Üç dakikada bilim-teknik haberleri…

Bilim dünyasında devrim yaratan yeni gelişmeler ve yeni keşifler var. Bir Amerikalı genetikçi DNA’ya görüntü stok etmeyi başardı. Japon araştırmacılar, sivrisinekleri kullanarak suçlu tespit etmeyi sağlıyor.

DNA’DA GÖRÜNTÜ STOKLAMA

Amerikalı bir genetikçi, bakteri DNA'sında görüntü stok etmeyi başardı. Teorik olarak, DNA gelecekte son derece istikrarlı bir stoklama dayanağı oluşturabilecek.

Milyarlarca yıldır doğa, canlının bilgi dayanağı olarak ikili sarmal DNA'yı kullanıyor. Bu bilgi, dört harfe dayalı çizgisel bir bütün olan kendine has bir kodla yönetiliyor. Bu harfler A, T, G ve C olarak biliniyor.

Kodlama tekniği "0" ve "1" bütününden oluşan DNA'nın harfli bir bilgisayar dosyasını tercüme ediyor. Dosya daha sonra DNA'nın dizilimi yapılarak geri alınabiliyor.

Amerikalı genetikçi George Church'un burada ortaya çıkardığı fayda, benzersiz bir bakteri nüfusu üzerine bir görüntü kronolojisi kopyalamak oldu.

Her pixelin rengi bir DNA filizine çevrildi, sonra tüm görüntü sekansları bakterilerin genomlarına entegre edildi. Ardından başlangıçtaki bilgiyi bulmak için DNA ayrıştırıldı ve sekanslandı.

Profesör Robert Grass, "Bu çalışma şimdilik çok geleceğe yöneliktir. Sanat halini gösteriyor, bu da bilimsel olarak kullanılabilir. Bu sistem veya bilginin nasıl kullanılacağı sorusu ise ancak gelecekte cevabını bulacak" dedi.

Grass, şu ifadelerle devam ediyor:

"DNA'nın bilgi stoklama açısında iki büyük avantajı var. Birincisi, DNA içerine konulabilen bilginin yoğunluğu bir hard disk veya başka bir stoklama aygıtından çok daha büyüktür. İkincisi, DNA içerisindeki verilerin istikrarıdır."

Teorik olarak, insanlığa dair tüm dijital verileri yaklaşık 100 kilo DNA içerisine kodlamak mümkün. Bu da bir otomobilin bagajı kadar bir hacme denk geliyor.

On binlerce yıl boyunca iyi koşullarda muhafaza edilebilen DNA, mevcut stoklama aygıtlarından daha önemli bir istikrar sağlıyor.

SİVRİSİNEK BİR SUÇLUYU TESPİT ETMEK İÇİN KULLANILACAK

Bir Japon araştırması, yutulan kandaki bir DNA'nın kökenini belirlemenin mümkün olduğunu gösterdi. Böcek mağduru, ısırıktan 48 saat sonrasına kadar tespit edilebilecek.

Bu amaçla iki sivrisinek tipi incelendi. Sivrisineklerin ömürlerinin kısalığı ve fazla yer değiştirmemesi, şüpheli şahsın olay yerinde olup olmadığına hizmet edebilecek.

DENİZ ÖRÜMCEKLERİ BAĞIRSAKLARI SAYESİNDE NEFES ALIYOR

Antarktika'da örümcekler bağırsakları yoluyla nefes alıp verebiliyor. Haytanın bağırsakları, ayaklarına kadar uzanıyor.

Midesindeki kasılmalar, sıvının organizmasında dolaşmasını sağlıyor. Bu özellik, deniz örümceklerinin çevrelerine uygum sağlamasının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Bilim insanları bunan böyle tropikal türleri inceleyerek sonuçlarını karşılaştırmak istiyor.

ORTA AFRİKA’DA BÜYÜK MEMELİLER YOK OLMA TEHDİDİ ALTINDA

Orta Afrika'daki silahlı çatışmaların arasında kalan büyük memeliler tehdit altında. Kaçak av ve yasadışı ticaret, türlerin yok olmasının kökeninde yer alıyor. Kordofan zürafasının soyu tükenmek üzere.

Ancak savana ve ormanlar sağlam bir şekilde kalmaya devam ediyor. Bu da hayvanların gelecekte yeniden dönüşü için umut oluşturuyor.

CEP TELEFONLARI YENİDEN 3D İLE İLGİLENİYOR

Cep telefonları yeniden 3D ile ilgilenmeye başladı. Tasarımcılar, yüz tanıma yoluyla cep telefonlarını daha güvenli hale getirmeyi öngörüyor.

3D bir fotoğraf ile gerçek yüz arasındaki farkı algılamayı sağlayacak. Bir cep telefonunun 3D kullanımı ile güvenli hale getirilmesi, dijital parmak izlerinin kullanılmasından daha güvenli olarak değerlendiriliyor.