Öker: YSK kararının toplumsal mesajı iyi okunmalı

YSK tarafından adaylığı reddedilen Turgut Öker, Aleviler ile HDP’nin yan yana gelinmesinden korkulduğu için kendisine yönelik böyle bir kararın alındığını belirterek, "Bu kararın kişisel bir mağduriyet yerine toplumsal mesajı iyi okunmalı" dedi.

Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da 24 Haziran’da yapılacak seçimlerde, HDP listesinde İstanbul Milletvekili adayı olan Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Onursal Başkanı Turgut Öker'in adaylığının haksız bir şekilde Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından iptal edilmesinin yankıları sürüyor.

HDP içerisindeki Alevi adaydan biri olan Turgut Öker, YSK’nin kararını keyfi ve politik gördüğünü belirterek, "Bunun bir saray ve derin devlet operasyonu" olduğunu söyledi. YSK kararına ilişkin "Kişisel bir mağduriyet yerine toplumsal mesajı iyi okunmalı" diyen Öker, bütün Alevilerin parlamentoda kendilerini temsil edecek olan HDP’ye oy vermesini istedi.

AABK’nin Onursal Başkanı Turgut Öker ile 24 Haziran seçimleri, adaylığının YSK tarafından reddedilmesi ve Alevilerin tavrı üzerine konuştuk.

YSK tarafından HDP’den milletvekili adaylığınızın iptal edilmesini neye bağlıyorsunuz?

YSK kurulu heyetinin yaptığı toplantı sonucu benim adaylığım veto edildi. Gerekçe olarak ceza aldığımı önü sürdüler. Ancak benim temyiz kağıdımda yer alan cezam, bundan 2 yıl önceye ait. 2 önce tüm Alevi kurumlarıyla Maraş katliamını kınamak amacıyla bir anma yapmak istedik. Bu anmaya müdahale edildi. Ve polis şiddet kullandı. Orada ben bir konuşma yaptım. Benim konuşmamın içeriği de şöyleydi, "Bu nasıl bir barbarlık, haydutluk? Biz sadece katliamı lanetleyip, şehitlerimizi anmak için bir karanfil koymak amacıyla buraya geliyoruz. Siz bir devlet olarak katliamı engelleyemediniz, suç ortağı oldunuz. Şimdi de anmayı engelliyorsunuz. Bu nasıl bir zihniyet."

Ben orada cumhurbaşkanına yönelik, "Sen aynı tarihte mayasından geldiğin Yezid gibi zalimlik yapıyorsun, baskı yapıyorsun. Bugün Yezid, nasıl insanlığın vicdanında lanetleniyorsa senin bu yaptıkların da lanetlenecek. Sen günümüzde bir Yezid’sin" diyerek bir fikir belirttim. Kaldı ki, Erdoğan’ın çizgisi yıllarca Hz. Hüseyin ve Yezid mücadelesinde "bizim safımız Yezid" demiştir. Bundan dolayı ben yargılandım 11 ay 20 gün hapis cezasına çarpıldım.

Türkiye’de siyaset ile uğraşan herkes bilir ki, 1 yılın altında ceza alanlar milletvekilliğin önünde engel değildir. Ben 11 ay 20 gün ceza aldım. Gittim temyiz kağıdı aldım, başvuru yaptım. Son güne kadar da reddedileceği durumu söz konusu değildi. Onun için bu politik bir karardır. Ben Alevi davasına sahip çıkmanın, Alevilere yönelik katliamların üzerine gitmenin bir daha katliamların yaşanmaması için duyarlı davranılmanın cezalandırıldığını düşünüyorum. Bizim inancımız, Alevi toplumu cezalandırılıyor. Kendi şehitlerimize sahip çıkmamız burada engellenmeye çalışıyor.

Aleviler ile HDP’nin yan yana gelmesinden korkuyorlar mı?

HDP bütün mazlumlar için bir kurtuluştur. Alevi, Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Ereni, Asuri-Süryani, herkes bir için kurtuluş. Bütün kesimleri bir araya getirdi. Bir umut oldu. Ülkemizde yüz yıllardır insanları bölen, parçalayan karşı karşıya getiren zihniyet, HDP’yi bir tehdit olarak görmeye başladı. Zaten son 3 yıldır da bunca zulmün baskının katliamın boş olmadığını görüyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Partinin eşbaşkanlarını içeri atıyorsunuz. Cumhurbaşkanı adayını zindanda tutuyorsunuz.

