4+4+4'ün temel amacı 'eðitimli' ve 'ucuz' iş gücü yetiştirmek

4+4+4'ün temel amacı 'eðitimli' ve 'ucuz' iş gücü yetiştirmek

4+4+4 sistemi ile temel amacın “eðitimli” ve “ucuz” işgücü yetiştirmek olduðuna dikkat çeken Eðitim Sen Genel Başkanı Yıldız, 5 yaş (60-71 ay arası) grubundaki çocukların zihinsel, fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak ilkokula henüz hazır olmadıðını vurguladı. Yıldız, “Gelişim dönemi açısından henüz oyun çaðında bulunan 60-71 aylık çocukların, temel eðitim açısından son derece önemli olan okul öncesi eðitim almadan ilkokula gönderilmesi çocuklarda ruhsal, duygusal ve bilişsel gelişimi açısından ciddi sorunlar yaratacaktır” dedi.

Eðitimi ticarileştirme ve muhafazakarlaştırma politikası yürüten AKP rejimi, yoðun tepkilere raðmen 4+4+4’ü uygulamaya koydu. Eðitim Sen’in hazırladıðı rapora göre, geçtiðimiz dönemlerde her yıl ortalama 1 milyon 200 bin çocuk birinci sınıfa başlarken, bu yıl otomatik olarak kaydı yapılan öðrenci sayısı toplam 2 milyon 313 bin 888’e ulaşacak. 2012-2013 eðitim öðretim yılında 1. sınıfa başlayacak çocukların sayısının iki katına çıkması ile sınıf mevcutları da ortalama 70-80’e çıkaracak.

AKP SORUNLARI ÇÖZMEK YERÝNE DAHA DA AÐIRLAŞTIRIYOR

AKP’nin eðitim biliminin en temel ilkelerini göz ardı ederek hayata geçirmeye çalıştıðı 4+4+4 sistemine karşı tepkiler sürerken Eðitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız 4+4+4 ile birlikte eðitimdeki "temizlik" operasyonuna ilişkin ANF’ye deðerlendirmede bulundu.

Eðitim alanında, alt yapıdan müfredata, teknik sorunlardan öðretmen yetiştirme sistemine, öðrenciye kadar çözülmesi gereken birçok sorun olduðuna dikkat çeken Yıldız, siyasal iktidarın herkes tarafından sorun olarak tespit edilen konulara el attıðını ancak sorunu çözmek yerine mevcut soruna daha kapsamlı sorunlar eklediðini örneklerle ifade etti.

“Eðitimde çözüm bekleyen sorunları çözmek bir tarafa aslında bunları daha da büyüten adımlar atıldı” diyen Yıldız, 4+4+4 uygulamasının yol açtıðı sorunları şöyle özetledi: “Biz yasayı incelediðimizde, Şubat Mart döneminde ortaya koyduðumuz raporlardaki tespitlerimizin doðru olduðunu görüyoruz. Sadece yakın, orta ve uzak olarak tanımladıðımız tespitlerimiz farklı aşamalarda karşımıza çıkacak. Tam bu aşamada öðretmenlerle ilgili yoðun kadro fazlalıðı, yer deðişikliði gibi sorunlar yaşanıyor. Okulların, ilkokul ve ortaokul olarak ayrılmış olmasının yarattıðı bir altüst oluş var. Öðrencilerimizin kendi semtlerinin dışına sürgün edilmiş olmaları sorununu yaşıyoruz.”

ÇOCUKLAR ÝLKOKULA HAZIR DEÐÝL

4+4+4 sisteminin dayatmaları sonucu 5,5 yaşındaki bir çocuðun okula yazdırılarak ders dinlemeye mecbur edileceðine dikkat çeken Yıldız, bunun çok ciddi bir sorun olduðunun altını çizdi. Yıldız, “Gelişim dönemi açısından henüz oyun çaðında bulunan 60-71 aylık çocukların, temel eðitim açısından son derece önemli olan okul öncesi eðitim almadan ilkokula gönderilmesi çocuklarda ruhsal, duygusal ve bilişsel gelişimi açısından ciddi sorunlar yaratacaktır. Çocuðun bütün eðitim yaşamı ve sonrasında telafisi mümkün olmayan olumsuzluklar ortaya çıkaracaktır. 71 ay öncesi çocuðun okula başlatılması öngörülüyor. Bu durumda çocuklarımızda yaratılacak eðitim kaygılarımız var. Ve veliler de aynı kaygıyı taşıyorlar. 60 ile 71 ay arasındaki çocukların aynı müfredatta ya da aynı eðitim alanında bulunmalarının açtıðı sorun ise başka” dedi. Yıldız, bu yaş grubundaki çocukların zihinsel, fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak ilkokula henüz hazır olmadıðını vurguladı.

