50’inci yılında Gagarin’in sır ölümü ve komplo teorileri

1961’de uzaya çıkan ilk insan olarak tarihe geçen Sovyet kozmonotu Yuri Gagarin’in ölümünün üzerindeki sır perdesi aradan geçen 50 yıla rağmen aydınlatılamazken, farklı komplo teorileri halen revaçta.

Sovyetler Birliği (SSCB) ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasındaki soğuk savaşta SSCB’yi öne geçiren en önemli hamle uzaya insan gönderilmesi olmuştu. Vostok adlı ilk insanlı uzay aracıyla dünyanın yörüngesini dolaşan Gagarin, yıllarca SSCB’de kahraman olarak itibar görmüştü.

Ancak tarihler 27 Mart 1968’i gösterdiğinde Yuri Gagarin’in rutin eğitim uçuşunu yaptığı bir uçak kazasında öldüğü duyurulmuştu. O tarihten bu yana Gagarin’in gerçekte ölmediğinden neden öldürüldüğüne kadar çok sayıda söylenti ve iddia ortaya atılırken, bugüne kadar herkesi tatmin edebilecek bir cevap verilemedi.

UZAYA GİDEN ULUSAL KAHRAMAN RUTİN EĞİTİM UÇUŞUNDA ÖLDÜ

1934 doğumlu olan Gagarin, uzay deneyimi ardından Sovyetler Birliği Kahramanlığı dahil olmak üzere birçok ödüle layık görülürken, SSCB’nin ABD ve diğer batılı ülkelerle yarışındaki o dönemki üstünlüğünün de sembolü haline gelmişti. Bu deneyimin ardından Sovyet astronot ve kozmonot adaylarını eğitmekle görevlendirilen Gagarin, savaş uçağı pilotluğu için de eğitim alıyordu.

27 Mart 1968’de Moskova dışındaki bir eğitim alanından MiG-15 uçağıyla havalandıktan kısa bir süre sonra Gagarin’in öldüğü duyuruldu. Gagarin ve eğitmeni Vladimir Seriyogin’in havalandıktan kısa bir süre radyo haberleşmesine cevap vermedikleri ve yapılan kısa bir çalışma sonrasında uçağın parçalarının kalkış yaptıkları havaalanının 65 kilometre uzağında bulunduğu söylenmişti.

Gagarin’den sadece bir saat sonra uçuşu olan pilotlardan Vladimir Aksionov, aynı gün birlikte kontrollerden geçtiklerini ve hava durumuna ilişkin bilgilendirildiklerini söylüyor. AFP’ye konuşan Aksionov, kendi uçuşunun iptal edilmesi ardından geldiği üste Gagarin’in öldüğünün söylendiğini dile getirdi.

ULUSAL YAS İLAN EDİLDİ AMA ŞÜPHELER GİDERİLEMEDİ

Yuri Gagarin’in ölümü ardından Sovyetler tarihinde ilk kez devlet başkanlığı yapmamış bir kişi için ulusal yas ilan edilirken, bu ölümün ardındaki şüpheleri ortadan kaldıracak net bir açıklama yapılamamıştı. Ve halen de Gagarin’in ölümü üzerine şüpheler kaldırılabilmiş değil.

 Olaydan sonra oluşturulan bir resmi komisyonun hazırladığı geniş kapsamlı bir raporun hiçbir zaman açıklanmaması da bu şüpheleri arttırmıştı. Bu nedenle ancak diğer meslektaşları ve uzmanlar tarafından farklı araştırmalar yapıldı.

O dönemde yapılan resmi açıklamalarda, Gagarin’in uçağının SU-11 tipi başka bir uçağın çok yakınından geçmesi nedeniyle oluşturduğu türbülansın kazaya neden olduğu ihtimali dile getirilmişti. Kozmonot Aleksey Leonov’un da savunduğu bu tezin o dönemde yapılan soruşturmalara girdiği, ancak raporların yayınlanmaması nedeniyle sadece ‘ihtimallerden biri’ olduğu duyurulmuştu.

Kazaya neden olduğu savunulan SU-11 tipi uçağın pilotunun hayatının tehlikeye atılmaması için de adının gizli tutulduğu ve bu ihtimalin fazlaca dillendirilmediği savunuluyor. Leonov’a göre kazaya neden olan diğer uçağın pilotu halen yaşıyor ve ‘oldukça yaşlı’ biri.

KREMLİN’İN AÇIKLADIĞI BELGELER DE İŞE YARAMADI

2011’de Gagarin’in uzaya uçuşunun 50’inci yılı vesilesiyle yayınlanan bazı belgeler de ölümüne dair şüpheleri ortadan kaldırmaya yetmedi.

O dönemde Kremlin Sarayı tarafından yayınlanan belgelerde Gagarin’in uçağının hava tahminleri için uçurulan bir meteoroloji balonuna çarpmamak istendiği için düştüğü savunulmuştu. Buna göre, Gagarin ve eğitmeni balona çarpmamak için uçağın yönünü hafifçe saptırmak zorunda kalmış, ancak sonrasında kontrolü kaybetmişlerdi.

Tabii Kremlin’in yaptığı açıklamada bunun da ‘ihtimallerden biri’ olduğu şeklinde verilmesi, Gagarin’in ölümünün gerçek nedeninin gizlendiği yönündeki şüpheleri azaltmak yerine arttırmıştı.

FARKLI KOMPLO TEORİLERİ ORTAYA ATILDI

Yuri Gagarin’in kahraman olarak algılandığı bir dönemde ölmesinin ardından farklı komplo teorileri de ortaya atılmıştı. Bunlardan ilki, Gagarin’in eğitim uçuşuna sarhoş olarak katıldığıydı. Ancak Gagarin’le aynı gün uçuşu olan Vladimir Aksionov, beraberce doktor muayanesi ve testlerden geçtiğini vurguluyor.

Bir diğer komplo teorisi ise, Gagarin’in aslında ölmediği ve Sovyet otoriteleri tarafından öldüğü duyurularak gizli bir yerde hapsedildiğidir.

Bu teoriyle bağlantılandırılan bir başka iddia da, Sovyet toplumunda kahraman olarak görülen Gagarin’in o dönemde politikaya atılma niyetinin olduğu ve bundan dolayı dönemin SSCB lideri Leonid Brejnev tarafından öldürtüldüğü. Brejnev’in Gagarin’den bir rakip olarak korkması gerekip gerekmediği ise hiçbir zaman bilinemeyecek.

SOVYETLERİN ABD KARŞISINDA ZAYIF GÖRÜNMESİNİ ÖNLEMEK İÇİN Mİ GİZLENDİ?

Her ne kadar Gagarin’in aradan geçen 50 yılda ölümüne dair sır perdesi aralanamasa da, gerçek nedenin açıklanmamasının arkasındaki neden rahatlıkla tahmin edilebiliyor.

Kimi tarihçiler, Gagarin’in ölümü üzerindeki sır perdesinin bilinçli olarak kaldırılmadığını savunuyor. Buna göre, Gagarin’in uçağının düşmesinin gerçek nedeni açıklanmış olsa, Sovyet uzay sektörünün organizesindeki hatalar, aksaklıklar ve teknik disfonksiyonlar da açığa çıkmış olacaktı. Bunun önüne geçilmesi için de farklı komplo teorileri ortaya atıldı. Zira Neil Amstrong Apollo-11 adlı uzay aracıyla 20 Temmuz 1969’da Ay’a inene kadar Sovyetler’in ABD karşısında net bir üstünlüğü söz konusuydu ve Gagarin’in ölümüyle bu üne leke sürülmek istenmemişti.