Brüksel Parlamentosu Başkanı’ndan açlık grevi açıklaması

Brüksel Frankofon Parlamentosu Başkanı Julie De Groote, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için yürütülen açlık grevlerinin kolektif bir hafızaya dönüşmesi gerektiğini söyledi.

Perşembe günü Êzidî kadınların trajedisine ilişkin bir konferansa ev sahipliği yapan Brüksel Frankofon Parlamentosu Başkanı Julie De Groote, HDP’li vekil Leyla Güven öncülüğündeki açlık grevleri konusunda ANF’ye konuştu.

KAYITSIZLIĞIMIZA GÖNDERME YAPIYOR

De Groote, “Zor bir soru, kayıtsızlığımıza ve harekete geçme kapasitemizin olmayışına gönderme yapıyor” dedi.

Açlık grevleri, Öcalan üzerindeki tecridin kırılması amacıyla Leyla Güven tarafından 8 Kasım'da Amed cezaevinde başlatılmıştı. Daha sonra Hêwler, Strasbourg ve Galler başta olmak üzere dünyanın bir çok yerine yayıldı. Kritik bir aşamada olan açlık grevleri karşısında, hem Türk hükümeti hem de Avrupa başkentleri sessizliklerini koruyor.

Açlık grevcileri için neler yapılabileceğine değinen De Groote, “Öncelikle gerçekten mesajlarının ne olduğunu anlamak gerekiyor. Çünkü, son noktaya gitmeye hazır olduklarını söylüyorlar” diye konuştu.

KOLEKTİF HAFIZA GEREKİYOR

De Groote şunları ekledi: "Aynı toplumdan değilsek, bizi ilgilendirmiyor denilebilir. Bugün (Perşembe günü) parlamentoda düzenlenen Êzidî konferansı, hafızanın ne kadar bireysel olmadığını gösterdi. Kolektif olması gerekiyor.”

Brükel’de Fransızca dilli parlamentoda Êzidî kadınların trajedisine ilişkin yapılan konferansta, bu alanda çalışma yürüten sivil toplum örgütleri, tarihçiler, hukukçular ve iki Êzidî kadının tanıklığına yer verilmişti. Konferansın ardından ANF’ye konuşan De Groote ve milletvekili Viviane Teitelbaum, Êzidî soykırımının tanınması için parlamentoda girişimde bulunacaklarını açıklamışlardı.

YÜKSEK CESARET

Açlık grevi eylemlerinin de ortak bir hafızaya dönüşmesi gerektiğinin altını çizen De Groote, “Bir hafızanın eyleme dönüşmesi için, kolektif olması gerekiyor. Katılsak da, katılmasak da, bu kadınların taleplerinin öncelikle duyulması gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Açlık grevleri konusunda son derece yüksek ve rahatsız edici bir cesaret görüyoruz” diyen De Groote, şöyle devam etti: “Rahatsız edici bir şeydir. Yaşamların yitmemesi için durdurabilmemiz gerekiyor.”

Özellikle medyanın bunu uluslararası alana taşıması gerektiğine savunan De Groote, “Yoksa yanından geçilecek, kayıtsız kalınacak” uyarısında bulundu.

DİYALOG İÇİN İKİ KİŞİ OLMAK GEREKİYOR

Türkiye’de bir diyalog yolunun açılabilmesi için önce iki tarafının olması gerektiğine işaret eden De Groot, bu konudaki bir soru üzerine “Bir diyalog için iki kişi olmak gerekiyor. Diyalog kelimesinin etimolojisi, iki kişiyi gerektiriyor” demekle yetindi.