Kürt partilerden direnişi sahiplenme, ulusal birliğe çağrı

YNK, Yekgirtu, KKP ve PYDKS'nin aralarında bulunduğu çok sayıda Kürt kurumunun temsilcileri, Öcalan üzerindeki tecride karşı Kürt halkının ‘ulusal birlik ruhu’ içerisinde ortak mücadele etmesi ve direnişi sahiplenmesi gerektiğini vurguladı.

 Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecride karşı 7 Kasım’da DTK Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde başlayan, birçok dünya şehrinin yanı sıra tüm cezaevlerine de yayılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevi direnişini çok sayıda Kürt partisi de sahiplendi.

TÜM PARÇALARDAN YETKİLİLER STRASBOURG’DAYDI

Aralarında  Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK), Kürdistan İslami Birlik Partisi (Yekgirtu) ve Suriye Kürtleri Demokratik Birlik Partisi (PYDKS-EL WAHDE), Kürdistan Komünist Partisi (KKP) gibi partiler ile KNK ve KODAR temsilcilerinin de olduğu Kürt Parti ve Hareketleri Ortak Diplomasi Komitesi heyeti, Strasbourg’da 84’üncü gününe giren açlık grevi direnişçilerini ziyaret etti.

Strasbourg’a gelerek eylemcilerini bizzat ziyaret ederek, destek verenler şu isimlerden oluşuyordu: YNK adına Şex Şemal,  PYDKS-EL WAHDE adına Ebdulbari Ezo, KKP adına Hesen Özkan, Yekgirtu İslami adına Aras Şalli, KODAR Yürütme Kurulu Üyesi Heci Ahmedi, KCK Yürütme Kurulu üyesi Zübeyir Aydar , KNK üyesi Refik Gefur ile Brüksel Kürt Enstitüsü Başkanı Derweş Ferho.

Açlık grevi direnişindeki bedensel yorgunlukları nedeniyle eylemciler parti temsilcilerini dinlendikleri bölümlerde karşılarken, burada kısa bir görüş alışverişinde bulunuldu.

YNK TEMSİLCİSİ: FEDAKARCA VE İNSANİ-BARIŞÇIL BİR EYLEM

Direnişçilere yönelik kısa bir konuşma yapan YNK’nin dışişlişkiler sözcülerinden Şêx Şemal, Kürt halkının ulusal birliğinin önemine dikkat çekti. Ortak mücadele ile ileriye gidilebileceğine vurgu yapan Şêx Şemal, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kabul edilemeyeceğini de dile getirdi.

Açlık grevi direnişini oldukça değerli bulduklarını söyleyen YNK Temsilcisi Şêx Şemal, eylemcilerin tıpkı canını savaşta feda eden gerillalar kadar fedakarca bir eyleme girdiklerini ifade etti. Şêx Şemal, insani ve barışçıl bir eylem içerisinde olan direnişçileri desteklediğini vurguladığı konuşmasında, Kürt ulusal birliğinin de şart olduğunun altını çizdi.

KOÇ: TÜM KÜRDİSTANİ PARTİLERİN DESTEĞİ ÖNEMLİ

Heyetin karşılanması sırasında konuşan eylemcilerden Avrupa Kürt Demokratik Toplum Kongresi (KCDK-E) Eşbaşkanı Yüksel Koç, Kürdistan’ın diğer parçalarından siyasi partilerin desteğini oldukça anlamlı bulduklarını vurguladı. Tecridin sadece Öcalan veya Kuzey Kürdistan halkını hedeflemediğine vurgu yapan Koç, Kürdistan’ın tüm parçalarının tehdit altında olduğunu hatırlattı.

Kobanê ve Efrîn’e yönelik işgal saldırılarına karşı Kürdistan’ın tüm parçalarının ortak eylemliliklerini hatırlatan Koç, şimdi de kendilerinin sürdürdüğü direnişin sahiplenilmesinin önemine işaret etti.

BOKANİ: BİRLİK OLAMADIĞIMIZ İÇİN KERKÜK VE EFRİN İŞGAL EDİLDİ

Aynı zamanda KNK’nin diplomasi çalışmalarında iken açlık grevine katılan Kardo Bokani ise, ulusal birlik ve desteğin olmamasının kendi eylemlerinin başarı düzeyini de etkileyeceğini söyledi. Kerkük ve Efrîn işgallerine dikkat çeken Bokani, “Kürt ulusal birliği olmadığı için bu işgaller gerçekleşti” uyarısında bulundu.

Bokani, süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine destek verilmesi çağrısında da bulundu.

ULUSAL BİRLİK VE DİRENİŞİ SAHİPLENME ÇAĞRILARI

Kürt partilerinin temsilcilerinden oluşan heyet üyeleri daha sonra yaptıkları açıklamalarda da, ulusal birliğin önemine vurgu yaptı.

KKP adına konuşan Hesan Özkan da, Türk devletinin ‘Çözüm Süreci’ sırasında Kürt Özgürlük Hareketi’ni imhayı amaçladığını ve sonrasında da bunu süreci bozarak gösterdiğini dile getirdi. Türkiye’nin şu anda Kürtlere yönelik 1915’te Ermeni halkına olduğu gibi soykırım uyguladığını söyleyen Özkan, yaşanan sürecin kendilerine büyük görevler yüklediğini vurguladı.

Türk devletinin adım atmasını sağlayacak çalışmaların önemine işaret eden Özkan, tecridi kırmayı amaçlayan direnişin başlatıldığı sürecin de ‘doğru anlaşılması’ gerektiğinin altını çizdi. Özkan, “Bizler de onların sesine ses vermeli ve diplomasi çalışmalarımızla Türk devleti ve işgalcilerin zulmünü daha fazla dünya gündemine oturtmalıyız” diye konuştu.

PYDKS-EL WAHDE adına konuşan Ebdulbari Ezo ise, tüm parçalardan partilerin açlık grevi direnişine desteklerinin ‘güçlü bir mesaj’ olduğunu söyledi. Kürt partilerinden halkın en büyük isteğinin Ulusal Kongre olduğunu dile getiren Ebdulbari Ezo, bunun dört parçadaki sorunun barışçıl çözümünü kolaylaştıracağını söyledi. Ezo, açlık grevi direnişinin başarıya ulaşmasını ve eylemcilerin hayatlarına mal olmayacak şekilde tecrit konusunda çözüm bulunmasını umduklarını da sözlerine ekledi.

Yekgirtu İslami temsilcisi Aras Şalli açlık grevinin insani yönüne dikkat çektiği konuşmasında, taleplerin haklı olduğuna vurgu yaptı. Herhangi bir parçada zulmün olması halinde Kürdistan’ın diğer tüm parçalarının karşılık vermesi gereğine işaret eden Şalli, tüm dünya insanlığının bu ‘haklı sesi duyması’ gerektiğini söyledi.

KCK Yürütme Kurulu Üyesi Zübeyir Aydar ise direnişin sadece Strasbourg’da değil, cezaevlerindeki binlerce tutsak tarafından sahiplenildiğini hatırlattı. PKK’nin 1982’deki açlık grevi direnişleriyle cezaevlerini de bir mücadele alanına çevirdiğini vurgulayan Aydar, şu anki direnişin geçmiştekilerden çok daha büyük kapsamlı olduğunu ve daha fazla ses getirdiğinin altını çizdi.

İmralı tecridinin kırılmasıyla barış ve müzakerenin önünün açılacağını söyleyen Aydar, tüm Kürt partilerinin eylemi dünya gündemine getirme çalışmalarının başarıya katkısı olacağını sözlerine ekledi.