İngiltere'de polis temaslı ölümler nedeniyle toplu dava açılıyor

İngiltere'de polisle temas kurduktan sonra yaşamını yitiren 100'den fazla kişinin yakınları, tazminat ve adalet arayışıyla toplu dava açma planına katıldı. Dava, polis memurlarına, polis şeflerine ve hükümet departmanlarına karşı açılan ilk dava olacak.

İngiltere'de 1971'den bu yana polisle temas kurduktan sonra yaşamını yitiren 100'den fazla kişinin yakınları, tazminat ve adalet arayışıyla toplu dava açma planlarına katıldı. Aileler, yıllardır polis gözetiminde yaşanan ölümler için adalet için kampanya yürütüyordu.

Toplu hukuki işlem planı, yaslı ailelerin uluslararası uzmanlardan oluşan bir panele yakınlarının nasıl öldüğü ve bunun kendileri üzerindeki uzun vadeli etkilerine ilişkin deliller sunduğu iki günlük bir etkinlik olan Polis Cinayetleri Halk Mahkemesi’nde açıklandı.

Olayın bulgu ve sonuçları, ölümlere karışan polis memurları, emniyet müdürleri ve hükümet birimlerine yönelik ilk türden bir hukuki işlemin temelini oluşturacak.

Eylemi yönetmeye yardımcı olan aktivist ve film yapımcısı Ken Fero, yapmaya çalıştıkları şeyin “devrim” niteliğinde olduğunu, zira daha önce İngiltere'de bu tür bir toplu davanın açılmadığını hatta böyle bir çağrı yapılmadığını söyledi.

İngiltere'de son 50 yılda polisin karıştığı 3 bin ölüm vakasının kaydedildiği, bu süre zarfında sadece dört polis memurunun bir cinayetten hüküm giydiği belirtiliyor.

Fero, toplu davaya dahil olan kişi sayısının hızla yüzlere çıktığını söyledi. Avukatlardan oluşan bir hukuk ekibi, toplu davanın nasıl bir şekil alacağını belirlemek için çalışıyor.

‘POLİS CİNAYETLERİ HALK MAHKEMESİ’ HAKKINDA

Mahkeme, United Families and Friends Campaign, Migrant Media ve 4WardEverUK gibi kampanya gruplarından oluşan bir kolektif tarafından organize edildi ve amacı "adaletsizliğin boyutunu ortaya çıkarmak" ve bunu uluslararası sahneye taşımaktı.

Ayrıca, polis cinayetlerinin siyahlar üzerindeki orantısız etkisini vurgulamayı da amaçlayan çalışmada, işkence, terör, devletin örtbas etmesi ve siyahların direnişi gibi temel temalar ele alındı.

Organizatörler, "gözaltında ölümler" terimini "yanlış ve yanıltıcı" olduğu ve tutuklanmamış veya gözaltına alınmamış kişilerin öldürülmesini kapsamadığı için reddettiklerini söyledi.