99 Newrozu'ndan Demokratik Kurtuluş Newrozu'na
99 Newrozu'ndan Demokratik Kurtuluş Newrozu'na
99 Newrozu'ndan Demokratik Kurtuluş Newrozu'na
Baharın gelişi, canlılık ve bereketin habercisi olan 21 Mart’ın, Demirci Kawa’nın zalim Dehak’a başkaldırısı ile bir diriliş bayramına dönüştüğü gündür Newroz. Milattan önce 612 yılında Demirci Kawa’nın zalim Dehak’a başkaldırısıyla başlayan ve Diyarbakır Cezaevi’nden İzmir Kalesi’ne, Şirnex ve Cizîr’’den Nisêbîn’e dek 32 yıldır yanan Newroz ateşi Kürt halkı için bu yıl 2 bin 624. kez yanacak. Mezopotamya halklarının tümünün takviminde yer alan bu gün Kürt halkı için 1982 Amed zindan eyleminden bu yana politik bir amaç ve diriliş anlamı taşıyor. 21 Mart’ı 22 Mart’a bağlayan gece, Amed zindanında PKK kurucu kadrolarından Mazlum Doğan Kürt halkı üzerinde artan baskıları ve teslimiyeti protesto etmek için yaşamına son vermişti. Demirci Kawa’nın zulme başkaldırısı sonrası yaktığı ateş, Amed zindanında Mazlum Doğan’ın bedeninde yeniden korlanınca çağdaş Kawa efsanesi 21 Mart Newroz gününü Kürt halkı için bir direniş gününe çevirecekti.
Haftalar öncesinden yakalanmaması için saklanan lastiklerle sokak aralarında gizlice kutlanan Newroz, 1990’lara gelindiğinde yüzlerce insanın ölümü pahasina kutlanan kitlesel etkinliklerle karşılanmaya başladı. PKK’nin ateşkesi ve çağrıları üzerine evlerde kutlanan 1994 Newroz’undan, Özgür Gündem’in basıldığı 1998 Newroz’una ve tek günde 8 bin insanın gözaltına alındığı 1999 Newroz’undan günümüze kadar gittikçe kitleselleşen bir gün halini aldı 21 Mart. 1999’da PKK lideri Abdullah Öcalan’ın uluslararası komplo ile İmralı’ya getirilmesi sonrası ise Newroz, Kürt halkı için artik statü istemi ile bir araya gelinip dünyaya çağrıda bulunma demi rengini aldı.
BARIŞ NEWROZU
2000 yılı Newroz’u Kürt hareketinin paradigmasal değişim çerçevesinde yeni çözüm çağrısı yaptığı bir kutlama ile ülkede dönüm noktası oldu. Sayın Öcalan’ın İmralı’da yazdığı savunmalar ve haftalık görüşme notları ekseninde şekillenen bu süreç Amed(Diyarbakir) Newroz’unda on binlerin katılımıyla devlete bir çağrı olarak tarihe geçti. ‘Demokratik Cumhuriyet’ tezi ile şekillenen Kürt hareketinin yeni paradigması izinli bir Newroz ile buluşunca ilk kez festival coşkusu ile kutlanmış oldu.
"NE İNKAR NE AYRILIK DEMOKRATİK CUMHURİYET"
2001 Newroz’una gelindiğinde bir önceki yılın onlarca katı bir katılım ile birçok ayrı merkezde kutlamalar gerçekleşti. Kürt halkının istem ve çağrılarının dile getirildiği sembollemiş Amed Newroz’unda yüz binler bir araya gelmiş, sahnenin arkasına ise dev bir pankart asılmıştı “Ne İnkar Ne Ayrılık, Demokratik Cumhuriyet’. Kürt siyasi hareketinin Newroz sahnesinden yaptığı çağrılarda demokrasi vurgusu ve birlikte, özgürce yaşam teması ön plana çıkıyordu.
DEMOKRATİK KONFEDERALİZMİN İLANI
2002 ve 2003’te Kürt hareketi yeni paradigma temelinde kurumsallaşma çalışmalarını yürütürken 2004 Newroz’unda Kongra Gel (Halkın Kongresi) selamlandı. 2005 Newroz’u ise Kürt hareketinin 99 sonrası yürüttüğü çalışmaların ve yeni paradigmanın en geniş ve demokratik toplumsallaşmanın en somut ifadesi olarak tabir ettiği Demokratik Konfederalizm’i ilan etme yılı oldu. ‘Gerillayı da kapsayan siyasi af çıkarılıp, legal siyasetin yolu açılmalı’ mesajı yine Amed Newroz sahnesinden dillendirilerek diyalog çağrıları yapıldı.
