PJAK Meclisi yaptığı açıklamada İran-İsrail savaşına dikkat çekerek, bu tehlikeli ortamda Kürt halkı ile Azeri Türk halkı arasında “kötü niyetli aktörlerin planlarını boşa çıkarmaya” çağırdı. 

Açıklamada “tehlikeli tarihsel evrede omuz omuza yürümeli ve güvenle bu dönemi aşmalıyız” denilirken, özellikle ortak vatan denilen bölgelerde ortak yapılar kurulması çağrısı yapıldı. PJAK şu mesajı açık bir şekilde verdi: “Sizler Kürtlerin kardeşlerisiniz, emin olun ki bizim tarafımızdan size yönelik hiçbir tehdit yoktur.”

ORTAK YAŞAM ALANLARI

“Azeri Türk ulusu ve özgürlük mücadelecilerine hitaben” yapılan PJAK açıklaması şöyle:

Son günlerde İran ve İsrail hükümetleri arasında başlayan savaşla birlikte, Ortadoğu’daki çatışmalar ve tartışmalar yeni bir düzeye ulaşmıştır. Kuşkusuz, böylesine büyük çaplı bir savaş, İran’daki halkların kaderi ve geleceği üzerinde tarihi ve uzun vadeli bir etkiye sahip olacaktır. Bu durum, hem Kürt hem de Azeri Türk halkları için geçerlidir. Kürtler ve Azeri Türklerin coğrafi yakınlığı ve Urmiye gibi bölgelerde ortak yaşam alanları paylaşmaları nedeniyle, bu savaş ve buna bağlı gelişmeler her iki halk için ciddi sonuçlar doğurabilir. 

OMUZ OMUZA VEREREK BU DÖNEMİ AŞMALIYIZ

Tarihin tüm aşamalarında, Kürt ve Azeri Türk halkları, kardeşlik ve dostluk atmosferinde, omuz omuza hareket ettiklerinde, her türlü zorluğa karşı mücadele etmiş ve değerli, gözle görülür sonuçlar elde etmişlerdir. Ancak ne zaman ki kötü niyetli eller ve dış güçler bu iki halkın siyasi yaşamına müdahale ederek çatışma ateşini körüklemişse, her iki halk da istenmeyen ve acı olayların içinde sıkışıp kalmıştır. Hem dostluk ve ortak mücadeleyle geçen zor günlerin anıları hem de kötü niyetli kişiler ve düşmanlar tarafından yaratılan bölünme ve kaosun acı günleri, Kürt ve Azeri Türklerin tarihsel belleğinde kaydedilmiştir. İran İslam Cumhuriyeti ile İsrail arasındaki savaşın gölgesinin her iki halkın yaşamına düştüğü bu dönemde, tarihsel deneyimlerimize bakarak bu tehlikeli tarihsel evrede omuz omuza yürümeli ve güvenle bu dönemi aşmalıyız.

Biz, Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK) olarak, farklı aşamalarda hem fikir ve projelerle sorunlara çözüm bulmak hem de pratikte, Kürtler ve Azeri Türkler arasındaki tarihsel ortaklıkları özgürlük mücadelelerini yükseltmek ve demokratik bir sistem inşa etmek için değerli bir fırsata dönüştürmeye çalıştık. Şimdi, her zamankinden daha fazla bu hedefe bağlıyız. Çünkü bu savaşın sıcaklığı tüm İran’ı sararken, hem hükümetin güvenlik kurumları hem de Kürtler ve Azeri Türkler arasında kaos yaratmak için pusuda bekleyen kötü niyetli kişiler, bu iki kardeş ve ortak kaderi paylaşan halk arasında Türkofobi ve Kürdofobi atmosferi yaratmaya çalışıyor. PJAK olarak açıkça ilan ediyoruz ki, tüm gücümüzü bu iki halk arasındaki değerli bağları her zamankinden daha güçlü hale getirmek için kullanacağız ve böylece mevcut savaşın yol açtığı zararı en aza indireceğiz. Kendimizi her iki halka karşı sorumlu hissediyoruz ve İran hükümetinin ve bölgedeki diğer kötü niyetli aktörlerin kötü planlarını boşa çıkarmak için tüm kapasitemizi kullanacağız.

ORTAK YAPILAR OLUŞTURALIM

Bu çerçevede, Kürt ve Azeri Türk halklarının sivil toplum kuruluşlarının ve örgütlerinin, her iki halkın ortak vatanı olarak kabul edilen şehir ve bölgelerde, bu savaşın olası tehdit ve zararlarına karşı omuz omuza mücadele edebilmek için ortak yapılar oluşturmasını öneriyoruz.

Biz, Kürdistan Özgür Yaşam Partisi olarak, Azeri Türklerin özgürlükçü ve demokratik tüm örgüt ve kuruluşlarıyla işbirliği yapmaya hazırız ki bu iki halk arasında demokratik dayanışma ruhunu geliştirelim. Böylece, savaşın yıkıcı etkilerine karşı halklarımızın yaşamını korumak için tarihsel görevimizi yerine getirelim ve bölgedeki fırsatçı rejim ve hükümetlerin Kürtler ile Azeri Türkler arasında çatışma ve bölünme tohumları ekme fırsatını ellerinden alalım.

TÜRK VE AZERİ HÜKÜMETLERİNE ÇAĞRI: SAPTIRMAYIN

Kürt ulusu ve Azeri Türk ulusunun, dış müdahaleye ihtiyaç duymadan kendi işlerini yönetme gücüne sahip olduğuna ve birbirine destek olup yardım edebileceğine inanıyoruz. Bu bağlamda, Türkiye hükümetine ve Azerbaycan Cumhuriyeti’ne mesajımız şudur: Eğer gerçekten Azeri Türklerin çıkarlarını gözetiyorlarsa, Kürtleri Azeri Türkler için bir tehdit olarak gösteren her türlü politikadan uzak durmalıdırlar. Çünkü Kürdofobi atmosferi yaratmaya ve Kürtleri tehdit olarak göstermeye yönelik her girişim, İran’daki Azeri Türk ulusunun demokrasi mücadelelerini yanlış bir yola saptırır ve onları gerçek hedeflerinden uzaklaştırır; bu da yalnızca İran İslam Cumhuriyeti rejimine fayda sağlar.

BİZİM TARAFIMIZDAN HİÇBİR TEHDİT YOKTUR

Biz, Kürdistan Özgür Yaşam Partisi olarak, Azeri Türkler’e şunu söylüyoruz: Sizler Kürtlerin kardeşlerisiniz, emin olun ki bizim tarafımızdan size yönelik hiçbir tehdit yoktur. Ayrıca, savaş ateşinin her yere yayıldığı bu tehlikeli dönemde, tüm gücümüzle devrimci görevimizi yerine getireceğiz ve size herhangi bir zarar gelmesini önleyeceğiz. Zira bizim görüşümüze göre, Kürt ve Azeri Türk halklarının özgürlük ve haklarının elde edilmesi, bu iki halk arasındaki ilişkiye derinden bağlıdır. 

İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI

Yıllardır her iki halkın siyasi talebi ve özlemi olan, bastırılmış özgürlük ve hakların elde edilmesi, ancak dostluk ve çok yönlü iş birliğiyle, mevcut karmaşık dönemi aşarak ortak özgür ve demokratik geleceğimizi inşa etmekle mümkündür. Bu konuda bize düşen her türlü sorumluluğu duyarlılık ve dikkatle yerine getireceğiz ve buna karşılık, diğer siyasi ve sivil örgütlerin de bu yolda bizimle işbirliği yapmasını umuyoruz.”