İsveç Parlamentosu'nda açlık grevi başladı

Sol Parti Milletvekili Daniel Riazat ve Uluslararası Sol Forum Yönetim Kurulu Üyesi Yekbun Alp, tecridin kaldırılması için İsveç Parlamentosu'nda açlık grevine başladı.

Sol Parti Milletvekili Daniel Riazat ve Uluslararası Sol Forum Yönetim Kurulu Üyesi Yekbun Alp, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılması için açlık grevlerini sürdüren Leyla Güven ve diğer açlık grevcileriyle dayanışma amacıyla İsveç Parlamentosu'nda açlık grevine başladı.

Riazat ve Alp, açlık grevine başlamadan önce Parlamentoda bir basın toplantısı düzenledi. Dış dünyanın Türkiye'de olanları görmezden geldiğine dikkat çeken  Riazat, var olan suskunluğu bozmak için Yekbun Alp ile birlikte açlık grevcileriyle dayanışma için 3 gün açlık grevi yapacaklarını söyledi.

İsveç Sol Parti'nin her zaman Kürt Özgürlük Hareketini desteklediğini, HDP ile dayanışma içinde olduğunu belirten Riazat, “İsveç'te açlık grevleri alışılmış bir mücadele yöntemi olmamakla birlikte Türkiye'deki durum olağan olmadığı, insan hakları defalarca ihlal edildiği için Türkiye'nin tutumunu protesto etmek için açlık grevine gidiyoruz” dedi.

'İSVEÇ HÜKÜMETİNİN AÇLIK GREVCİLERİNİ DESTEKLEMESİ GEREKİR'

Yekbun Alp, İsveç Parlamentosu demokrasi ve insan haklarını temsil ettiği ve hâlâ özgürlük ve barışın sesi olduğu için açlık grevini Parlamentoda başlattıklarını söyledikten sonra İsveç'in suskunluğunu şu ifadelerle eleştirdi.

“Bu Parlamentoda büyük insanlar insan haklarını savundu ve seslerini yükselterek tüm dünyanın İsveç'in sessini duymasını sağladı. Biz, İsveç Parlamentosu açlık grevlerine ilgisiz kalarak misyonunu yerine getirmediği için burada açlık grevini başlatıyoruz. Bu açlık grevi demokrasi, insan hakları ve barış içindir. Bundan dolayı İsveç hükümetinin açlık grevcilerini desteklemesi gerekir.”

“Kürt Halk Önderi Öcalan'a uygulanan tecrit tüm uluslararası yasalara aykırıdır” diyen Alp, açlık grevi direnişçilerine sadece demeçler vererek destek verilmeyeceğini belirtti ve artık sözden eyleme geçilmesinin zamanının geldiğine vurgu yaptı.

'İSVEÇ VE AB'NİN DEĞER YARGILARI SINAVDAN GEÇİYOR'

İsveç ve Avrupa Birliği'nin değer yargılarının sınavdan geçtiğini belirten Alp, “Eğer insan haklarını savunmada samimilerse Kürt -halkının haklarının ihlal edilmesine karşı derhal Türkiye'ye baskı yapmalıdırlar. Aynı zamanda tecridin kaldırılmasını talep etmelidirler” şeklinde konuştu.

'BİRLİKTE SUSKUNLUĞU BOZACAK, TECRİDİ KALDIRACAĞIZ'

Alp, Leyla Güven başta olmak üzere tüm açlık grevci eylemcilerini selamladıktan sonra şunları kaydetti:

“Leyla Güven Kürt kadınlarının özgürlük mücadelesinin sembolüdür. Kürt kadınları tarih boyunca mücadelenin en önünde yer almış, barışın sağlanmasının öncüsü olmuştur... Bizler hep birlikte suskunuğu bozacak ve tecridi kaldıracağız. Erdoğan'ın baskıları ne kadar güçlü olursa olsun barışı savunan bizler kazanacağız.”

Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili Kadır Kasırga, basın toplantısına katılarak eylemcilere destek verdi.

Kendisinin de Sol Parti gibi açlık grevlerini Parlamentonun gündemine getirdiğini hatırlatan Kasırga, açlık grevcilerine destek için konuyu gündemde tutmayı sürdüreceklerini söyledi. Kasırga, Leyla Güven'in sağlığının kritik bir safhada olduğunu hatırlatarak Türk devletinin politikasını şu cümlelerle eleştirdi:

'TÜRKİYE ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERİ İHLAL EDİYOR'

“Türkiye'deki gelişmeler tamamıyle ters yönde. Türkiye'de otoriter tek adam yönetimi var. Her şeye Erdoğan karar veriyor. Bu böyle gidemez. Avrupa'nın en ilerici ülkelerinden biri olan İsveç Kürt sorununu Avrupa Birliği ülkelerine kıyasla çok daha önceleri gündeme getirdi. Biz milletvekilleri olarak bunu sürdürmeliyiz. Abdullah Öcalan sadece bir tutsak değil, Türkiye ve PKK arasındaki barış görüşmelerinde merkezi rol oynamış bir liderdir.”

Türkiye'nin Öcalan'a tecrit uygulayarak altına imza attığı uluslararası sözleşmeleri ihlal ettiğini belirten Kasırga, “Tüm siyasi tutsakların serbest bırakılmasını talep ediyoruz” dedi.

Riazat ve Alp, konuşmalarının ardından üzerinde Leyla Güven'in resminin bulunduğu tişortları giyerek açlık grevine başladı.

Parlamentonun kapanmasından sonra da Demokratik Kürt Toplum Merkezi lokaline giderek açlık grevini dernek lokalinde sürdürdü.

'TECRİT KALDIRILMALI, SİYASİ TUTSAKLAR SERBEST BIRAKILMALI'

Basın toplantısına katılan bazı politikacı ve sanatçılara açlık grevleri ve Öcalan'a uygulanan tecrit hakkında ne düşündükleri sorusunu yönelttik.

Sol Parti Milletvekili Lorena Vargas Delgado, Riazat ve Alp'in açlık grevine giderek örnek bir dayanışma sergilediklerini söyledi. Leyla Güven ve diğer açlık grevcilerinin eylemlerinin Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılmasıyla sonuçlanmasını umduğunu söyleyen Delgado, “Türkiye'nin tutuklamalarını ve tutsaklara uygulanan baskıyı güçlü bir sekilde protesto etmeliyiz. Türkiye Öcalan'a uyguladığı tecridi derhal kaldırmalı ve politik tutsakları  serbest bırakmalı” dedi.

'TÜRKİYE TUTSAKLARIN HAKLARINA SAYGI GÖSTERMELİ'

Ressam ve Karikatürist Lennart Asp, PKK'nın terör örgütleri listesinde yer almasının sorun oluşturduğuna dikkat çektikten sonra şunları kaydetti:

“PKK terör örgütleri listesinde yer aldığı için dış dünya Öcalan'a yönelik tecride sessiz kalıyor. Avrupa ülkeleri, ayrıca  Erdoğan'ın Suriyeli mültecileri Avrupa'ya göndermesinden korkuyor. Ama Avrupa'da pek çok kişi Kürtlerin mücadelesini destekliyor.”

Uluslararası Sol Forum ve Stockholm Belediyesi Meclis Üyesi Rodrigo Arce, Kürt halkının mücadelesiyle dayanışma içinde olduklarını belirttikten sonra, “Türkiye'de çok sayıda HDP'li cezaevlerinde. Halkın seçtiği milletvekilleri ve belediye başkanları cezaevlerinde tutuluyor. Biz, Türkiye'nin tutsakların haklarına saygı göstermesini, aile ve avukatlarıyla görüşmelerine izin vermelerini talep ediyoruz” şeklinde konuştu.