Suriye istihbarat subayı Almanya’da insanlığa karşı suçlardan hüküm giydi

Bir Alman mahkemesi, eski bir Suriye rejimi istihbarat subayını insanlığa karşı suç işlemekten mahkum ederek, Beşar Esad döneminde devlet destekli işkenceyle ilgili dünyanın ilk davasını sonuçlandırdı. Ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Almanya'nın Koblenz kentindeki mahkemeden yapılan açıklamaya göre, 58 yaşındaki Enver Raslan cinayet, ağır bedensel zarar, cinsel saldırı, özgürlüğünden yoksun bırakma ve işiyle bağlantılı olarak rehin alma gibi suçlamalardan suçlu bulundu. Suçlar, Suriye Genel İstihbarat Müdürlüğü'nün ünlü 251 Şubesi'nde soruşturma başkanıyken, ülke iç savaşa doğru sürüklendiği sırada işlendi.

Nisan 2020’de başlayan dava, Suriyeli mağdurların ilk kez o dönemde Esad rejimi tarafından işlenen suçların faili olduğu iddia edilen bir kişiyle mahkemede yüzleşme şansı buldu. 

Mahkemede tanık olarak konuşan mağdurlar, davayı bir dönüm noktası, öte yandan hesap verebilirlik yolunda bir adım olarak nitelendirdi.

Davaya tanık olan önde gelen Suriyeli insan hakları avukatı Enver el-Bunni, Perşembe günkü kararı, “tarihi” ve “Suriyeliler için bir zafer” olarak nitelendirdi. Tek bir mahkumiyet olmasına rağmen, tüm Suriye devlet aygıtının ilk kez yargılandığını söyledi.

Mahkemede Bunni, Raslan'ın kendisini 2006 yılında Şam'ın Kafr Suseh semtindeki evinin önünde gözaltına alıp ardından beş yıl hapis yattığını anlattı. Raslan'ı Berlin'de tanıdıktan sonra, Bunni polise şikayette bulundu ve Raslan sonunda 2019'da tutuklandı.

Raslan, 29 Nisan 2011 ile 7 Eylül 2012 tarihleri arasında Suriye’de meydana gelen suçlardan hüküm giydi.

Mahkeme, onu, Şube 251 gözaltı merkezinde görevliyken, Suriye hükümetinin Nisan 2011'de başlayarak kendi nüfusuna yönelik “kapsamlı ve sistematik” saldırı olarak nitelendirdiği olayın bir parçası olarak 27 cinayete ortak olmaktan suçlu buldu.

Mahkemenin tespitlerine göre, gözaltı merkezinde tutulan en az 4 bin mahkum, Raslan'ın orada çalıştığı sırada sorgu birimine bağlıydı.

Mahkeme, elektrik şoku da dahil olmak üzere, "mahkumlara sorguları sırasında çeşitli şekillerde vahşice işkence uyguladı" dedi. Raporda ayrıca cinsel şiddet de kullanıldığı ve mahkumların işkence gören diğer mahkûmların sürekli çığlıklarını duyabildikleri belirtildi. Tıbbi bakım reddedildi ve yiyecek yetersizdi.

Mahkeme sözcüsü Anne-Christina Brodöfel, Raslan'ın suçları fiziksel olarak işlememesine rağmen, yetkili konumu nedeniyle sorumlu tutulduğunu söyledi.

Ömür boyu hapse çarptırılan Raslan, 15 yıl içinde şartlı tahliye olabilecek. 

Savunma ekibi karara itiraz edeceklerini söyledi.

Almanya'da ve yurtdışında yaşayan Suriyeli aktivistler kararı memnuniyetle karşılarken, Suriye'de vahşetlerin devam ettiğini de belirtti.

ABD merkezli kar amacı gütmeyen grup İnsan Hakları İzleme Örgütü, mahkumiyeti “Suriye'deki ciddi suçlar için adalete doğru çığır açan bir adım” olarak nitelendirdi.

Duruşma, Alman hukukunda yer alan ve diğer ülkelerde soykırım veya savaş suçu gibi ağır fiiller işlemekle suçlananların yargılanmasına izin veren “evrensel yargı” ilkesine göre gerçekleşti.

Evrensel yargı yetkisi, bazı suçların çok ciddi olduğunu ve kovuşturmalara ilişkin normal bölgesel kısıtlamaların geçerli olmadığını kabul eden yasal bir ilkedir.

Gelecek hafta da Frankfurt'taki bir mahkeme, Esad hükümetinin muhaliflerine askeri tıbbi tesislerde işkence yapmakla suçlanan Suriyeli bir doktorun yargılanmasına başlayacak.

Duruşmada tanık ve müdahil olan Wissam Mukdad, kararın ardından "Bu ilk adım ama kesinlikle son değil" dedi. Bir noktada, 87 kişiyle Şube 251'de 16 gün boyunca 2.5 metrekareden biraz daha küçük bir hücreye tıkıldığını söyledi.

Mukdad, “Adalete giden yol uzun ve Beşar Esad ve onun sırdaşı çevresi yargılanana kadar durmayacağız” dedi.