Açlık grevine destek verdikleri için tutuklanan 12 kişiye tahliye
Açlık grevine destek verdikleri için tutuklanan 12 kişiye tahliye
Açlık grevine destek verdikleri için tutuklanan 12 kişiye tahliye
Cezaevlerinde 12 Eylül 2012 tarihinde başlatılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevlerine destek amacıyla, 30 Ekim 2012 tarihinde İstanbul Okmeydanı'nda kurulan çadıra polis saldırısı ardından gözaltına alınan ve haklarında dava açılan 12'si tutuklu 19 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul 22'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada tüm tutuklular hazır bulunurken tutuksuz yargılananlardan ise 5 kişi duruşmaya katıldı. Duruşmaya ayrıca çok sayıda izleyici tutsaklarla dayanışmak amacıyla katıldı.
Kimlik tespitlerinin ardından duruşmada tutuklu sanıkların savunmalarına geçildi. Tüm tutuklu sanıklar savunmalarını verdi. Tutuklu sanıklardan Duygu Ciniviz savunmasına başlamadan önce Gezi direnişi sırasında yaşamını yitirenler ve Lice'de asker kurşunu ile öldürülen Medeni Yıldırım'ı andıklarını söyledi. Cezaevlerinde demokratik taleplerle başlatılan açlık grevi eylemlerinin destekleme eylemlerine katıldığını ve gözaltına alınıp tutuklandığı belirten Ciniviz, "Anayasal hakkımızı kullanırken saldırıya uğramamıza rağmen bu saldırının failleri yerine bizim tutuklanmamız manidardır. Roboski'de yaşamını kaybedenlerin katilleri bulunmazken bu katliamları protesto eden bizler tutuklandık. Demokratik hak ve özgürlükler için ne zaman eylemlilikler yapılsa yasadışı eylem ve gösteri kalıpları devreye sokulmaktadır. Anayasal hakkımızı kullandığımız için tutuklanmamız hukuksuzluktan başka bir şey değildir. Sosyal ve siyasal yaşamada öyle anlar vardır ki, hemen tepki gösterebiliriz. Roboski ve açlık grevi eylemleri bu tür eylemlerdir. Bu eylemlerde dile getirtilen görüşlerin bir kesimin hoşuna gitmemesi eylemlerin yasadışılaştırılmasını haklı çıkartamaz. Tek başına atılan sloganlar kamuyu tehlikeye düşüremez. Katıldığımız eylemler temel hak ve özgürlükler kapsamındadır. Bu görüşleri savunmaya devam edeceğiz" dedi.
ZİNCİR: YARGILAMAK YERİNE TEŞEKKÜR ETMEK GEREKİR
Savunmaların tamamlanmasının ardından savunma avukatlarından Sinan Zincir söz alarak, tüm sanıkların tahliyesini talep etti. Zincir savunmasında, "Açlık grevi eylemini örgütler değil Kürtler başlatmıştır. Öcalan ile müzakerelerin başlatılması ve anadilde savunma gibi temel taleplerle başlamıştır. Bugün bu iki talep devlet tarafından karşılandı. İmralı'da sayın Öcalan ile Kandil'de KCK yetkilileriyle görüşülüyor. Burada şu ortaya çıkıyor; 30 Ekim eylemini suçlama temeli çökmüştür, davanın koşulları ortadan kalkmıştır. Görüşülen ve müzakere edilen konular dava konusu yapılamaz. Bu davanın siyasal ve hukuksal temeli çökmüştür. Açlık grevcilerinin talepleriyle bu ülkede çatışmalar durmuştur. Yaşamları devletin kontörlünde olan eylemcilerin ölmemesi için sokaklara çıkanlara yargılamak yerine, teşekkür etmek gerekir. Fakat bu gün bunun yerine burada 12 gence fatura çıkartılmaya çalışılıyor. Bu gençler hayatı durdurmasalardı cezaevlerinde yaşamlar dururdu. Bu ülkenin barışına zarar geliyordu. Talepleri dışarıda gerçekleşmiş taleplerdir. Kendilerinin içeride olması bu iktidar ve hukukun çelişkisidir" ifadelerini kullandı. Avukatların tahliye taleplerinin ardından mahkeme ara kararını hazırlamak için ara verdi.
Aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, 12 tutuklunun da tahliyesine karar vererek duruşmayı 3 Ekim'e erteledi.