Komisyonun Avustralya Parlamentosu'na sunduğu nihai raporda, kitlesel katliamlar, cinsel şiddet, çocukların ailelerinden zorla alınması ve asimilasyon politikaları, eyaletteki Aborjin topluluklarının "neredeyse tamamen yok olmasına" yol açtı.

Komisyon, sömürgecilik döneminden kalan bu uygulamaların doğrudan etkilerine dikkat çekerek, hükümete maddi tazminat ödenmesi ve ata topraklarının iadesi gibi onarıcı adımlar atılması çağrısında bulundu.

Victoria Eyalet Başbakanı Jacinta Allan, komisyonun çalışmalarını takdir ederek hükümetin önerileri dikkatle değerlendireceğini açıkladı. Allan, "Bu rapor acı gerçekleri gün yüzüne çıkarıyor ve Victoria halkı için daha iyi bir geleceğin temelini atıyor" dedi.

1788'de Avustralya'ya Avrupalıların gelişinden önce yaklaşık 1 milyon olan Aborjin nüfusu, bugün 26 milyonluk Avustralya nüfusunun yalnızca %3,8’ini oluşturuyor. Yerli halk, sağlık ve refah gibi alanlarda ciddi eşitsizliklerle karşı karşıya. Aborjinlerin yaşam beklentisi ulusal ortalamanın yaklaşık sekiz yıl altında, ayrıca cezaevi oranları sürekli artıyor.

Komisyon raporunda, "Günümüzdeki ekonomik eşitsizlikler ve Birinci Milletler halklarının refaha erişimdeki engeller, doğrudan sömürgeci uygulamaların ve devlet eliyle yürütülen dışlamanın mirasıdır" ifadelerine yer verildi.

Birinci milletler" terimi genellikle belirli bir coğrafyada yüzyıllardır yaşayan ve yerli halkları ifade etmek için kullanılıyor. Avustralya'da ise "Birinci Milletler" terimi, genellikle Aborjin ve Torres Strait Adalılarını kapsıyor. Bu terim, Avustralya'daki yerli halkların haklarını, kültürlerini ve tarihlerini vurgulamak amacıyla kullanılırken, genellikle sömürgecilik öncesi dönemden beri var olan halkları tanımlyor.