Tutsaklar: Gün mücadeleyi yükseltme günüdür
Şakran Cezaevi’nde tutukluların başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi 60’ıncı gününe girerken, T3 Nolu’dan grevde bulunan tutukluların gönderdiği mektupla, kamuoyuna duyarlılık çağrısı yapıldı.
Şakran Cezaevi’nde tutukluların başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi 60’ıncı gününe girerken, T3 Nolu’dan grevde bulunan tutukluların gönderdiği mektupla, kamuoyuna duyarlılık çağrısı yapıldı.
“Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü, devam eden askeri operasyonların durdurulması ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine son verilmesi talebi” ile PKK ve PAJK’lı tutukluların başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi 60’ıncı gününe girdi. Şakran T3 Nolu Cezaevinden tutukluların gönderdiği mektupla herkesin Öcalan’ın özgürlüğü talebi ile zindan direnişine sahip çıkması gerektiği vurgulandı.
Şakran T3 Nolu Cezaevinde açlık grevinde bulunan 5 tutuklu tarafından kaleme alınan mektubun tamamı şu şekilde:
“Rêber Apo’nun İmralı sistemine karşı yürüttüğü eşsiz direnişine selam ve saygılarımızı sunuyoruz. Bütün abluka ve saldırılara karşı boyun eğmeyip direnen Kürt halkına selamlar olsun. Bütün olumsuz kış şartlarına rağmen, fedakarca direnen özgürlük savaşçılarına selamlar olsun. Grev de olan direnişçilerini yalnız bırakmayan direnişçi halkımız ve ailelere selamlar olsun. Biz Şakran T 3 Cezaevi eylemcileri olarak, özgürlük mücadelesi ve insanlık devriminde yaşamını yitiren bütün şehitlerimizi saygıyla anıyor ve anılarını önünde saygıyla eğiliyoruz.
‘DAYANIŞMA BU DÖNEMLER İÇİNDİR’
Bilindiği üzere, her şey inceldiği yerden kopar. Ama zulüm ve baskı ancak kalın olduğu yerden kopar. Şüphesiz bu kopuş da kendiliğinden gerçekleşen bir durum değildir. Ve şüphesiz direniş, fedakarlık, eylem, başkaldırı ve dayanışma bu dönemler içindir ve böylesi durumlar da ortaya çıkar. Her an ve zaman da bütün cezaevlerin de baskı ve şiddet yoluyla tutsaklara kimliksizlik, onursuzluk, boyun eğmeyi, teslimiyet ve hainliği dayatıyorlar. Her bir baskı ve uygulamalara karşı direnmek, bizim için zaten varlık ve yokluk sebebidir. Ancak biz çok iyi biliyoruz ki bize dayatılan bu baskıcı ve kirli uygulamaların merkezi de İmralı Cezaevi uygulamalarının kendisidir. Kürt ve Kürdistan düşmanları da çok iyi biliyor ki özgür ve gururlu Kürt ve Kürdistan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan sayesindedir. Onlar da çok iyi farkındadır ki Kürt halkının bütün kazanımlarında Rêber Apo’nun emeği ve ışığı aladır. İşte tam da bu nedenledir ki bütün bu uygulamaların merkezi, İmralı sistemidir.
‘BÜTÜN CEZAEVLERİNDE İMRALI SİSTEMİ OTURTULMAK İSTENİYOR’
Düşman, bütün cezaevlerin de İmralı sistemini oturtmak istiyor. Çok iyi bilinmesi gerekir ki bizim eylemimizin temel amacı; İmralı sisteminin ortadan kaldırmaktır. Biz sadece kendi şartlarımızın düzeltilmesi amacıyla bu eyleme başlamadık, temel amacımız İmralı sistemini ortadan kaldırmaktır. Çünkü bize yaşatılanlar; bu sistemin birer parçasıdır.
Biz şehitlerin yolundan û Egitlerin öfkesiyle diyoruz ki;
Artık hiçbirimizin İmralı sistemiyle yaşamaya tahammülü kalmamıştır,
Artık hiçbirimizin Önder Apo’nun tutsaklığına tahammülü kalmamıştır
Artık hiçbirimizin halkımız üzerindeki saldırı, abluka ve katliamlara tahammülü kalmamıştır.
Yoldaş Mehmet Tuncun sesi hala kulaklarımızda çınlıyor,
Yoldaşımız Çiyagerin sözleri hala anılarımızda yaşıyor,
Yoldaşımız Mazlum Doğanın yaşamı onuru olan her kürdün yüreğindedir,
Onurlu bir zafer ve büyük bir direniş ve için;
Daha çok cesaret, daha çok destek, daha çok fedakarlık, daha çok devrimcilik daha çok Apoculuk. Gün davaya daha fazla sahip çıkma günüdür. Önder Apo’nun özgürlüğü, Kürdistan ve kürt halkının özgürlüğüdür. Önder Apo’nun sayesinde bizler özgür bir iradeya kavuştuk. Gün, özgür bir iradeyle Rêber Apo ve vatanı özgürleştirme günüdür.
Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyoruz.”