AB’de Türkiye’nin şantajına tepkiler artıyor

AKP hükümetinin darbe girişimi sonrasında yükümlülüklerini yerine getirmeden vize serbestisini istemesi ve olmaması halinde mülteci anlaşmasını bozma yönündeki tehditvari açıklamaları tepki görmeye devam ediyor.

AB ile Angela Merkel başbakanlığındaki Alman hükümetinin çekingen tavrına karşılık birçok siyasetçiden ‘Türkiye’nin tehditlerine sessiz kalmama’ çağrıları geliyor.

Türk hükümetinin Ekim ayına kadar Türkiye vatandaşlarına vize serbestisi talebine karşılık Avrupa Birliği (AB) tarafından getirilen 72 kriterden en önemlilerini görmezden gelmesi dikkat çekiyor. Düşünce ve basın özgürlüğünün yanı sıra başta Kürtleri hedef alan ‘Terörle Mücadele Yasası’ndaki’ değişiklik taleplerine AKP ve Erdoğan’ın yanaşmadığı bilinirken, vize serbestisinin olmaması halinde mülteci anlaşması koz olarak kullanılıyor.

Türkiye’nin Dışleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu aracılığıyla yaptığı şantajlara AB Komisyonu’ndan tepki gelirken, Erdoğan’la işbirliğinde ısrar eden Almanya Başbakanı Angela Merkel dışında ise kimsenin tahammülü yok. Komisyondan yapılan açıklamada, vize serbestisine ilişkin tüm kriterlerin yerine getirilmesi gerektiği vurgulandı.

AB Komisyon sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, Komisyon Başkanı Jean-Claude Juncker’in kriterlerin ‘eksiksiz’ yerine getirilmesine ilişkin daha önceki beyanatlarına dikkat çekildi.

Almanya’da ise, koalisyon hükümetinde yer alan Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) üyeler sert açıklamalar yaparken, Dışişleri Bakanlığı’ndan ‘Türkiye’den gelen açıklamaların ‘tehdit veya ültimatom’ olarak algılanmaması gerektiği savunuldu.

SPD BAŞKANI ‘ŞANTAJLARA BOYUN EĞİLMEMESİ’ ÇAĞRISI YAPTI

Ancak hükümet ortağı SPD’nin Genel Başkanı ve Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel’den Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ‘Ekim’de vize serbestisi olmalı’ yönündeki açıklamalarına sert tepki geldi. “Almanya veya Avrupa hiçbir şekilde şantaj yapılmasına izin vermemeli” diyen Gabriel, özellikle idam tartışmalarıyla Türkiye’nin Avrupa’dan giderek uzaklaştığı uyarısında bulundu.

Angela Merkel başkanlığındaki Hristiyan Demokrat Parti’nin (CDU) Avrupa Parlamentosu üyesi Elmar Brok ise, Türkiye’nin mülteci anlaşmasından dolayı vize serbestisi talebinin ‘meşru’ olduğunu savundu. Ancak Brok, bunun için daha önce belirlenen kriterlerin yerine getirilmesinin şart olduğunu hatırlattı.

PAZARLIK ANLAYIŞINA SERT TEPKİ

AKP hükümetine yönelik en sert tepkilerden biri ise dün Almanya koalisyon hükümetinin küçük ortağı CSU Genel Sekreteri  Andreas Scheuer’den gelmişti. Scheuer, Çavuşoğlu’nun şantajlarına ve kriterleri pazarlık eden tavrına karşılık, “bir Türk pazarında değiliz” şeklinde cevap vermiş ve Türkiye’de son dönemlerde yaşananlar nedeniyle vize serbestisinin olamayacağına dikkat çekmişti.

Muhalefetteki Sol Parti (Die Linke)’den Federal Meclis üyesi Sevim Dağdelen ise, Türkiye’yle yapılan tüm müzakerelerin dondurulması gerektiği yönündeki parti görüşünü yineledi. Dağdelen, Ankara’nın talep ettiği vize serbestisinin ise sağlam temellerden yoksun olduğunun altını çizdi.