksul tabaka ve AKP’nin beslediği dar bir zengin kesimin oluştuğunu söyledi. Bu adaletsizliğin sona ermesi gerektiğinin altını çizen Canlıkal, “Hayır” dışındaki seçeneğin ülkeyi büyük bir bataklığa çekeceği görüşünde.
Son olarak kahvehaneden ayrılacağımız sırada “Ülkeyi batırdığı için Erdoğan’a ‘Evet’ diyeceğim” diyen Samim Amca, şunları söylüyor: "Sen ne demek istediğimi anladın, benim köküm ‘Hayırcı’, herkesi de ‘Hayır’ demeye çağırıyorum."