Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un da yaz aylarında sıkça dile getirdiği reform çabalarıyla, ekonomik olarak geriden gelen ülkelerin çalışanlarının düşük ücretlerle çalıştırılmasının engellenmesi hedefleniyor.
Dün Lüksemburg’da toplanan AB ülkelerinin çalışma bakanları, ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesinde uzlaşsa da, birçok sektördeki on binlerce çalışanın tepkisi nedeniyle belli bir blokaj yaşanıyor. Özellikle Doğu, Orta ve Güney Avrupa ülkelerinden yük ve insan taşımacılığında çalışan on binlerce emekçinin bundan olumsuz etkileneceği biliniyor.
İspanyol ve Portekiz ulaşım emekçilerinin en önemli istihdam kaynağı olarak daha yüksek ücretlerin ödendiği Fransa’yı görüyor. AB’nin en güçlü ülkesi Almanya’da ise Polonya ile diğer Doğu ve Orta Avrupa ülkelerinden emekçiler, otobüs, tır, kamyon ve diğer yük taşımacılığında kullanılan araçlarda şoför olarak çalışıyor.
Ücretlerin yüksek olduğu Fransa, Almanya, Avusturya, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg gibi ülkeler, aynı ülkede eşit işe eşit ücret ödenmesinden yana iken, bundan olumsuz etkilenecek olan düşük gelir düzeyine sahip ülkelerin ise zorunlu olarak destek verdikleri bildiriliyor.
AB’de uzun süredir tartışma konusu olan anlaşmazlık noktalarından biri de, ‘cabotage’ adı verilen ve taşımacılık şirketlerinin gelir düzeyi yüksek bir başka ülkede mal yükleyip indirmeleri. Bu sayede düşük gelirli ülkelerden gelen çalışanlar daha kolay iş bulabilirken, mal sevkiyatının yapıldığı ülkelerdeki çalışanlar ise haksız rekabetle karşı karşıya kaldıklarını savunuyorlar.
