RSF : Yeni Türkiye’de hukuk devleti artık bir hatıra

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) tarafından yayınlanan 2019 basın özgürlüğü sıralamasında Türkiye 157’nci sırada yer aldı. RSF, yeni Türkiye’de hukuk devletinin artık bir hatıra olarak kaldığını kaydetti.

Merkezi Paris’te bulunan RSF, küresel basın özgürlüğü sınıflandırmasını “Korku mekaniği” başlığı altında yayınladı. Rapora göre gazetecilere yönelik nefret şiddete dönüştü, bu da korkunun yükselmesinin bir faktörü oldu.

GÜVENLİ ÜLKE SAYISI AZALDI

Raporda, “Gazetecilerin kendi mesleklerinin tam güvenlik içerisinde icra edebildiği güvenli olarak değerlendirilen ülkelerin sayısı azalmaya devam ederken, otoriter rejimler medya üzerindeki egemenliklerini güçlendiriyor” tespiti yapıldı.

RSF’nin 2019 sıralaması, 180 ülke ve bölgeyi kapsıyor. RSF’ye göre bu sıralama “gazetecilik mesleğinin huzurlu icrasına çok zarar verici bir korku mekaniğinin devreye girdiğini” gösteriyor.

DEMOKRATİK MODELLER TEHLİKE ALTINDA

Demokratik modellerin tehlike altında olduğunu kaydeden RSF Genel Müdürü Christophe Deloire, “Bu korku mekaniğini ortadan kaldırmak, tarih boyunca elde edilen özgürlüklere bağlı iyi niyetli kadın ve erkekler için mutlak bir aciliyettir” dedi.

NORVEÇ BİRİNCİ, TÜRKMENİSTAN SONUNCU

2019 sıralamasında üçüncü yıldır üst üste Norveç birincilik sırasını kaptırmazken, Finlandiya ikinci sıraya oturdu. İsveç siber-tacizin artışı nedeniyle üçüncü sıraya geriledi, Hollanda ise organize suçlara ilişkin uzman iki gazetecinin kalıcı polis koruması altına girmesi nedeniyle bir sıra gerileyerek, dördüncü oldu. İki haberler Afrika kıtasından geldi. Etiyopya, 40 puan yükselerek 110’uncu sırada yer bulurken, Gambia 30 puan artışla 92’nci sıraya çıktı.

Sıralamada bir çok otoriter rejim yer kaybetti. Venezuela beş sıra gerileyerek 148’inci olurken, Rusya bir puan gerileyerek 149’uncu sırada yer aldı. Rusya’daki bu durum internet ve bağımsız gazetecilere yönelik tutuklama ve şiddetin artışı, keyfi aramalar ve özgürlük düşmanı yasalarla ifade edildi. Vietnam bir sıra gerileyerek 176’ncı, Çin bir sıra gerileyerek 177’nci oldu. Afrika Boynuzunda Eritre bir puan yükselerek 178’inci sırada yer buldu. Kuzey Kore bir puan kazanarak 179’uncu, Türkmenistan iki puan kaybederek en sonda (180) kaldı.

ABD GERİLEDİ

180 ülke ve bölgenin sadece yüzde 24’ü “iyi” veya “daha iyi” bir durum ortaya çıkarırken, bu oran geçen yıl yüzde 26 şeklinde kayda geçmişti. Donald Trump’ın söylemleri ABD’de medyanın durumunu etkiledi. Bu ülke üç sıra kaybederek 48’inci oldu ve “turuncu” bölgeye girdi. Diğer bir ifadeyle durumun sorunlu olduğu ülkeler arasında yer aldı. RSF’ye göre ABD’de gazeteciler hiç bu kadar ölüm tehditleri almadı ve korunmak için hiç bu kadar özel güvenlik şirketine başvuru yapmadı.

RSF, “Çok sayıda ülkede tehdit, hakaret ve saldırılar artık meslek riskleri arasına girdi” derken, milliyetçi Hindu ideolojisini eleştirenlerin “Anti-Hintli” yaftalamasıyla karşı karşıya kaldığı Hindistan’ın iki puan gerileyerek 140’ıncı sırada yer aldığını belirtti.

Doğu Avrupa ve Orta Asya, bölgesel olarak hafif bir iyileşme kaydetse de, bu bölgedeki ülkelerin yarısından fazlasının halen 150’inci sıranın etrafında olduğuna dikkat çekildi. RSF, “Bölgenin iki ağır topu, Rusya ve Türkiye (157’inci sırada), bağımsız basını bastırmakta ısrar ediyor. Medya çalışanları için en büyük cezaevi olan Türkiye, ‘Paradise Papers’ üzerine araştırmalardan dolayı bir gazeteciyi kovuşturan dünyadaki tek ülke durumunda” diye belirtti.

TÜRKİYE’DE HUKUK DEVLETİ ARTIK BİR HATIRA

Avrupa kıtasının doğu ve güneyi arasında bazı istisnalar dışında tablonun korkunç olduğunu ifade eden RSF, “Rusya ve Türkiye’de muhalif seslere yönelik cadı avı son 20 yıldır yeni bir düzeye ulaştı” ifadelerini kullandı.

Raporda Türkiye’de özellikle 15 Temmuz 2016 darbe girişimi ardından eleştirel medyaya yönelik baskılara dikkat çekilerek, “Onlarca medyanın tasfiyesi ve iktidara yakın bir holding tarafından en büyük asın grubunun satın alınması ile çoğulculuk adına kalanlar etrafındaki çember daraldı (...) Türkiye basın mesleği çalışanları açısından dünyanın en büyük cezaevi durumunda. Yargılanmadan önce bir yılı aşkın bir süreyi cezaevinde geçirmek bir norm haline geldi. Mahkumiyetler düştüğünde ise, anlaşılmaz bir şekilde ömür boyu hapse kadar varabiliyor. Tutuklanan gazeteciler ve kapatılan medya, etkili itirazdan mahkum durumda: Hiper-cumhurbaşkanlıklı ‘Yeni Türkiye’de hukuk devleti artık bir hatıradan ibaret. İnternet ve sosyal ağlara yönelik sansür de yeni bir düzeye tırmandı. Yetkililer artık internetteki görüntü servislerini de kontrol etmeye çalışıyor.”