Bu anlamda da Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu onursal başkanı olarak Avrupa’daki Aleviler olsun Türkiye’deki Alevi hareketleri, HDP saflarında mücadele etmemize ve adaylığımıza tam destek verdiler. Bu destek Aleviler içerisinde dalga dalga kabule dönüştü. HDP’yi her koşulda baraj altında tutmak isteyen zihniyet karşısında bir heyecan yarattığı için benim şahsımda bir araya gelmemiz, birleşmemiz engellenmek istendi.

Benim şahsıma da böylesi bir yasak konuldu. Ben bunu kişisel bir mağduriyet yerine toplumsal bir mesaj olarak okunması gerektiğine inanıyorum. Onların amacını tersine çevirmemiz gerekiyor. Onlar, HDP’yi baraj altında tutmak istiyorlar. Biz Aleviler, demokrasi güçleri, devrimciler, bugüne kadarki HDP’ye sahip çıkışımızı birkaç misli arttırmamız gerekiyor. Bu oyunu böyle bozabiliriz.

Birkaç gün önce cezaevinde olan bir kısım HDP’li yöneticilerin cezası onandı. Sizinle birlikte onlarca kişinin de adaylığı iptal edildi. Bu bir konsept mi?

Bu bir skandal, bir merkezde yapılan bir şeydir. Bir günde böylesi bir operasyon ancak derin devlet operasyonudur. Bunun arkasında Saray var. Buna inanmak için herhangi bir bilge görmeye gerek yok. Aynı günde birçok kişinin ceza alması, milletvekillerinin iptal edilmesi bunun göstergesi. Yüzlere yöneticileri, binlerce üyesi içeride olmasına rağmen HDP’nin desteklenmesi, kabul edilmesi onların hesabını bozdu. Bunun için baskıcı, zorbacı sistemin mahkemeleri tarafından tehdit ediliyoruz.

CHP’nin sol ve Alevi adaylara yer vermemesi tepkilere neden oldu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

CHP artık bizim bildiğimiz bir parti değildir. YSK nasıl benim adaylığımı iptal ettiyse CHP de sokaktaki direnciyle gelen, Aleviler içerisinde ön plana çıkmış, tabandan süzülerek CHP'de daha önceki dönemlerde milletvekili yapmış arkadaşlarımızı liste dışı bıraktılar. CHP saflarında hiçbir Alevi kurumunun, kurumsal düzeyde temsiliyeti olan arkadaşlarımız yer almıyor. Ama her şeye rağmen bizim bu süreçte saray diktatörlüğünün oyunlarını bozacak hamlelere girmemiz gerekiyor.

Halkımıza bunu anlatmamız lazım. Herkesin bunu anlaması lazım, bu diktatörlüğe son vermenin tek çözümü de HDP’nin barajı aşmasıdır. Onun için şimdiye kadar bu çalışmalara bir günümüzü ayırıyorsak, bugün ikiye çıkarmamız gerekiyor. Bu seçim sürecinde bu enerjiye kavuşmak lazım.

Alevi toplumuna yönelik herhangi bir çağrınız var mı?

Tüm dünyadaki Alevilere şunu söylüyorum; Alevilerin tarihi katliamların ve acıların tarihidir. Olay sadece tek başına parlamenter olmak değildir. Bunu bilen insanlarız. Parlamento bunun bir aracıdır. Ama çok önemli bir aracıdır. Ben 7 Haziran seçimlerinde o mecliste 4 ay bulundum. Dolayısıyla Alevilerin o kürsüyü kullanmalarının önemli olduğunu düşünüyorum.

O nedenle de Alevi toplumu sesini kendi ilkelerini ve kendi davasını parlamentoda yürütmeli. Alevilerin ödediği bedellerle bizi en iyi şekilde temsil edecek olan HDP’ye destek vermesini istiyorum. Herkes saray diktatörlüğüne son vermek ve HDP'nin baraj altında bırakılma operasyonunu boşa çıkarmak için elinden geleni yapmalı.