İngiltere’nin başkenti Londra’da, aralarında Kürt, Alevi, sol, sosyalist, devrimci örgütler ile yöresel derneklerin yer aldığı Britanya Demokratik Güç Birliği (DGB) tarafından Rojava’ya yönelik saldırılar ile Kürt Toplum Merkezi’ne yönelik operasyon, Haringey Civic Centre önünde protesto edildi.

Yüzlerce kişinin katıldığı eylemde sık sık, “Bijî Berxwedana Rojava”, “Biz YPG’yiz YPG burada”, “Yaşasın YPG”, “Bijî Serok Apo”, “Kürtlerden elinizi çekin” ve “Jin jiyan azadî” şeklinde sloganlar atıldı. Kitle ellerinden “Kürtlerden elinizi çekin” yazılı pankart ve dövizler ile üzerinde Önder Apo’nun fotoğraflarının bulunduğu flamalar, YPG ve YPJ bayrakları taşıdı.

DGB adına bir açıklama yapan İbrahim Avcil,27 Kasım günü Haringey'deki Kürt Toplum Merkezi’nin (KCC), terörle mücadele polisinin haksız ve aşırı güç kullanarak gerçekleştirdiği bir baskına uğradığını hatırlatarak, “Bu baskın, sadece bir binaya saldırı değil, barışçıl ve kanunlara saygılı bir topluluğa yönelik bir saldırıydı. İşçi Partisi hükümetinin bu tür baskınları düzenleyip izin vermesi, bugün Kürdistan'ı işgal eden rejimlerin baskıcı taktiklerini yansıtmaktadır. Bu rejimler, Kürt dilini, kültürünü ve kimliğini zalimce baskılarken varlığımızı suç saymaktadır” dedi.

Avcıl, baskının Birleşik Krallık'taki Kürt halkı için, sürgünde bile peşlerinden geldiğinin acı bir hatırlatıcısı haline dönüştüğünü kaydetti. Birleşik Krallık, Kürtlere yönelik devam eden zulümlerin sorumlusu olan Türkiye ile ticaret ve savunma anlaşmalarına devam ettiğine dikkat çeken Avcıl, “Şu anda, Suriye’de Kürt liderliğindeki özerk bölge Rojava'ya yönelik bir işgal planı hazırlanıyor. Türkiye'nin bölgedeki saldırganlığı, uluslararası ortaklıklar tarafından finanse edilmekte ve teşvik edilmektedir. Bu durum binlerce Kürt’ün daha yerinden edilmesine ve özgürlük ve barışa yönelik yıllarca süren ilerlemenin geri alınmasına yol açma tehdidi taşımaktadır. Birleşik Krallık’ın bu eylemlere olan ortaklığı, silah satışları ve diplomatik bağları aracılığıyla, savunduğunu iddia ettiği adalet ve insan hakları değerlerine ihanettir” dedi.

Konuşmalarından ardından kitle Kürt Toplum Merkezi binasına doğru yürüyüş geçti. Alkış, slogan ve zılgıtlarla yürüyen kitleye çevreden yoğun ilgi ve destek gösterildi. Kitle zaman zaman direniş şarkılarına eşlik ederken, “Bijî Berxwedana Rojava” sloganını dillerden düşürmedi. Eylem KCC binası önünde sona erdi.

LIVERPOOL’DA YÜRÜYÜŞ VE MİTİNG

Liverpool Kürt Toplum Merkezi öncülüğünde Tren İstasyonu önünde Kürdistanlılar ve dostları, Rojava’’ya yönelik saldırılara karşı bir araya geldi.

Ellerinde “Terörist DAİŞ’e destek veren Türk devletini durdurun” şeklinde pankartlar ile Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın flamaları ve YPF, YPJ bayrkaları taşındı. Sık sık, “Bijî Berxwedana YPG”, “Bijî Serok Apo”, “Jin jiyan azadî” ve “Bijî Rojava” şeklinde sloganlar atıldı.

