Şengal'in özerkliği Ortadoğu'da zihniyet devrimi yaratacak

Êzidîler özerklik temelinde Irak’ın birliğinin temel taşlarından olacaklardır. Bu açıdan Şengal’in özerkliğini en başta da Irak’ın tüm halkları ve tüm siyasi güçleri savunmalıdırlar.

Suriye ve Irak merkezli Üçüncü Dünya Savaşı sürmektedir. Bu savaşın en ağır bedelini de Êzidî halkı ödemiştir. Soykırımla karşı karşıya gelinmiştir. Eğer HPG-YJA STAR ve YPG’li savaşçılar müdahale etmeselerdi Êzidîler soykırıma uğramış bir halk olurdu. Şu anda Üçüncü Dünya Savaşının ortamında Êzidîler özgür ve demokratik yaşam mücadelesi vermektedirler.

Şengal'de 3 yıldan fazladır özgür ve demokratik yaşamı örgütleme çalışmaları sürmektedir. Önemli bir mesafe de alınmıştır. Aslında KDP Êzidî Kürtlerle kavga etme yerine uzlaşma yolunu seçseydi şu anda Şengal'in özerkliği büyük oranda gerçekleşmiş olurdu. Ancak KDP tutumuyla hem Êzidîlere hem de kendisine zarar vermiştir. Irak ve Haşdişabi gelince de bulunduğu alanları terk etmiştir. Böylece Êzidîlere yaptığı kötülükle tarihteki yerini almıştır.

Irak'ta şu anda siyasi istikrar yoktur. Irak'ın siyasi yapısının ne olacağı hala belli değildir. Şengal'in resmi statüsünün ne olacağı konusu zaman alacaktır. Bu açıdan buna takılmadan esas olarak fiili olarak demokratik özerkliği inşa etmek ve pratikleştirmek gerekir. Demokratik özerkliği inşaya ve pratikleşmeye öncelik vermeyen, resmi statüyü önceliğine alan yaklaşım Irak ve bölgedeki siyasi durumu görmeyen ve buna göre kendini örgütlemeyen ve hazırlamayan yaklaşımdır. Toplumu örgütleme, Êzidîlerin birliğini sağlama, öz savunma ve öz meclisi kurumlaştırma ve pratikleştirme esas alınmalıdır.

Tabii ki demokratik özerkliği resmileştirmek de önemlidir. Bu çalışma da yürütülmelidir. Özellikle BM, AB ve tüm demokratik ülkelerle bu konuda ilişki kurmak, demokratik özerkliğe destek vermelerini sağlamak önemlidir. Bu yönlü destekler almadan, Şengal özerkliğinin uluslararası meşruiyetini sağlamadan da Irak sınırları içindeki bir özerkliğin güvencesi olmayacaktır. Êzidîler, insanlığın ilk inançlarından birine sahip olması itibariyle bu desteği alabilirler. Êzidî Kürtler insanlığın kök hücresi gibidirler. Hem inanç hem kültür olarak böyle bir özellikleri vardır. Bu açıdan demokratik insanlığın desteğini almaları mümkündür. Êzidîler bu kadar insanlığı ve dünyayı ilgilendirirken Êzidîler bu durumlarıyla paradoks biçimde kendi içlerine kapanmaktadırlar. Kendi iç sorunlarından bölge ve dünyadaki dinamikleri göremiyorlar. Siyasi olarak bu darlık ağaçtan ormanı görmemek gibi bir durumu ifade etmektedir. Bu açıdan bir taraftan kendi birlikleri temelinde demokratik özerkliği inşa edip savunurlarken, diğer taraftan bölgeden ve dünyadan destek alma arayışlarını sürdürmeleri bu dönemdeki en doğru politika olur. Uluslararası ve bölgesel meşruiyetlerini mutlaka sağlamalıdırlar. Yoksa her zaman fanatik milliyetçi ve dinci sapkınların saldırısıyla karşı karşıya gelebilirler.

