Bombalanan Özgür Ülke Gazetesi’nin özgürlükçü çizgisi sürecek
Özgür Ülke Gazetesi'nin bombalanmasının 23’üncü yıl dönümünde hayatını kaybeden Kürt Basın emekçisi Ersin Yıldız, Fatih Kadırga’da bulunan eski gazete binası önünde anıldı.
Özgür Ülke Gazetesi'nin bombalanmasının 23’üncü yıl dönümünde hayatını kaybeden Kürt Basın emekçisi Ersin Yıldız, Fatih Kadırga’da bulunan eski gazete binası önünde anıldı.
Özgür Basının simge ismi Apê Musa’nın fotoğraflarının taşıdığı anmada, yıllar sonra yine saldırı altında olan özgür basının gerçeklerden taviz vermeyen çizgisinden takipçisi olma sözü verildi.
Özgür Ülke Gazetesi’nin bombalamasının 23’üncü yıldönümünde hayatını kaybeden Kürt basın emekçisi Ersin Yıldız anıldı. 3 Aralık 1994 yılında bombalanan Gazetenin Fatih Kadırga’daki eski binasında yapılan anmaya HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Cengiz Çiçek, HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu Barış Anneleri ve Özgür Basın emekçileri katıldı. Ersin Yıldız ve özgür basının simge ismi Musa Anter’in (Apê Musa) fotoğraflarının taşındığı anma etkinliği özgü basın şehitleri için 1 dakikalık saygı duruşu yapıldı.
BU ATEŞ SİZİ DE YAKAR!
Anmada ilk konuşma dönemin tanığı gazeteci yazar Hüseyin Akyol tarafından yapıldı. “O gün bu binayı gördüğümde binanın bombalanmış halini gördüğümde her şeyin bittiğini düşündüm” diyerek sözlerine başlayan Akyol, saldırı günü yaşananları şöyle anlattı: “Öğlene doğru çalıştığım hedef gazetesinin telefonu çaldı. Arayan Gülten Kışanak idi. ‘Gazeteyi biz çıkarıyoruz hemen buraya gel’ dedi. Ertesi gün gazete ‘Bu ateş sizi de yakar’ manşetiyle çıktı. Çok doğru bir manşeti. Daha sonra bu ateşin başka kesimleri de yaktığını da gördük. O olaydan sonra gazetelerimizin çıkarmaya devam ettik. O gün yanıldığımı anladım ne olursa olsun biz gazetelerimizin çıkarmaya devam edeceğiz. Yeterli siz okumaya devam edin.”
‘HAFIZAMIZI TAZE TUTMAK HEPİMİZİN GÖREVİ’
HDK Eşsözcüsü Onur Hamzaoğlu ise bugün Türkiye'de halklara karşı işlenmiş suçlarda bir tanesini daha unutulmaması için bir araya geldiklerini söyledi. Bu suçların giderek çoğaldığına işaret eden Hamzaoğlu, “Hafızaları taze tutmak hepimizin görevi. Bu olay topluma karşı işlenmiş suçtur. Bir iki gazete dışında ezilenlerin sesini duyuran gazete kalmadı” dedi.
‘23 YIL GEÇMESİNE RAĞMEN FAİLLER BULUNMADI’
Konuşmaların ardından basın açıklaması Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi çalışanı Reyhan Hacıoğlu tarafından okundu. Özgür Ülke Gazetesinin 23 yıl önce bombalandığını hatırlatarak sözlerine başlayan Hacıoğlu, özgür basın emekçisi Ersin Yıldız’ın hayatını kaybettiği ve 23 basın çalışanın yaralandığı saldırının faillerinin bulunmadığı gibi saldırı hakkında yargı süreci de başlatılmadığını vurguladı. Özgür Ülke Gazetesi’nin susturulması MGK kararı olduğunu vurgulayan Hacıoğlu, dönemin başbakanı Tansu Çiller imzalı 'gizli ibareli' belgesini, yine Özgür Ülke bombalanmasından iki hafta sonra sayfalarına taşıdığını belirtti. Bu gerçeğin yargı mekanizması tarafından görülmediğine işaret efen Hacıoğlu, “AİHM Türkiye'yi mahkum etse de bugün olduğu gibi özgür basın üzerinde devletin baskı politikaları farklı şekillerde sürmektedir” dedi.
‘ÖZGÜR ÜLKE İSMİ VERİLEREK BERTARAF EMRİ VERİLDİ’
MGK'da 30 Kasım 1994'te kararlaştırılan ve dönemin başbakanı Tansu Çiler tarafından imzalanan belgeye değinen Hacıoğlu, “Özgür Ülke'nin adı verilerek, ‘Bölücü ve yıkıcı’ faaliyetlere destek verecek şekilde yayın yapan yayın organlarının faaliyetleri son günlerde devletin bekası ve manevi değerlerine açıkça saldırı şeklini almıştır. Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne yönelik bu önemli tehdidin bertaraf edilmesi maksadıyla Adalet Bakanlığı'nca bu kadar suç duyurusu olmasına rağmen hukuken etkili bir şey yapılamamasının nedenlerinin belirlenerek, giderici önlemlerin alınması gerekmektedir’ denmişti. Ve 'bertaraf' emri verilmişti. Özgür Basına dönük kararlaştırılan bu saldırı, buradaki Merkezi ve Cağaloğlu'ndaki İdare binası ile Ankara bürosunun bombalanması şeklinde gerçekleşti. Halbuki gazete bölgedeki hak ihlalleri, köy boşaltmaları, yargısız infazları ve kirli ittifakları deşifre ediyordu. Gazetenin her bir sayfası adeta bir vesika, bir delil niteliğindeydi” diye konuştu.
‘DÜN BOMBALANDIK BUGÜN SUSTURULMAK İSTENİYORUZ’
Bugün özgür basına yönelik saldırıları geleneğinin AKP hükümeti tarafından devralındığını hatırlatan Hacıoğlu, “OHAL'i biz kaldırdık diye övünen, varsa bir Kürt sorunu benim sorunumdur diyen, özgürlük vaadiyle iktidara gelen bir AKP dönemindeyiz. AKP, eskiden eleştirdikleri iktidar kalıntılarını kendilerine danışman yaparak, yeniden görevlendirmeler yapıp, ‘düşman’larıyla ittifak yaparak bir süreç yürütüyor. Eski ortakları düşman, rakipleri müttefik, vatanseveri de hain oldu” dedi. Hacıoğlu, özgür basının gerçeklerden taviz vermeyen özgürlük çizgisinin takipçisi olacaklarının sözünü verdi.
Açıklamanın ardından Ape Musa, Ersin Yıldız ve Özgürlükçü Demokrasi Gazeteleri’nin konulduğu bombalanan binanın önüne kırmızı karanfiller bırakıldı.