Kürdistan Özgürlük Şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan eylemde Demokratik Kürt Toplum Merkezi Eşbaşkanı Eylem Colemêrg bir konuşma yaptı. Colemêrg, İngiliz polisinin Kürt halkı ve kurumlarına yönelik operasyonunu bir kez daha kınayarak, derhal arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi.

Colemêrg, Türk devletinin Suriye'deki kaostan yararlanarak Kürt bölgelerini işgal etmekte, sivil halkı yerinden etmekte ve aşırıcı grupları güçlendirmekte olduğuna dikkat çekti. Binlerce yerinden edilmiş Kürt’e sağlanan insani yardımın Türk devleti ve beslediği çeteler tarafından engellendiğine dikkat çeken Colemêrg, “Uluslararası toplum, insani bir felaketi önlemek ve Suriye krizine kalıcı bir siyasi çözüm getirmek için şimdi harekete geçmelidir. Türkiye, hemen vekil güçlerini denetim altına almak ve mevcut ateşkes anlaşmalarına uyması için baskı altına alınmalıdır. Ardından, hem kendi sınırları içinde hem de sınırları dışında Kürt meselesine barışçıl bir çözüm bulmak için adımlar atması teşvik edilmelidir” dedi.
Liverpool TCŞ adına bir açıklama yapan Egîd Pirsus ise, "Biz, şimdiye kadar Efrîn’de, Kobanê’de, Girê Spî’de Türk devletinin Kürt halkına ne yaptığını gördük. Bu kanlı ve ırkçı güçler, insanlık tarihinin karanlık sayfalarına geçecek çok sayıda katliam gerçekleştirdiler. Bugün bir kez daha kendi çeteleriyle aynı şeyleri yapmak istiyorlar. Bilmelidirler ki, Rojava Kürdistanı’ndan, Ağrı ve Amed’den, Kerkûk, Silêmanî ve Kirmanşa’ya kadar binlerce Kürt genci, kendi vatanlarını savunmak için canlarını feda etti. Benim çağrım, tüm Kürdistan’a, Rojava Kürdistanı’ndaki hakları savunmak için seslerini yükseltmeleridir. Herkes bilmelidir ki, ne olursa olsun Rojava’daki halkımızı yalnız bırakmayacağız" dedi.
Yapılan konuşmaların ardından Liverpool Merkez’ine doğru yürüyüşe geçildi. Yürüyüş sırasında alkış, slogan ve zılgıtlarla Rojava’ya yönelik saldırılar protesto edildi.

SHEFFIELD’DE ENTERNASYONALLERDEN EYLEM

Soğuk ve fırtınalı havaya rağmen Sheffield kenti, merkez tren istasyonu önünde Kürdistanlılar ve dostları tarafından Rojava’ya yönelik saldırılar ile Londra Kürt Toplum Merkezi’ne yönelik operasyonlar protesto edildi.

Kürt Dayanışma Ağı ve Kürdistanlılar tarafından düzenlen eylemde, ‘Hands off Kurds”, (Kürtlerden elinizi çekin) yazılı dev pankart, YPG, YPJ bayrakları ile Önder Apo’nun fotoğraflarının yer aldığı flamalar taşındı. Sık sık, “Bijî Serok Apo”, “Bijî Berxwedana Rojava”, “Bijî Rojava” şeklinde sloganlar atıldı.

İngiliz polisinin tutumu protesto edilerek, “Kürt aktivistler derhal serbest bırakılmalı. Ve Kürt halkı üzerindeki baskılara son verilmelidir. Rojava’da direnişe destek verildiği ve Türk devletinin ve desteklediği çetelerin saldırılarına karşı uluslararası güçler tutum ve tavır sergilemelidir” denildi.  Rojava halkının katliam tehdidi altında olduğu ifade edilerek, demokrasi ve özgürlükler için Rojava halkının yanında durulması gerektiği kaydedildi.