Şahoz Hesen: Direniş bazı güçleri yeni planlara sürükledi

PYD Eş Başkanı Şahoz Hesen, "Barbar saldırıların sahibi RTE ve onun çeteleri de yenilecek" derken, görkemli direnişin çeşitli güçleri yeniden plan yapmak zorunda bıraktığını belirtti. Hesen, BM'ye de kimyasal silah kullanımına karşı seslendi.

Türk devleti ve çetelerinin Efrîn’e yönelik işgalci saldırıları 31. gününe girdi.

PYD Eş Başkanı Şahoz Hesen, Türk devletinin işgalci saldırılarına ilişkin ANF’ye değerlendirmelerde bulundu...

'DİRENİŞLER FIRSATLAR YARATTI'

Rojava Devrimi'nin büyük bir devrim olduğunu belirten Hesen, şunları ifade etti:

"Bu uzun süreli bir mücadelenin ürünüdür. En başta Rêber Apo’nun büyük mücadelesinin bir ürünüdür. Şehitlerin mücadele, emek ve çalışmalarının bir ürünüdür. Bu beraberinde bir direniş kültürünü de geliştirdi. Devrim süreci içinde ve halen devam eden çok sayıda örneği ortaya çıktı. Efrîn, Halep, Serêkani, Kobanê ve boydan boya Kuzey Suriye topraklarında bunun örnekleri görüldü. Halkımıza, halklarımıza yönelik saldırının geliştiği her yerde öz savunma perspektifi temelinde bu direniş kültürü kendisini gösterdi, büyük direnişler ortaya çıktı. Halkları ve topraklarını koruma temelinde gelişti. Bu direnişler çok zor koşullarda gelişti. Her direniş beraberinde bir başarı getirerek devrimin gelişmesi, geliştirilmesi, büyütülmesi için yeni fırsatlar ortaya çıkardı.”

'DAİŞ GİBİ, SÖZCÜSÜ ERDOĞAN DA YENİLECEK!'

Hesen, şu değerlendirmeleri yaptı:

“Erdoğan, Kobanê saldırıları sırasında DAİŞ’in sözcüsü gibi ortaya çıkarak Kobanê düştü düşecek, diyordu. Efrîn için de önce kaç saat sonra, kaç gün, dedi; şimdi de çok uzun sürecek bir meseledir, diyerek aslında direniş karşısında yenildiklerini gizli bir şekilde söylüyor. Bu direniş Rojava Devriminin gerçekliğini, Kuzey Suriye Demokratik Sisteminin gerçekliğini gösteriyor. Rojava ve Kuzey Suriye halklarının birliğinin gerçekliğini gösteriyor. Ortaya çıkan ve halklar tarafından olur gören Demokratik Ulus iradesinin gerçekliğini gösteriyor. Bununla birlikte bu vahşi, barbar haksız saldırının gerçekliğini ortaya çıkararak ona karşı güçlü bir direnişin gerçekliğini gösteriyor. Kobanê'de DAİŞ yenildiği gibi o dönemde sözcülüğünü yapan, şimdiki barbar saldırıların sahibi olan RTE ve onun çeteleri de yenilecek.”

'DİRENİŞ HESAP VE PLANLARI BOZDU'

Efrîn’de Çağın Direnişi ile elde edilen kazanımların Suriye’nin geleceği konusunda stratejik değişikliklere neden olacağının şimdiden açığa çıktığını ifade eden Hesen, şunları kaydetti:

"Efrîn’e yönelik barbar, vahşi işgal saldırıları bölgesel, uluslararası güçler arasındaki bazı plan ve hesapların olduğunu gösteriyor. Bu plan ve hesapların ne olduğu açığa çıkmış durumda. Ancak tüm bu güçler işgal, katliam ve vahşi saldırılara karşı büyük bir direnişin olduğunu gördü. Direnişin başarıya doğru gittiğine ve giderek büyüyüp, genişleyerek her tarafı kapsayan bir şekilde yayılmaya başladığına da tanık oldular. Türk devletinin DAİŞ ve El Kaide’den devşirdiği çetelerin yenildiğini gördüler. Onun için yeniden diplomatik kanallara yönelim başladı.”

