Türkiye’de olağanüstü halin sekizinci kez uzatılmadığını yazan La Croix, OHAL’in 18’i 19 Temmuz’a bağlayan gece kaldırıldığını hatırlattı.

“En azından kağıt üzerinde” denilen Audrey Parmentier imzalı haberde, “Çünkü bu rejim önümüzdeki günlerde parlamentoya gelecek bir ‘anti-terör’ yasa tasarısı ile devam etme riski taşıyor” ifadeleri kullandı.

Parmentier, 24 Haziran’da ilk turda seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “ülke üzerindeki hakimiyetini sürdürmeye niyetli” olduğunu kaydetti.

OHAL koşulları altındaki gözaltı ve tutuklamaları, kanun hükmünde kararnamelerle yapılan baskıları hatırlatan gazeteye konuşan Türk dünyası araştırmacısı ve uzman Etienne Copeaux, kararnamele için “Bu kararlar yasa gücündedir ve çok şey yapmayı sağlıyor” dedi. Gazete, tasfiyenin temel mağdurlarının askerler, gazeteciler, yazarlar veya avukatlar olduğuna dikkat çekti. Coupaux, “Tümünün yerine Erdoğan’a sadık kişiler yerleştirildi” dedi.

Yürütülen tutuklama kampanyalarına dikkat çeken gazete, “Siaysi muhalifler ve özellikle de Kürtler de bu geniş tasfiyelerin mağdurları oldular. En tanınanı, Kasım 2016’dan beri cezaevinde olan Kürt yanlısı parti HDP’nin başkanı Selahattin Demirtaş oldu” dedi. Kayyum atanan belediyelere de hatırlatılırken, Copeaux “OHAL kalktı diye tutuklanan bu insanlar serbest bırakılmayacaklar” dedi.

La Croix, OHAL’in kalkması ile birlikte az şeyin değişebileceğine işaret ederken, zira OHAL’in sona ermesi ile yetkilerine de bir son verilmediğini kaydetti.

Analist Etienne Copeau, “OHAL yetkileri kalıcı yasa ile devam ettirilecek, yani bu bir sertleşmedir. Geçici olan bir rejimin kurumsallaşmasıdır” diye belirtti.

Gazete, yasa tasarısında yetkili makamlara gelecek üç yıl boyunca “terörist örgütle” bağlantılı olarak değerlendirdikleri tüm memurları görevden alma yetki tanıdığını örnek olarak gösterdi. La Croix, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, OHAL’i kaldırarak herhangi bir risk almıyor. Bundan böyle, Türkiye Erdoğan’a daha geniş yetkiler veren bir Cumhurbaşkanlığı rejimine sahip” yorumunda bulundu.