Strasbourg eylemi: Önderliğe sahip çıkacağız, tecridi kıracağız-YENİLENDİ

Strasbourg'daki eylemde, halka Kürt Halk Önderi'ne sahip çıkarak tecridi kırma çağrısı yapıldı, uluslararası kurumlara görevleri hatırlatıldı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki derinleştirilmiş tecride karşı Kürtlerin Fransa’nın Strasbourg kentinde bulunan Avrupa Konseyi (AK) önünde başlattığı eylem basın açıklaması ile tamamlandı.

Eylemde İsviçre’den gelen Kurdistanlılar, Kurdistani inanç kurumları, Demokratik Alevi Hareketi (FEDA), Civaka İslamiya Kürdistan (CÎK), Êzîdî Koordinasyonu ile Partiya Yekitiya Demokratik (PYD) Rojhilatlı partiler, Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK), Avrupa Demokratik Kürdistanlılar Toplum Kongresi (KCDK-E) eşbaşkanları, HDP’li seçilmişler, Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-KON) TEV-ÇAND sanatçıları yer aldı.

'TOPLUMUN HAREKETE GEÇMESİ ŞART'

Eylemde konuşan Avukat Selma Benkhelifa, şunları söyledi:

"Bir avukat olarak, eğer biz bir davayı kazandığımızda, bu kazanılmış bir dava oluyor. Yani bitmiş oluyor. Oysa burada görünen o ki, kazanıyoruz ama devlet saygı göstermiyor. Konvansiyonun 46’ncı maddesi Avrupa Konseyi’nin devletlerin mahkemenin kararlarına uymasını gözetmesi gerektiğini öngörüyor. Bu gözetim yapılmıyor. Türkiye, mahkemenin kararlarına uymuyor. Buna rağmen bir şey değişmiyor. Bize burada Avrupa Konseyi’nde söylenen şu: Siz yasal açıdan haklısınız, ama bizim harekete geçebilmemiz için kamuoyu nezdinde kazanmanız gerekiyor. Bunun doğru olmadığını düşünüyorum. Bu onların siyasi kararıdır. Şu demek oluyor: Avrupa medyası, kamuoyu Abdullah Öcalan’a tecridin son bulması lehine harekete geçmediği sürece, onlar da harekete geçmeyecekler. O halde, bu tecridin son bulması ve Abdullah Öcalan’ın tam özgürlüğünü talep etmesi için harekete geçmek bize düşüyor. Bu son derece önemlidir. Çünkü Abdullah Öcalan sadece bir tutsak değil, aynı zamanda bir halk için semboldür ve bu halkın da ötesine geçen bir semboldür. Bugün İran’ın mollalara karşı ayağa kalktığını görüyoruz, Türkiye’de diktatörlüğe karşı bir ayaklanma görüyoruz. Irak’ta da bir ayağa kalkma yaşandı; tüm bunlar Abdullah Öcalan’ın yerleştirdiği ideoloji sayesindedir. Özellikle de tüm bu bölgede kadınların özgürleşmesi için bu kişinin özgürleşmesi, kendi siyasetini, kendi felsefesini özgürce icra etmesi ve artık İmralı’da tecrit altında olmaması gerekiyor."

AK  TÜRKİYE'NİN KARARLARA UYMASINI SAĞLAMALI

Avukat Joke Callewaert ise şöyle dedi:

"Biz aynı zamanda Sayın Aydar’ın avukatlarıyız. Ne yazık ki Belçika’da da Kürt hareketinden insanlar, hatta parlamenterler 'terörist örgüt' suçlamasıyla kovuşturuluyor. Ne mutlu ki, Belçika mahkemesi terör yasasının Sayın Aydar, Sayın Kartal’a uygulanamayacağına karar verdi. Hukuki alanda kazandık. Ama ne yazık ki siyasi olarak bu uygulanmadı. Bu nedenle meslektaşlarımız PKK’nin terörist örgütler listesinden çıkarılması için Avrupa Konseyi nezdinde girişimlerde bulundu. Biz siyasilerin, adaletin kararlarına uymasını istiyoruz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi iki kez Abdullah Öcalan’a yönelik prosedürün legal olmadığına karar verdi. Diğer bir ifadeyle İmralı’da mutlak tecrit altında tutulamaz. Ama Türkiye bu kararlara da uymuyor. Bizim burada olmamızın nedeni de Avrupa Konseyi’nin AİHM’in aldığı kararları uygulaması ve uygulatmasını talep etmek ve Türkiye’nin AİHM’in kararlarına uymasını sağlamayı gözetmesi içindir."