'KOBANÊ RUHU EFRÎN'DE PEKİŞTİ'

PYD Eş Başkanı Hesen, “Efrîn direnişi Kürdistan’ın diğer parçalarında ulusal ve yurtseverlik ruhunu çok daha üst düzeyde açığa çıkarıp, Kobanê direnişindeki birlikteliği pekiştirdi” dedi.

Başur, Rojhilat, Bakure Kürdistan’da ortaya çıkan bu birlik ve yurtseverlik ruhunun önemine dikkat çeken Hesen, şöyle devam etti:

“Efrîn ruhu Kürdistan’ın diğer parçalarında yapılan her türlü siyasi, toplumsal etkinliğe damgasını vurdu. HDP kongresi buna örnektir. Yine Güney Kürdistan’da yapılan iki günlük ulusal birlik çalıştayına damgasını vuran da bu ruhtu. Avrupa’da yaşayan halkımız saldırının olduğu ilk günden itibaren sokaklar ve meydanlara akarak bu direnişe sonsuz desteklerini verdiler. Güney’deki halkımız hakeza öyle. Bu ulusal değerlerin korunması, ulusal birliğin sağlanmasının temel harcıdır. Halkımızı bu duyarlılığından ötürü kutluyoruz. Bunun devam ettirilmesi gerekir ki halkımız zaten onun bilincinde hareket ediyor. Çünkü Efrîn’e yönelik saldırı Kürdistan’ın dört parçasına yönelik saldırıdır. Efrîn’deki direniş de dört parça Kürdistan adına gösterilen direniştir. Bu saldırı aynı zamanda halkların demokratik ve özgür iradelerine karşı bir saldırıdır.

Bu yüzden Asuri, Arap, Süryani, Türkmen, Çerkes halkları yönlerini Efrîn’e vererek; arkasında olduklarının açık mesajını verdiler. Bu sahipleniş Kuzey Suriye halklarının dünyaya açık bir mesajıydı. Halkların verdiği mesaj Efrîn'in Kuzey Suriye Demokratik Federasyonunun bir parçası olduğu ve tüm Suriye adına işgalci Türk devletine karşı direndiğinin mesajıydı. Efrîn halkların özgür iradelerini temsil ediyor. Vahşi, faşist Erdoğan ve devşirdiği çetelere karşı insanlık adına direniyor.”

Dört parça Kürdistan’daki halkı, siyasetçi, aydın, yazar, sivil toplum kuruluşları, yine bazı siyasi partileri kutladıklarını belirten Hesen, “Kürtlerin tek parça, tek ülke ve tek irade olduklarını gösterdiler. Kutsal Efrîn direnişi etrafında kutsal bir birliği geliştirdi. Halkımızın, halkların buna sahip çıkması bunun bir insanlık adına mücadele olduğunu da kanıtladı” diye konuştu.

'YASAK VE KİMYASAL SİLAH KULLANIYORLAR'

Türk devletinin EfrÎn halkları ile QSD savaşçılarının direnişini kıramadığı için uluslararası yasalara göre yasak olan birçok silah ve en son da kimyasal gazlar kullandığına dikkat çeken Hesen, BM ve uluslararası kuruluşlara görevlerini yapma çağrısında bulundu.

“Türkiye’nin Efrîn’de kullandığı yasaklı ve kimyasal içerikli silahlar için başta BM ve ilgili komisyonları olmak üzere yine Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü ile diğer ilgili sağlık kuruluşlarına heyetler göndererek incelemeler yapması için çağrı yapıyoruz” diyen Hesen, erken davranılması gerektiğini söyledi. Hesen, şunları ekledi: "Türk devletinin daha fazla gaz vb. yasak silahlar kullanarak sivilleri katletmesinin önünü açacakları için sorumlu olacaklarını bilmeleri gerekir. Sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz. Suriye’de kimyasal silahların kullanılıp kullanılmadığını inceleyen komisyonlarının Efrîn’de de incelemeler yapmaları gerekir. İşlenen insanlık suçlarına el atmalarını istiyoruz.”