OKULLARIN ALT YAPISI VE FÝZÝKÝ DONANIMI YETERSÝZ

4+4+4 uygulaması ile öðrenci sayısının artacaðını ve okulların alt yapısı ile fiziki donanımının buna uygun olmadıðına da dikkat çeken Yıldız, şöyle konuştu: “Okullarımızın alt yapısı 60-71 ay altı çocuklarımız için uygun olmadıðı çok açıktır. Birinci sınıf müfredatın bir kısmı anaokulu haline getirilmiş görebildiðimiz kadarıyla. Böylelikle ilkokul 3 yıla inmiş olacak. Tabi 72 ile 83 arası çocukların anasınıfı müfredatı ortamında kalmaya zorlanmaları onların açısından da bir eðitim kaybıdır.”

Milli Eðitim Bakanlıðı’nın, Kuran-ı Kerim ve Hz Muhammed’in Hayatı derslerinin seçmeli dersler olacaðı yönündeki söylemlerine işaret eden Yıldız, “Seçtiklerini alamayanlar ya da istemedikleri halde özellikle dini içerikli dersleri almak zorunda kalan öðrenciler olacaktır. Alevi yurttaşlarımıza yönelik açık bir baskı, kamplaşma da yaşanacaktır. Seçmeli derslerin toplumda yaratmış olduðu alt üst oluşu beraber göreceðiz” dedi.

Orta vadede eðitimin giderek özelleştirilmesi ile velileri, çocuklarını başka semtlere servislerle göndermek zorunda kalacaðını da belirten Yıldız, velilerin kaygılarının hat safhaya ulaştıðını ve mevcut eðitim sisteminin velileri özel okullara yönlendireceðine işaret etti. Yıldız sözlerini şöyle sürdürdü: “Son dört yıla ilişkin diploma alacak olan çocuklarımız dışarıdan diploma alabilmek için dershane, özel kurum gibi yerlere gidecekler. Ama en önemlisi okullardaki kalabalık sınıf sorunu daha da artacak. Bu kalabalık sınıflar belli ki orta sınıfı özel okullara doðru yönlendirme çabasıdır.”

4+4+4 ÝLE ‘EÐÝTÝMLݒ VE ‘UCUZ’ ÝŞ GÜCÜ YETÝŞTÝRMEK AMAÇLANIYOR

Uygulamanın kız çocuklarının okutulmasına da engel olduðunu ifade eden Eðitim Sen Genel Başkanı Yıldız, “Yoksul kesimde kız çocukları süratle ve işlerine doðru çekilebileceði, erkek çocuklarının ise tamirhanelere doðru yönlendirilebileceði endişesini taşıyoruz” diyerek 4+4+4 sistemi ile “eðitimli” ve “ucuz” işgücü yetiştirmenin amaçlandıðının altını çizdi.

Milli Eðitim Bakanı Ömer Dinçer’in, çocukların 5.5 yaşında okula alınmasıyla ilgili düzenlemeye ilişkin “Erken yaşta okula alıp Türkçe öðreteceðiz” sözlerini de deðerlendiren Yıldız, şöyle dedi: “Bakanın bu sözleri niyetin açıkça beyanı olduðu görülüyor. Ancak bakan burada Türkiye’deki ulusalcı kaygıları öne çıkartarak aynı zamanda hedef saptırmaya çalışıyor. Aslında bu sözler bir yandan itiraftır bir yandan ise kendi açılarından esas niyetlerini gizlemektir. Eðitim yaşının 5,5’a alınması bakanın söylediðini doðruluyor bu bellidir. Ancak aynı zamanda sanayi ve küçük üreticiye de ucuz iş gücü saðlamak hedefleniyor. Ýmam hatip öncesi çocukların hafızlıkla ilgili geliştirilmesinin hedeflendiði görülüyor. Yine kız çocuklarımızın buluð çaðından önce zorunlu eðitim ortamından çıkması hedefleniyor.”

Yıldız, eðitim yaşının 5,5’a alınması asimilasyonla ilişkilendirilmesi durumunda bunların eksik kalacaðını ve Bakan Dinçer’in sözleriyle bunu örtmeye çalıştıðını ekledi.

TÜRKÝYE CEZAEVLERÝNDE 30’UN ÜZERÝNDE ÖÐRETMEN TUTUKLU

Yıldız, Türkiye cezaevlerinde 30’un üzerinde Eðitim Sen üyesinin tutuklu bulunduðunu belirtti. Başbakan Tayyip Erdoðan ve Milli Eðitim Bakanı Dinçer’in yaptıðı açıklamalarla Eðitim Sen’i hedef haline getirdiðini söyleyen Yıldız, “Siyasal iktidar uygulamaya çalıştıkları programın karşısında kimi görüyorsa hedef haline getirmeye çalışarak terörize ediyor. Genel sekreterimiz de dahil olmak üzere birçok üyemiz gözaltına alınarak tutuklandı. Savcılıkta yapılan sorgulamada üyelerimize 4+4+4 eylemine neden katıldıkları soruldu. Bu da siyasal iktidarın kendisini kurmaya çalıştıðı düzene itiraz eden bütün çevrelere despotik bir biçimde üzerine giderek saldırdıðının göstergesidir ” diye konuştu.

Eðitim Sen’in, konunun tartışılması açısından önemli bir yerde durduðuna işaret eden Yıldız, Eylül’de de çalışmaları olacaklarını belirtti.