Alman rehineler neyin karşılığında bırakılıyor?

Hıristiyanların hac yürüyüşünü gerçekleştirmek isterken Antakya'da gözaltına alınan ve Nisan ayından bu yana cezaevinde olan David Britsch serbest bırakıldı.

David Britsch, 21 Kasım 2016 tarihinde Almanya’nın Schwerin kentinden yola çıkmıştı. Amacı Kudüs’e kadar yürüyerek Hıristiyanların hac yürüyüşünü gerçekleştirmek ve hacı statüsünü elde etmekti. Ancak yolda Erdoğan rejimi tarafından rehin tutulan Alman vatandaşlarında biri oldu.

Nisan ayında Antakya'da gözaltına alınan Britsch 5 aydır Erzurum'daki bir cezaevinde tutuluyordu. Noel gecesi büyük babası ve büyük annesinin tutuklandığı Nazilerin Auschwitz kampını ziyaret ettikten sonra yola çıkan Britsch, İstanbul'da bir Kürt ailenin evinde kaldığı gerekçesiyle Türk polisinin dikkat çekmişti.

Türk devlet güçleri David Britsch'in yolculuğunun haç için yaptığına inanmadı ve bu yüzdün birçok engel çıkarttı. Gemi ile İsrail'e gitme fikri de başarısız olunca Britsch, bunun üzerine engelleri aşarak kara yoluyla Suriye'ye geçmeyi istemişti.

Dün Almanya'daki eşine haber veren Britsch'in serbest bırakıldığını ve İstanbul'da olduğunu aktardı. Britsch'in bu gece saatlerinde hava yoluyla Hamburg'a ulaşması bekleniyor.

7 ALMAN REHİNE KALDI

Alman rehinelerin özgürlüğüne kavuşma süreci geçtiğimiz Ekim ayında başlamıştı. 5 Temmuz'da Büyükada'da düzenlenen bir seminere katıldığı sırada gözaltına alınan ve daha sonra tutuklanan insan hakları aktivisti Peter Steudtner ilk olarak özgürlüğüne kavuşmuştu.

Gözaltına alınması Merkel hükümeti ve Erdoğan iktidarı arasında gerilen ilişkileri kopma noktasına getiren Steudtner'in hangi pazarlıklar sonucu özgür bırakıldığı konusu bir süre gündemi işgal etmişti. Çünkü Steudtner'in tutuklanmasının hemen ardından dışişleri bakanı Sigmar Gabriel, Türkiye'ye yönelik bir dizi yaptırım açıklamıştı.

Steudtner, Tolu ve son olarak da Britsch'in de serbest bırakılmasıyla Türkiye'de son dönemlerde siyasi amaçlı tutuklanan Alman vatandaşlarının sayısı 7'ye düştü. Ancak Erdoğan iktidarının Alman rehineleri neyin karşılığında serbest bıraktığı kamuoyuna açıklanmıyor.

Steudtner'in 25 Ekim günü bırakılmasından bir süre önce Almanya'nın eski başbakanlarından Gerhard Schröder'in Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin bu gelişmeye ön ayak olduğu ifade edilmişti.

Alman hükümetinin Türkiye'deki vatandaşlarının serbest bırakılması karşılığında uygulayacağını açıkladığı yaptırımların çoğunu da gerçekleştirmemesi dikkat çekiyor. Bunların başında Ankara'ya verilen AB yardımlarının kesilmesi, Türkiye için seyahat uyarısının yapılması ile "kredi garantilerinin gözden geçirilmesi" geliyordu.

Bu yaptırımların çoğu göstermelik olarak kalırken, 24 Eylül seçimleri öncesinde, seçim meydanlarında Erdoğan'a karşı sesini yükseltmesi bir seçim oyunu olarak hafızalara kazındı. Merkel'in zaferiyle sonuçlanan seçimlerin ardından "yumuşak bir geçişle" Türk devletiyle ilişkiler kaldığın yerden devam etti.