İstanbul’da açlık grevleri ile dayanışma etkinlikleri

Marmara Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi, Küçükçekmece, Beşiktaş ve Kartal ilçelerinde açlık grevleri ve 15 Şubat Uluslararası Komplo’nın yıldönümü nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenledi.

Marmara Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi, İstanbul’un Küçükçekmece, Beşiktaş ve Kartal ilçelerinde açlık grevleri ve Kürt Halk Önderi Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen uluslararası komplonun yıldönümü nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenlendi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Beşiktaş ilçesinde gerçekleşen etkinliğe HDP Milletvekili Zeynel Özen ve çok sayıda kişi katıldı. Burada Öcalan’ı anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı. HDP Milletvekili Zeynel Özen, “Direnişi yeterince büyütemedik. Bunun özeleştirisini veriyoruz. Bundan sonraki süreçte alanlarda olacağız ve olmaya da devam edeceğiz” dedi. Daha sonra ilçede bulunan kitle Beşiktaş kartal heykeline kadar yürüyüş gerçekleştirerek burada basın açıklaması yaptı.

HDP Beşiktaş ilçe yöneticisi Yasin Dağdeviren, “Bütün ömrünü halkların özgür, eşit ve barış içerisinde yaşamasına adayan Sayın Öcalan'ın uluslararası komplo ile Türkiye'ye getirilmesinin üzerinden 20 yıl geçmiş bulunmaktadır” dedi. Öcalan’ın Türkiye’ye teslim edildiği günden bu yana tecrit altında tutulduğuna dikkat çeken Dağdeviren, “Öcalan, sadece Kürt halkının değil Türkiye ve bütün Ortadoğu halklarının eşit ve demokratik yaşamını esas alan barış mücadelesini o ağır koşullarda bile yürütmeye devam etmiştir. İmralı sisteminin yaratıcıları yüzyıllardır her türlü suça bulaşmış küresel egemenler ve gelişen bütün demokratik ve eşitlikçi mücadeleleri boğmaya çalışan statükocu ulus devletlerdir” dedi.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in açlık grevinin 100 günü geride bıraktığını söyleyen Dağdeviren, Güven'in öncülük ettiği açlık grevlerinin cezaevlerinden Strasbourg'a ve Avrupa'nın birçok merkezine kadar çok geniş bir alana yayıldığını belirtti. Açlık grevinde olanlarının taleplerinin çok net olduğunu sözlerine ekleyen Dağdeviren, “Savaş ve işgal politikasının merkezinde olan mutlak tecridin kaldırılmasını istiyorlar” diye ifade etti. Bugün itibarıyla Öcalan üzerindeki tecridin kalkmadığını dile getiren Dağdeviren, açlık grevindekilerin eylemlerini tecrit kalkıncaya kadar sürdürmekte kararlı olduklarını söyledi. Dağdeviren, “Güven ve Nasır Yağız başta olmak üzere direnişçilerin sağlık durumu her geçen dakika daha da kötüleşiyor. Ancak zaman mutlak tecridi kırmak, AKP-MHP iktidarının savaş ve soykırım politikalarını çökertmek için direnenler açısından daralmıyor, direniş her geçen gün biraz daha rejimi kuşatıyor, onu çaresiz kılıyor. Esas olarak rejim için zaman daralıyor” diyerek açlık grevlerinin Öcalan üzerinde uygulanan tecridin büyük oranda teşhir ettiğini ifade etti.

Dağdeviren, “Mutlak tecritle Kürtlere karşı topyekun savaş ve soykırım politikaları uygulayan rejim, bu tarihsel direniş karşısında çaresiz kaldı. Direniş Erdoğan-Bahçeli rejimini kuşatarak bir anlamda dünya insanlığında tecrit edilmesini sağladı” dedi. Dağdeviren, “Açlık grevi direnişi rejimin önüne iki yol koydu. Ya çökecekler ya da direnişçilerin taleplerini kabul ederek çözüm bulacaklar. Artık tercih onların. Siyasi iktidara buradan bir kez daha sesleniyoruz. Güven’in talebi talebimizdir” diyerek tecrit kaldırılıncaya kadar mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.

Küçükçekmece’de bulunan HDP Kanarya temsilciliğinde halk toplantısı gerçekleşti. Toplantıya HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, TJA aktivistleri, Barış Anneleri Meclisi, Küçük Çekmece, Bağcılar, Bahçelievler, Güngören, Avcılar, Başakşehir ve Bakırköy ilçe örgütleri ve çok sayıda yurttaş katıldı.

HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, tüm ülkenin tecrit altında olduğunu söyleyerek, Türkiye toplumuna Kürt sorunuyla ülkedeki faşizmin nasıl bağlantılı olduğunu anlatmanın sorumlulukları olduğunu belirtti. Açlık grevinde olan kişilerin öncülük ettiğini sözlerine ekleyen Gülüm, tecride karşı yeniden herkesin ses çıkarması gerektiğinin altını çizdi. Gülüm, “Sayın Öcalan’la yeniden bir süreç başlatılmadığı sürece bu ülkede çözüm kanalları açılmayacaktır” diyerek Türkiye toplumuna da bu sorunun neden herkesin sorunu olduğunu anlatmaya ihtiyaç olduğunu söyledi. Devletin kendi yasalarını çiğnediğini sözlerine ekleyen Gülüm, “İçerde olan bir tutsağın avukat ve aile görüşünü yasaklayamazsın. Ancak bu yasaya rağmen yasaklamaya devam ediyor. Tecrit bir insanlık suçu ve bir işkence yöntemidir. Bir insanın iletişim kanalları olmadan, avukatla görüşme yapamadan tek başına yaşamasına zorlamak uluslararası hukuka aykırı ve kabul edilebilir bir şey değil. Bu yanıyla da insanlara aktarmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Daha sonra ise Kanarya HDP ilçe temsilciliği binasından çıkan kitle Şahin Caddesi boyunca yürüyüş yaptı. Yürüyüş boyunca “Leyla Güven onurumuzdur” ve “Biji Serok Apo” sloganları atıldı.

Yürüyüş boyunca çağrılar yapan Gülüm, "Bu ülke demokratik bir ülke olsun, barışın önü açılsın diye açlık grevine yatan insanlar var. Hepinizi Leyla Güven'e ve açlık grevindeki arkadaşlarımıza ses olmak için çağırıyoruz. Gelin birlikte tecridi kaldıralım. Gelin birlikte bu ülkede özgürlüğü ve barışı kuralım. Geleceğimizi karartanlara izin vermeyelim" dedi.

KARTAL

Öte yandan HDP Kartal ilçesinde de bir araya gelen kitle, burada açlık grevlerine ve Öcalan’ın Türkiye’ye teslim edilmesine dikkat çekildi. Burada da 15 Şubat Öcalan’ın Türkiye’ye teslim edilmesine dair sinevizyon gösterimi izlendi.