Referandum için bu defa Adana halindeyiz. Adanalı hamallar ile buluşuyoruz. Onlar, toprağın alınteri ile sulandığı Çukurova toprağının, yaşamın yükünü omuzlamış emekçi, direngen hamalları. Yılmaz Güney, filmlerine konu olan, Adana’nın hamalları referandum da en başta, alınteri ile yaşamını sürdüren, sömürü düzeninin çarkları arasında ezilen emekçilerin “Hayır” demesi gerektiğine işaret ediyor. 

Adana Sebze-Meyve Halinde hamallık yapan, Yunus Yurdakul, Mazlum Yüklü, Mehmetcan Ekin ve Ahmet Taşan, referanduma ilişkin tercihlerini ve görüşlerini ANF ile paylaştı. 

‘BİZ DE “HAYIR” DEMEZSEK KİM DİYECEK?’

Onlarca kasayı kamyona taşıdığı sırada anlatmaya başlayan Yunus Yurdakul, “Biz en fazla sömürülen, emeğinin karşılığını alamayan kesimi oluşturuyoruz” diyor. AKP dönemi başladığında henüz çocuk olduğunu belirten Yurdakul, hayatının hamallık yapmakla geçtiğini ve sadece karın tokluğuna çalıştığını anlattı. AKP döneminin kendisi için “Sömürü, emek hırsızlığı, baskı” demek olduğunu kaydeden Yurdakul, bu yüzden referandum da mutlaka “Hayır” diyeceğini ifade ediyor. 

Kendisi gibi emeği ile yaşayan herkesin “Hayır” demesini isteyen Yurdakul, iyi bir gelecek için “Hayır” demek dışında bir yol bulunmadığına dikkat çekti. 

‘BARIŞ VE ADİL BİR YAŞAM İÇİN “HAYIR” DİYELİM’

Adana sebze-meyve halinde hamallık yaparak yaşamını sürdürenlerden biri de Mazlum Yüklü. Mazlum, Kürt olduğunu ve emek sömürüsüne maruz kalmak dışında ulusal olarak da sömürü yaşadığını, AKP ve Erdoğan rejiminin dilini de inkar ettiğini kaydediyor. Emek sömürüsünün olmadığı ve dilinin inkar edilmediği bir gelecek için mutlaka “Hayır” diyeceklerini belirten Mazlum, iyi bir gelecek, barış ve adalet isteyen herkese de “Hayır” demeleri için çağrıda bulunuyor. 

‘AKP ERDOĞAN REJİMİNİN BİZİ SÖMÜRMESİNE ONAY VERMEYECEĞİZ’ 

Adana halinin genç emekçisi, hamalı Mehmetcan Ekin’de en önce dilinin inkar edilmesine karşı “Hayır” diyeceğini paylaşıyor. Genç yaşta emeğinin sömürüldüğünü belirten Ekin, Kürtlerin hem emek hem de kimlik sömürüsüne maruz kaldığını hatırlatıyor. AKP ve Erdoğan rejimin daha fazla sömürü ve kimliklerine yönelik daha fazla saldırı demek olduğuna dikkat çeken Ekin, bu nedenle AKP ve Erdoğan’a asla onay vermeyeceklerini kaydetti. AKP ve Erdoğan rejiminin sömürü ve inkar faşizmine karşı emekçilerin, Kürtlerin “Hayır” tercihinde birleştiğini belirten Ekin, 16 Nisan’da mutlaka bunun zaferinin ilan edileceğini söyledi. 

‘BU İKTİDAR DÖNEMİNDE YÜZÜMÜZ HİÇ GÜLMEDİ’

Adana halinde hamallık yaptıktan sonra, yaşadığı rahatsızlık nedeni ile hamallığı da yapamadığını anlatan, Ahmet Taşan ise “İşsizim, perişanız, bu yüzden “Hayır” diyorum. Bu iktidar döneminde yüzümüzü bir kere olsun gülmedi, hep sömürü, savaş ve acı yaşadık” dedi. 

Tüm kesimleri “Hayır” demeye davet eden Taşan, AKP ve Erdoğan’ın ülkeyi daha fazla felakete sürüklememesi ve iyi bir gelecek için “Hayır” demenin en hayırlısı olacağını vurguladı.