1 Mayıs alanındaki emekçiler: Derin yoksulluğun nedeni savaş

1 Mayıs alanlarında konuşan Amed'deki emekçiler, "Ekonomik krizin çözümü barış ve özgürlükten geçiyor" sözleri ile emeklerinin karşılığını aldıkları ve sermayenin savaşa harcanmadığı bir politika talebini yenilediler.

EMEKÇİLERDEN BARIŞ MESAJI

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, Kürdistan ve Türkiye'nin dört bir yanında coşkuyla kutlandı. İstanbul, İzmir, Wan ve Amed gibi büyük şehirlerde sabah saatlerinden itibaren başlayan etkinliklerde işçiler, emekçiler, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları alanlara çıkarak haklarını ve taleplerini dile getirdi. Kutlamalarda barışçıl mesajlar ön plana çıkarken, emekçilerin yaşam koşullarına, enflasyona ve çalışma şartlarına dair vurgular dikkat çekti. Amed'de bu seneki mitingin merkezi, İstasyon Meydanı oldu.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile Amed Tabip Odası öncülüğünde “Emeğin özgürlüğü ve demokratik toplum için 1 Mayıs’ta alanlardayız” şiarıyla miting düzenlendi. Binlerin katıldığı mitingde emekçiler barış ve emek mücadelesine dikkat çekti. "İnsancıl yaşam koşulları istiyoruz" talebiyle miting alanında bulunan emekçiler, Önder Apo'nun Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ardından yürütülen diyaloglara da dikkat çekerek; bütçenin savaşa değil, halka ve emekçiye harcanması gerektiğine dikkat çekti.

Alanda yer alan Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB) üyesi Yasemin Noyan, alanlarda olma gerekçelerini şu sözlerle dile getirdi: “Bugün buraya sesimizi yükseltmek için geldik. İnsanların depremde, yangında yaşamını yitirmemesi ve daha demokratik bir yaşam için alanlardayız. Var olan bütçenin yaşama ve barışa harcanması gerektiğini savunuyoruz. Savaş, bu halka yalnızca kaybettiriyor.”

'DERİN YOKSULLUĞUN NEDENİ SAVAŞ'

Yasemin Noyan, kaynakların yanlış kullanılmasına dikkat çekerek şöyle devam etti: “Bütçeler sağlam binalar için kullanılmalı. Demokratik ve barışçıl bir ortamın oluşması için sesimizi yükseltiyoruz. Bu mücadelemiz yıllardır sürüyor ve bundan sonra da sürecek. Sloganlarımızla her zaman barışa dikkat çekiyoruz. ‘Savaşa değil, barışa bütçe’ sloganı, tam da şu an yaşadığımız süreci anlatıyor.”

Yoksulluğun derinleşmesinde savaş politikalarının etkili olduğunu vurgulayan Yasemin Noyan, şu ifadeleri kullandı: “Bugün insanların bu kadar derin bir yoksulluk içinde yaşıyor olmasının en büyük nedeni, bütçenin savaşa harcanması. Refah ve daha iyi koşullar için barışı hep birlikte daha yüksek sesle haykırmalıyız. Bu süreç, yasal düzenlemelerle kalıcı hale gelmeli.”

'EMEĞİN KARŞILIĞINI TALEP EDİYORUZ'

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Amed Şube Üyesi Fesih Ersönmez ise 1 Mayıs taleplerine dair şu sözlere yer verdi: "Bizler emeğimizin karşılığını ve hakkımızı almak için buraya geldik. Bugün her alanda yoksulluk çok derin ve kriz her geçen gün artıyor. Bundan da en çok biz emekçiler etkileniyoruz. Zengin zenginleştikçe, yoksullar bu krizi en derin şekilde hissediyor. Bu da yıllardır bu şekilde sürüyor. Her sene 1 Mayıs'ta buna dur demek ve emeğimizi korumak için buraya geliyoruz. Halkın bu gerçeği görmesi ve krize karşı sessizliklerini bozması gerekiyor. Bu krizin bedelini biz ödemeyeceğiz. Yaşamın her alanını inşa eden ve emek veren bizleriz ama baktığımızda hiçbir yerde emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Bu ekonomik krizin en büyük sebebi de savaş. Bir mermiye harcanan para bir uçağa harcanan para halka harcanmalı. Barış belki bu krize çözüm olacak; o yüzden barışı hep beraber inşa etmeliyiz. Barış sadece bize de değil, bütün halklara gerekiyor."

'KRİZİN ÇÖZÜMÜ BARIŞ VE ÖZGÜRLÜKTEN GEÇİYOR'

Ziraat Mühendisi Ceylan Demir ise özgür ve insancıl bir yaşam talebiyle alanda bulunduğunu ifade etti. Emeklerin karşılığını bulduğu günler için mücadele yürüttüklerini belirten Ceylan Demir, "Attığımız her adımda engelleniyoruz ama mücadele sürecek. Hem yoksulluğun hem krizin çözümü özgürlükten geçiyor. Emeğe saygı ile bu çark düzelecek. Emek gibi barış mücadelemiz de sürecek. Her daim savaşa hayır demeye devam edeceğiz. Savaş bu halka bir şey vermiyor sadece alıyor" dedi.

'1 MAYIS MÜCADELE EDEN BÜTÜN EMEKÇİLERİN GÜNÜ'

Barış sözünün halkta büyük bir umut yarattığını ve alanların da bu taleple dolduğunu belirten  Eğitim-Sen Amed Şube Yöneticisi Selman Sağ ise alanda şu değerlendirmelerde bulundu: "Halk her zaman olduğu gibi bugün yeniden alanda ve emeği için sesini yükseltiyor. Bugün memur emekçilerinin değil; emekçi, çiftçi ve yaşamın her alanında mücadele eden bütün halkın günü. Yakın süreçte barış görüşmeleri yapılıyor. Biz yıllardır her 1 Mayıs günü bu alanlardayız, bugün bu barış görüşmelerinin de umudu ile halk alanlarda akıyor ve taleplerine sahip çıkıyor. Muhatapların da halkın bu umudunu görerek ona göre adım atması gerekiyor. Biz emekçiler her daim hem barış için hem emeğimiz için alanda olacağız. Bütün baskı ve saldırı politikalarına karşı emeğin gücünden vazgeçmeyeceğiz."

'KALICI BARIŞ İNŞA EDİLMELİ'

Barışın inşası ile savaşa harcanan sermayenin halka harcanması gerektiğini ifade eden Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm-Bel-Sen) Üyesi Ayşe Erdemci, "Her geçen yıl kadınların daha da yoksullaştığı bilinen bir gerçek. Biz de bunu haykırmak için buradayız. Halkın daha fazla yoksullaşmaması ve açlık sınırında yaşamaması için gerekli adımlar atılmalı. Emekçiler insan gibi eşit ve özgür bir yaşam istiyor. Ama ne yazık ki emeğinin karşılığını göremiyor. Sermaye ve savaşa harcanan paranın halka harcanmasını istiyoruz. Barış bugün biz emekçilere büyük bir umut veriyor. Umuyoruz ki kalıcı bir barış olur. Barış inşa edilirse hem çocuklarımız hem de bizim için daha sağlıklı bir toplum oluşacak. Barışın emekçilere katkısı çok olacak" açıklamasında bulundu.