'ÖCALAN SİYASİ İRADEMDİR'
2006 yılına gelindiğinde Kürt sorunun demokratik çözümü için Abdullah Öcalan ile müzakere edilmesi istemi çerçevesinde 3 milyon 243 bin imza toplandı ve yine bir Newroz günü Amed platformundan ‘Öcalan siyasi irademdir’ kampanyasının sonucu deklere edildi. 2007’de Öcalan’ın zehirlendiği yönünde basına yansıyan haberler sonrasında gelişen çatışmalar ve artan kaos sonrası 2008’de Newroz sahnesinden ‘Edî Bes e! (Artık Yeter!)’ denildi.
"İNKAR İMHAYA KARŞI ÇÖZÜM DEMOKRATİK ÖZERKLİK"
1 milyon insanın bir araya geldiği 2009 Amed Newroz’unda devletin inkar ve imha politikalarına karşı ‘beklemeden, statünü inşaa etme’ atılımı başlatılarak Demokratik Özerlik istemi ile çağrıda bulunuldu. Türkiye ve Kürdistan halklarının birlikte, eşit ve özgür yaşamasının statüleşerek anayasal güvenceye alınması istenerek kansız çözüm için diyalog çağrısı yinelendi. 2010 yılı Newroz’u “Özgür Kimlik, Özgür Önderlik, Demokratik Özerklik’ sloganı ile yapılırken Avrupa’dan ve Amerika’dan gelen heyetler Newroz sonrası döndükleri parlamentolarında PKK lideri Öcalan’ın sorunun çözümü noktasında muhatap olduğu biçiminde açıklamalar yapıyordu.
PKK’nin eylemsizlik halini sonlandırdığını açıkladığı 2011 Newroz’unda AKP hükümetinin sürüncemeli siyaseti ve oyalama politikaları kınanarak ‘An Azadî An Azadî’ denildi. Kürt hareketinin Amed’de deklere ettiği direniş çağrısına devlet Newroz kutlamalarına müdahale ederek cevap verdi ve yüzlerce yaralı ile binlerce gözaltı gerçekleşti. Öcalan’ın İmralı’dan yaptığı müzakere çağrılarına cevap verilmemesi üzerine ise Demokratik Özerlik projesinin hayata geçirildiğinin açıklaması yapıldı.
2012’ye gelindiğinde KCK adı altında yapılan siyasi soykırım operasyonları hız kesmeden devam ederken askeri operasyonlara karşı PKK’de ‘alan hakimiyeti’ şeklinde adlandırdığı eylemler ile kente iniyordu. Kürt siyasetçilerinin sahneden ‘Ya özgürlük ya özgürlük’ mesajını verdiği 2012 Newroz’u sonrası ise İmralı’da Sayın Öcalan ile devlet yetkilileri arasında gerçekleşen istişareler ciddi bir boyut kazanacak ve tam da şu günlerde basına yansıyacaktı.
DEMOKRATİK KURTULUŞ VE ÖZGÜR YAŞAMI İNŞA ETME HAMLESİ
2013 yılı Newroz’u Kürt halkı ve hareketi için bir ‘yenilenme’ önemi taşıyor. ‘Yeni gün’ anlamı taşıyan Newroz, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Amed’de Kürt halkı ile paylaşılacak olan açıklaması ile yepyeni bir sürecin ışığı olacak. ‘ 2013 Newrozu, Demokratik Kurtuluş ve Özgür Yaşamın İnşası temelinde barış sürecinin gelişmesi anlamında önemli bir çıkış günü olacak, Newroz yine tarihsel bir hamlenin ve sürecin başlangıcına sahiplik edecektir’ diyen KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan, bu yıl Amed sahnesinden barışın ve kurtuluşun inşası için çağrıda bulunulacağını belirtti. İmralı’dan basına sızan görüşmelerin içeriği ile Kandil’e gönderilen mektuplara ‘kaygılı’ da olsa verilen cevaplar sonrası gelişecek sürecin somut adımlarının neler olacağını Amed Newroz’unda bizzat Sayın Öcalan’ın dilinden öğreneceğiz.