20 yıl önce işlenen cinayetten 2 Uzman Çavuş'a yakalama kararı

20 yıl önce işlenen cinayetten 2 Uzman Çavuş'a yakalama kararı

Diyarbakır'da 20 yıl önce Narin Oteli'nin yakılarak otel sahibi Abdülvahit Narin'in öldürüldükten sonra yakılması olayına karıştıkları gerekçesiyle 2 Uzman Çavuş hakkında yakalama kararı çıkarıldı.

Alınan bilgilere göre, Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde 3 Ekim 1992 günü çıkan olaylarda Narin Oteli askerler tarafından taranarak yakıldı. Otel sahibi Abdulvahit Narin de otel içinde öldürüldükten sonra otelle birlikte ateşe verildi.

20 yıldır cinayete ilişkin savcılık soruşturması devam ederken, Diyarbakır Barosu, Çaðdaş Hukukçular Derneði, Ýnsan Hakları Derneði ve Türkiye Ýnsan Hakları Vakfı'nın girişimleri sonucu savcılık, dosyayı zaman aşımına uðrayacaðı gün görgü tanıklarının isimlerini verdikleri 2 Uzman Çavuş için yakalama kararı çıkarttı. Haklarında yakalama kararı çıkartılan ve isimleri belirlenen uzman çavuşlar N.T. ve L.B., için Elazıð ve Ýstanbul Cumhuriyet savcılıklarına yazı yazıldı.

Kulp'taki olaylarla Cumhuriyet Savcılıðı'nın 20 yıldır yürüttüðü soruşturmada sonuç alınamazken, Avrupa Ýnsan Hakları Mahkemesi, 2 yıl önce aldıðı karar ile Türkiye'yi 10 bin Euro tazminat ödemeye mahkum etmişti. Türkiye'nin AÝHM'de mahkum olduðu olay için girişimlerini sürdüren Narin ailesinin avukatları, bazı görgü tanıklarını bularak savcılıða götürmüş ve bunun üzerine savcılık zaman aşımının dolacaðı 3 Ekim'de olaya katıldıkları tespit edilen 2 Uzman Çavuş hakkında tutuklama kararı çıkartarak dosyayı yeniden açmıştı. Kurumlar adına başvuruyu yapan avukat Serhat Eren, dosyanın zaman aşımının dolacaðı gün 2 kişi hakkında yakalama kararı çıkartılarak zaman aşımından kurtarıldıðını, bunun kendileri için önemli bir gelişme olduðunu söyledi.

Babasının ölümü ardından soruşturmayı açan Kulp Cumhuriyet Savcılıðı'na ifade veren ve olaya tanık olan Hakan Narin, olay günü babası ile birlikte otelde kaldıklarını belirterek şunları söylemişti: "Çatışma öncesi ben de otelde bulunuyordum, babam Abdulvahit Narin de otelde idi. Otelin müşterileri ile birlikte çatışman sonra bodruma girdik. Saat 16:00ya kadar bodrumda kaldık. Daha sonra askerler bizi çıkardılar, karakola getirdiler. Ýki uzman çavuş, bunları görsem tanırım, babama 'sen şuraya gel' dediler. Yanık yerindeki odaya çektiler. Burası müdüriyettir. Biz de odanın önündeki salonda bulunuyorduk. Başımızı yukarı kaldıramıyorduk. Daha sonra müdüriyetten silah seslerinin geldiðini duydum, silahı kimin attıðını bilmiyorum. Belirttiðim uzman çavuşlar daha sonra oraya el bombası attılar."