Türkiye ile Almanya arasındaki ‘kriz’ devam ederken, iktidar ortağı CSU’dan yıllarca AKP ve Erdoğan’a destek çıkan iki yüzlü tutumundan ötürü SPD’ye sert eleştiri geldi. Angela Merkel’in partisi CDU ise, AB’yle yakınlaşma ve Kopenhag kriterlerine uyulmasının ‘Erdoğan’ı korkuttuğunu’ vurguladı.

Başbakan Angela Merkel’in başında olduğu Hristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin (CDU) Bavyera eyaletindeki ortağı Hristiyan Sosyal Birlik Partisi’nden (CSU), Türkiye ile yaşanan krizin sorumlusunun koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) olduğu suçlaması yapıldı.

SPD’NİN ERDOĞAN’A METANETSİZ DESTEĞİ KRİZE YOL AÇTI

Bild gazetesinin bugünkü sayısına konuşan CSU Genel Sekreteri Andreas Scheuer, SPD’nin uzun yıllar Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a verdiği ‘metanetsiz’ desteğin bugünkü krize yol açtığını savundu.

SPD’nin Erdoğan’ı yıllarca ‘pohpohladığını’ hatırlatan Scheuer, AKP hükümetinin ‘ilk insan hakları ihlallerine göz yumulduğunu’ iddia etti.

CDU ve CSU’nun Türkiye politikasının ‘dürüst, düz ve kararlı’ olduğunu da iddia eden Scheuer, SPD lideri Martin Schulz ile Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in AKP’ye yönelik sert çıkışlarının ise ‘seçim taktiği’ olduğu savını dile getirdi.

ERDOĞAN TÜRKİYE İLE AB ARASINDA YAKINLAŞMADAN KORKUYOR

İktidarın büyük ortağı CDU ile CSU, Türkiye’yle Avrupa Birliği (AB) üyelik müzakerelerinin dondurulmasını savunuyor. Rheinische Post gazetesine konuşan CDU-CSU’nun dış politika uzmanı Jürgen Hardt, Erdoğan’ın Türkiye ile AB arasında yakınlaşmadan korktuğunu söyledi.

Hardt, AB’nin belirlediği Kopenhag kriterlerini kabul etmenin güçler ayrılığı ilkesine ve basın özgürlüğüne dönüş anlamına geldiğini dile getirdi. Hardt, bunun aynı zamanda bağımsız yargının Türkiye’deki iktidar mensuplarına yönelik rüşvet ve yolsuzluk iddialarını soruşturması anlamına geleceğini kaydetti.

Muhalefetteki Sol Parti (Die Linke) Dış Politika Sözcüsü Andrej Hunko ise, Türkiye’yle artık konuşulacak birşeyin kalmadığını söylerken, AB üyelik müzakerelerinin durdurulması gerektiği çağrısında bulundu. Hunko, “Artık konuşma zamanı değil, eyleme geçilmesi şart” diye konuştu.