'ÖNDER APO'NUN ÖZGÜRLÜĞÜ HEPİMİZİN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR'

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar, 24 yıldır tecrit altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için Avrupa Konseyi (AK) önünde bir araya geldiklerini belirterek, “22 aydır Önderliğimizden bir haber alamıyoruz. Bu yüzden Kurdistani kurum temsilcileri ve dostları olarak burada sesimizi yükseltiyoruz. AK’de konseyin toplantıları var, burada HDP’li vekiller, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın avukatları ile Uluslararası Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi AK'de bir dizi görüşme gerçekleştiriyor. Kürt halkı ve dostları dört parça Kurdistan ve Avrupa’da ayaktadır. Kürt halkının dostu 35 avukat Türkiye’de  İstanbul, Amed ve Ankara’da kurumlar ile görüşmeler gerçekleştiriyor. Burada 11 yıldır gece gündüz Önderliğe Özgürlük Nöbeti devam ediyor. 15 Şubat komplosunun 24. yılında özgürlük kampanyasını büyüterek tecridi kaldıralım. Önder Apo’nun özgürlüğü hepimizin özgürlüğüdür” dedi.
AK ve CPT’ye sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yapan Aydar, “Önder Apo’dan bir ses duymak istiyoruz, tecridin kalkması için gerekeni yapın. Kürt Halk Önderi’nin tecrit altında tutulması hepimizi etkiliyor. Önderliğimize sahip çıkmak ahlaki, siyasi ve politik görevidir. Dostlarımıza da sesleniyorum; bu bir insanlık meselesidir. Önder Apo’nun özgürlüğü sağlanana kadar mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.

'ÖNDERLİKTEN HABER ALANA KADAR EYLEMLERİMİZ SÜRECEK'

KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç ise Kürt halkının 24 yıldır mücadele ettiğini belirterek, “CPT ve AK Önderlik üzerindeki tecritten sorumludur. CPT eğer işkenceyi önleme komitesi ise neden rolünü oynamıyor? AK ve CPT bu kirli savaşın ortağıdır. Serok Apo, Kürt halkının, demokrasinin, özgürlüğün iradesidir. Herkes biliyor ki Önder Apo Kurdistan’dır, Kürt halkıdır. Önderliğimizden haber alana kadar eylemlerimize devam edeceğiz” diye konuştu.

'TECRİT HER GEÇEN GÜN AĞIRLAŞIYOR'

Gazeteci Sara Glynn ise şöyle konuştu: "Önder Apo’nun tutsaklığı ve aynı zamanda insan haklarının da hiçe sayılmasının 24. yılı. Tüm temaslara rağmen bu anti-demokratik uygulama devam ediyor. 2014’te yapılan başvurular devam ediyor. Üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen Erdoğan ve Türkiye’nin bu konuya ilişkin girişimleri, ertelemeleri devam ediyor. Mahkeme süreçleri oldukça uzatılıyor. CPT şimdiye kadar İmralı’ya 9 kez gitti ve buna ilişkin raporlar yayımladı. Fakat İmralı’da tecrit her geçen gün daha kötüye gidiyor. Uluslararası avukatların Önder Apo’ya desteği çok büyük” diye konuştu.

'İRLANDA'YI DA HAREKETE GEÇİRMEYE ÇALIŞACAĞIZ'

vrupa Konseyi Parlamentosu Meclis (AKPM) Üyesi İrlanda Sinn Féin Milletvekili Paul Gavan ise “6 yıl ben AK’ye geldim. Burada aslında dünyanın en mücadeleci kadın ve erkekleri ile tanıştım. Demokrasi ve insan hakları için konuşuyorlar. Öcalan insanlığın, demokrasinin gerçek yüzüdür. Öcalan’ın tecridi demokrasinin tecrididir. Biz Birleşik Sol Hareketi’nde adalet için çağrımıza devam edeceğiz. Bu konuda İrlanda’yı da harekete geçirmeye çalışacağız. Avrupa insan hakları konusunda sınıfta kaldı. Benim görevim Sin Fein Partisi olarak desteğimizi devam ettireceğiz” diye belirtti.

'ABDULLAH ÖCALAN'IN KADINA İLİŞKİN FİKİRLERİ ÇOK ÖNEMLİ'

Uluslararası Öcalan’a Özgürlük Kadın İnisiyatifi’nden Sawsan Chouman, "Amaçlarımız Öcalan’ın özgürlüğünü talep etmek ve bunun önündeki engelleri kaldırmak. Öcalan’ın felsefelerini duyurmak istiyoruz. Öcalan'ın kadın özgürlüğü konusundaki fikirleri bizim için çok önemli. Arap kadınları olarak onun düşüncelerinden etkilendik. Öcalan tüm halkların lideridir. Direnişinizi ve Önderliğinizi selamlıyorum diye konuştu.

Kolombiya’dan Avukat Diana Restrepo, Kürt halkının yaşadıkları baskıları kendi halkının da yaşadığını belirterek, “Kolombiya’daki tutsak kadınlarına Kürt kadınları örnek olmuştur. Kürt halkının mücadelesi ve Öcalan’ın felsefesi bizim için belirleyicidir. Özgürlükçü bir sistem ile tanışmak, doğanın özgürleşmesi konusunda bile çok güzel fikirleri var” diyerek, dünyanın her yerinden Kürt halkının desteklendiğini belirtti.