Şengal'in özerkliği sadece Êzidîler açısında değil. Irak ve tüm Ortadoğu açısından önemlidir. Şengal'in özerkliğinin gerçekleşmesi ve kabulü Ortadoğu için bir zihniyet devrimi anlamına gelecektir. Bu açıdan tüm demokratların ve özgürlükçülerin Şengal'in özerkliği için tutum alması ve mücadele etmesi gerekir.

Şengal'in özerkliği Irak açısından da önemlidir. Özerk Şengal sadece Êzidîleri özgür ve demokratik yaşama kavuşturmayacak, Irak’ı da güçlendirecektir. Şengal'in özerk olduğu bir Irak sorunlarını çözmede çok önemli bir adım atacaktır. Irak’ta demokratik zihniyetin gelişmesine büyük katkı sunacaktır. Şiiler ve Sünniler arasındaki ortak yaşam açısından da bir model olacaktır. Êzidîlerin inançlarını özgürce yaşamaları inanç özgürlüğünün genelleşmesine büyük katkı sunacaktır. Şengal’de Êzidîlerin demokratik özerkliği Irak’a da büyük değerler katacaktır. Irak ve Başurê Kurdîstan arasında bir köprü olacaktır. Irak’ın siyasi birliği içinde Kürtlerin federal yönetim olarak kalmalarını güçlendirecektir.

Zaten milliyetçi devletçi çizginin doğru olmadığını tüm Kürtler anladı. Araplar da tüm Ortadoğu halkları da milliyetçi zihniyetin kimseye yarar getirmeyeceğini görmelidirler. Ulus devlet anlayışı ile sorunlar çözülemez. Sorunlar yeni devletler olmadan Demokratik Ulus anlayışı ile rahatlıkla çözülebilir. Ortadoğu’da ulus devletçiliğin anası da babası da Türkiye’dir. Aslında Ortadoğu tarihsel olarak Demokratik Ulus anlayışına yatkındır. Ancak kapitalist modernitenin Ortadoğu'ya girişi ile birlikte ulus devletçilik esas alınmaya başlanmıştır. Bunu tüm boyutlarıyla uygulayan da Türk devleti olmuştur. Diğer bölge devletleri Türk devletini taklit ederek onun uygulamalarını kendi ülkelerinde pratikleştirmişlerdir. Bu durum da Ortadoğu'yu sorunlar girdabı içine sokmuştur. Bu açıdan Türk devletinin öncülüğünü ve koruyuculuğunu yaptığı ulus devlet zihniyetinden ve uygulamasından kopmak gerekir. Ulus devlet zihniyetinden kopulduğu an Ortadoğu huzura kavuşacaktır. Tabii ki Kürtler de ulus devlet anlayışından uzaklaşarak bölge ülkeleri içinde demokratik özgürlükçü yaşamı hedeflemelidirler.

Irak aslında Ortadoğu’da model ülke olabilir. Hem farklı inanç ve mezhepler var, hem de farklı etnik topluluklar. Irak zaten birliğini ancak bu konuda demokratik model geliştirerek koruyabilir. Demokratik Ulus anlayışı en doğru anlayıştır. Buna dayalı model Irak’ın birliğini korur. Eğer Irak Demokratik Ulus anlayışı ve farklılıkların özerkliğini kabul etmezse birliğini koruyamaz. Irak bu konuda önemli bir tecrübe yaşamıştır. Bu tecrübeye dayanarak etnik ve mezhepsel toplulukların federatif ve özerk yaşamlarını Demokratik Ulus anlayışı ile Irak'ın birliği içinde gerçekleştirebilir.

Êzidîler farklılıkların özerkliği temelinde Irak’ın birliğinden yanadırlar. Irak’ın parçalanması en başta da Êzidîlere zarar verir.  Êzidîler özerklik temelinde Irak’ın birliğinin temel taşlarından olacaklardır. Bu açıdan Şengal’in özerkliğini en başta da Irak’ın tüm halkları ve tüm siyasi güçleri savunmalıdırlar. Demokratik özerkliğe kavuşan bir Şengal demokratikleşmede önemli bir adım atmış Irak’tır.