Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik komplonun 20. yılında tecridi kırmak ve Leyla Güven öncülüğünde başlatılan açlık grevlerine destek için üç koldan başlatılan uzun yürüyüş devam ediyor. Yürüyüşün Lüksemburg kolunda Almanya, İsveç, Finlandiya, İspanya, İtalya, Norveç, Hollanda  ve daha birçok ülkeden 100’e yakın enternasyonalist yer alıyor.

Üçüncü güne giren yürüyüşte daha önceki yürüyüşlerde de yerini almış enternasyoneller var. Alman Enternasyonalist Alex Dickmann, daha önce enternasyonalistler tarafından Lüksemburg’dan Strasbourg’a gerçekleştirilen iki uzun yürüyüşe katılmıştı. Diyabet hastası olan ve geçen yıl yürüyüşte zorlanıp, zorlanmadığını sorduğum Alex, ”Elbette ki benim için zor geçiyor. Ama zorluklar aşılması için vardır. İnsan idealleri için yürüyorsa zorlukların bir önemi yok. Bu kadar güzel amaçlar için yürümek ve farklı coğrafyalardan gelen bu kadar değerli insanlarla yürümek bana güç veriyor. Onun için sağlık sorunlarım aklıma bile gelmiyor” demişti. Geçen iki yılda olduğu gibi bu yıl da yakasında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın rozetini taşıyor. Alex bu seneki yürüyüşe eşi Maren ile birlikte katılmış.

PROJE SAHİBİ ÖCALAN'IN TECRİDİ KABUL EDİLEMEZ

Alex’e üçüncü kez katıldığı yürüyüş hakkındaki düşüncelerini sorduğumda şu cevabı veriyor: “Batıda gelişen kapitalist sisteme karşı tek alternatif proje Sayın Öcalan’ın projesi. Bu proje ile batıya daha güzel nasıl bir yaşamın kurulabileceğini gösterdi. Bu kadar güzel projeleri olan bir insan 20 yıldan beri cezaevinde, tecrit altında. Tecride ve insanlık dışı muameleye karşı buradayım. Kürtlerin öncülüğünde bir devrim gerçekleşiyor. Ben bu devrime katkı sağlamak sesimi seslerine katmak için yürüyorum. Avrupa’da yaşayan, kendisine insanım diyen herkesin bu devrime bir katkı sunması gerekiyor. Onun için herkesi Ortadoğu’da yükselen bu sese, ses vermeye davet ediyorum.”

SİZ NEDEN BURADA DEĞİLSİNİZ?

Uzun yürüyüşe ilk kez katılan Maren ise bu yıl neden dahil olduğunu şöyle anlatıyor: “Alex bundan önce gerçekleştirilen iki yürüyüşe katılmıştı. Bu yıl ben de katılmak istedim. Eşimle birlikte bu yürüyüşte yer almaktan dolayı çok mutlu olduğumu belirtmek isterim. Bizim neden burada olduğumuz sorulmamalı. Diğer insanlara neden burada olmakları sorulmalı. Evet Avrupa’da bu kadar insan yaşıyor. Bu insanların Kürt Halk Önderi Öcalan’a uygulanan politikalara ve Kürtlere karşı gerçekleştirilen katliamlara karşı neden suskun oldukları sorulmalı ve neden bu eylemde yer almadıklarını sorgulamalıyız. Ortada bir vahşet var ve bu vahşeti durdurmak için bize bazı görevler düşüyor. Biz, bu görevlerimizi yerine getirmek için buradayız.”

TEKRAR BURADA OLMAK MUTULULUK VERİCİ

Yürüyüşte yer alan isimlerden Noami Ferreira 21 yaşında ve İspanya’nın Özerk bölgesi Galiçya’da yaşıyor. Geçen yıl yürüyüşte yer alan Naomi, bu yıl da arkadaşlarını görme fırsatı bulduğu ve ikinci defa idealleri için yürüyüşe katılmış olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu belirtiyor. Geçen yıl gerçekleşen uzun yürüyüşte çok iyi izlenimler edindiğini, Kürt halkını ve Kürt hareketini yakında tanıma fırsatı bulduğunu belirten Naomi, “Kürt halkını ve Kürt mücadelesini tanıdıktan sonra bu yıl gerçekleşen yürüyüşe katılmayı bir görev olarak gördüm” diyor ve Kürtlerin verdiği mücadeleyi yakından gördükten sonra Kürtlerle dayanışmayı üst düzeye çıkardığını ve daha aktif bir şekilde Kürtler ile dayanışma içerisinde olduğunu belirtiyor.

FİKİRLERİ TÜM İNSANLIK İÇİN ÖNEMLİ

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Kürdistan ve Ortadoğu barışı için ne kadar önemli olduğunu bildiğini belirten Naomi, “Bu yürüyüşün amaçlarından bir tanesi de Kürt Halk Önderine uygulanan tecridin son bulması ve özgürlüğüne kavuşması için mücadeleyi yükseltmektir. Sayın Öcalan’ın fikirlerini ve perspektiflerini sadece Kürtler için değil tüm ilerici insanlık için çok önemli buluyorum. Öcalan’ın kadına yaklaşımını çok önemsiyorum. Yine hakeza sayın Öcalan’ın özgür insanı yaratma çabasına çok değer veriyorum. Bundan dolayı Sayın Öcalan’ın bir an önce özgürlüğüne kavuşması gerektiğine inanıyorum” diyor.

AÇLIK GREVİ EYLEMCİLERİYLEYİZ

Naomi son olarak Leyla Güven öncülüğünden başlatılan açlık grevlerine dikkat çekerek, “Bu yürüyüşü gerçekleştirdiğimiz anda yüzlerce insan yaşanan bu vahşetin bir an önce sona ermesi ve Sayın Öcalan’a uygulana insanlık dışı tecridin son bulması için bedenlerini açlığa yatırmış durumda. Bir anlamda bu yürüyüşü bu insanların seslerine ses katma, onların bu barbarlığa karşı verdikleri mücadelede yalnız bırakmayarak, dayanışma olarak da gördüğüm için buradayım” diye ekliyor.

Kaynak: Yeni Özgür Politika